Deneyin, denemeyin... Ama duyduk, duymadık demeyin... O halde benim görevim size gastronomide son yenilikleri, haberleri ve biraz da dedikoduları taşımak olsun... Ben okurken eğleniyorum, denerken hoşlanmasam bile tatmin oluyorum... Misal kızarmış tavuk butlu telefon kılıfımı Amazon'dan ısmarladım, gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Bir avokado delisi olarak henüz fiyