Selami Şahin gibi bir duayenin oğlu Lider Şahin. Müzikle iç içe büyümüş, sekiz yıl boyunca da 'Selami Şahin okulu'nda eğitim görmüş. Geçen ay ilk single'ı Mesela'yı yayımladı. Mesela bir ayrılık şarkısı gibi görünse de aslında gideni geriye çağırıyor, "Gelsen mesela" diyor. Gece uyuyamayanlar, sabah uyanıp çayını kendi dolduranlar... Kısacası şarkının dokunduğu hayatlar çok... 34 yaşındaki Lider Şahin de bu durumdan çok mutlu. "Tam da zamanında okudum bu şarkıyı" diyor. İlk single'ını yayınlamak zaman alsa da Lider Şahin'in bundan sonra durmaya niyeti yok. Müzikteki hedefleri belli, bu yolda da ilerlemeye kararlı.
- Müziğin içinde büyüdünüz. Mesela'yı yıllar önce çıkarabildiniz. Beklemek zor olmadı mı?
- Müziğin içine doğdum, evet. Sekiz yıl boyunca da Semi Jazz Orkestra'nın vokalistliğini yaptım. Selami Şahin'le aynı sahnedeydim. Bir yandan sahne devam ederken bir yandan da yazmaya başladım. Mesela'nın sözlerini yedi yıl önce yazmışım. Üç sene önce de bir karar aldık, "Hadi artık yazılan şarkıları gün yüzüne çıkaralım" diye. Aslında son sekiz sene için hazırlık süreci, diyebiliriz. Yani tüm bunlar dizayn edildi. - Dizayn edildi derken Lider Şahin müzikal anlamda bir proje mi?
- Proje kelimesinin işin doğallığını ve masumiyetini bozsun istemem. Çünkü bu öyle bir iş değil. Tabii ki kariyerimi düşünürken önümdeki beş seneye bakıyorum. Şimdiden ikiüç senenin şarkıları belli. Ne zaman, hangisinin çıkacağına ilişkin planlar yapıldı. Bunları önden görmek güzel...
- Bir şarkının dinleyici ile buluşmadan geçirdiği aşamaları önceden biliyor olmak size nasıl bir avantaj sağladı?
- Babam 1981'e kadar albümlerini farklı firmalardan çıkarmış. Ama o yıl "Ben üretiyorum, ben yazıyorum, niye kendi firmamı açmıyorum?" diyerek Lider Müzik'i kuruyor. Ben de o algıdayım. Yazdığım söz ve bestelerim var. Klip çekerken ya da şarkının düzenleme aşamasında ne istediğimi biliyorum. Şirkette birlikte çalışılan sanatçılarla yaşanan tecrübeleri gördüm. Kendi işimi kendim yapıyorum. Bu yüzden şanslıyım.
- Mesela'dan sonraki planlar nedir? - Mesela'nın çıkması doğum yapmak gibiydi, Hatta yayınlandığımda ağladım. Ama çoğu konuda sabırlıyım. Her şeyin zamanı olduğunu ve zamanı geldiğinden yapılması gerektiğini düşünüyorum. Belki Mesela'yı yedi yıl önce okusam üzerime yakışmayacaktı. Dönüp baktığımda "Tam yaşında okuyorsun bu şarkıyı" diyorum. Çünkü çayını koyan bir adam var orada. Ben de olgun bir dönemimde olduğumu hissediyorum. Aralık ayında ikinci şarkımı, yeni yılda da maxi single çıkarmayı planlıyorum. Ondan sonra da sahne çalışmaları başlayacak. - Şarkı yazarken işin matematiğine dikkat ediyor musunuz? - Müziğin içinde elbette matematik var ama matematiğe endeksli bir şarkı yaptığınızda şarkının duygusunu kaybediyorsunuz ve dinleyiciye de geçmiyor. O yüzden bende de "Hadi bugün şarkı yazayım, şarkıyı bitireyim" gibi bir kafa olmuyor. - Babanız eleştirirken sert midir? Yoksa size kıyamaz mı?
- Bana herkes "Selami Şahin'in oğlu olmak sizde baskıya neden oluyor mu?" sorusunu yöneltiyor. Sonuçta bir duayenin oğlusunuz. Ama bu bende baskı yaratmıyor çünkü babam beni baskıyla büyütmedi. Tam tersi her zaman destekledi. Benim kendi jargonumu, müzik tarzımı bulduğumu söylüyor. Bunun üzerine gitmem için de destekliyor.
- Şarkılarınızdan beğenmedikleri oluyor mu?
- Hiç "Olmamış" dediğini duymadım. Ama revize etmem gerekenleri söylüyor. Ne büyük bir şans ki 50 yıllık bir tecrübeden alıyorsunuz bu tavsiyeleri. Fikirleri çok değerli. - Babanız artık sahnede arkasına baktığında sizi göremiyor. Onun için de zor olmalı...
- Selami Şahin sahnesi bir okul. Ben oradan mezun oldum. Yerime genç arkadaşlar geldi. Onların da öğrenmesi gerekiyor. Selami Şahin'den bir şey öğrenmenin değerine paha biçilemez. Elbette benim açımdan da öğrenmenin sonu yok ama artık herkes kendi kariyerine yöneldi. Belki ileride tekrar bir araya geliriz.
- Babanız söylemeniz için istediğiniz her şarkıyı verir mi size?
- Vermez mi! "Hepsi sana feda olsun" diyor zaten. Selami Şahin şarkıları arasında çok özel bulduklarım var. Ben Sevdalı Sen Belalı gibi...
- Peki okumaya cesaret edemediğiniz bir Selami Şahin şarkısı var mı?
- Ben Sevdalı Sen Belalı zor bir şarkıdır. Zaten bu şarkıyı albüm bazında bir Selami Şahin yorumladı, bir de Sezen Aksu. Bu iki üstadın üzerine şarkıyı yorumlamak birçok solistin çekineceği bir durum. Ama ben çekinmiyorum, çünkü şarkının duygusu sizi sürüklüyor, bir şekilde okuyorsunuz.
- Mesela'ya tepkiler nasıl? - Güzel. Mesela bir ayrılık şarkısı değil. Çağıran bir şarkı. Ben atarlı şarkılar yapmayı tercih etmiyorum. Saran sarmalayan, sevdiğinin arkasında duran sözler yazıyorum.
- Şarkıyı yazdığınız kişi geri döndü mü? - Yedi yıl önceki bir hikaye. O da kendi hayatını kurmuştur. Belki bu şarkıyı bilmiyor bile olabilir. Ama ne mutlu ki bir şeyler yaşanıyor ve sonucunda böyle şarkılar çıkıyor. - Bir ilişki bittiğinde defteri kapatıp unutur musunuz? - Niye unutmak isteyeyim? Yaşadıklarımı unutmak, karalamak veya kabul etmemek kafasında değilim. Çünkü o dönem severek, isteyerek yaşamışım o ilişkiyi. O yüzden yaşadığım her şeyin arkasındayım. Aklımda da kötü şeyler kalmıyor. Onları hep silmişim.
35YAŞIMDAYIM İLİŞKİ BENİM İLİŞKİ
Mesela sosyal medya platformunda yayınladığı anda yanınızda kimler vardı?
- Sevdiceğim ve arkadaşlarım vardı. - Yoğun iş temponuz ikili ilişkilerinizi nasıl etkiliyor?
- Kız arkadaşınızın da bir işi varsa, o da bir işle ilgileniyorsa bu temponun olumsuz bir etkisi olmuyor. Bir işle meşgul olmayınca çiftler birbirine sarıyor. İş güç olmayınca başlıyorsun karşındakine kurulmaya. - Magazinden takip ettiğimiz kadarıyla hayatınızda biri hep oluyor. Yalnızlığı sevmiyor musunuz?
- Aslında her zaman ilişkim olmadı. Magazinde bazen masabaşı haberler yazılıp süslenebiliyor. Zaten devamlı hayatıma birilerini sokabilecek bir insan değilim. Sevdiğimin yanındayım. Ayrıca ilişkim olsa da yalnızlığı seviyorum. Çok da önemsiyorum. Herkesin kendi alanı, yalnızlığı olmalı. Evlilikte bile... Çünkü bir anda hayatlarımızla psikolojilerimiz karışabilir. Karşımdakinin psikolojisini yaşamaya başlayabilirim.
- Siz birbirine bağlı bir ailesiniz. Belki de bu yüzden siz bir ilişki yaşadığınızda anne ve babanız bu konuda sorulara maruz kalıyor. Bu durum sizde sıkıntı yaratıyor mu?
- Bu soruların muhatabı ailem değil. 35 yaşındayım. İlişkiyi ben yaşıyorum. Bu yüzden soruların da bana yöneltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ailem ilişkimle ilgili hiçbir zaman yorum yapmadı. Onlara soru sorulmasını yanlış buluyorum, onlar için de rahatsızlık verici. İnanın aile içinde bile biz bunları konuşmuyoruz.
- Şahin ailesinin kapısından içeri ne giremez? - Dedikodu giremez, zaten böyle ortamlarda çok sıkılırım. Yalan giremez zaten ihtiyaç da duymayız. Samimiyetsizlik yoktur. Sevgi ve saygı esasımızdır. Böyle büyüdüğüm için dışarıda da bunu arıyorum.
Sabah 07.00'de kalkıyorum
- Sporla aranız iyi değil mi?
- Lise döneminde Beşiktaş ve TED'de basketbol oynadım. Beşiktaş'a hizmet etmiş bir Galatasaray taraftarıyım. Liseden sonra da spordan hiç kopmadım. Fitness, pilates ve doğa sporlarıyla ilgileniyorum. Haftanın üç-dört günü fitness, iki gün pilates yapıyorum. Bir günü de doğa sporlarına ayırıyorum. Akşamları 23.00-24.00 gibi yatıyorum, sabah 07.00'de kalkıyorum. Sonra idmanımı yapıp güne başlıyorum.
- Çok düzenli bir hayat. Hiç mi çılgınlık yapmıyorsunuz?
- Çılgınlık olmazsa olmaz. Hayatım hep anlattığım gibi geçse bu şarkıları yazamam.
İyi dost, iyi arkadaş
- Tanıyan kime sorduysam sizi çok seviyor. Ne kadar çok sevilmenin sırrı nedir?
- Herkesle arkadaş olmaya çalışıyorum. Anne ve babamla, kız arkadaşımla da böyle. Her şeyin temelinde iyi dost, iyi arkadaş olmak var. Temeli böyle kurunca zaten sonrasında ne gibi bir sorun yaşanabilir ki? Birbirimize olan saygımızı korudukça sevmeye de devam ederiz.
- İçinde egoyu barındıran bir isminiz var. Karakterinizle örtüşüyor mu?
- Çok güçlü bir isim baktığınızda. Zeki Müren koymuş zaten. İsmimdeki o liderlik enerjisini ön planda olmak, asmak kesmek gibi hiç algılamadım. Liderlik herkesi anlayabilmek, dinleyebilmek, dinledikten sonra onun için çözümler bulabilmek, yanında olabilmek...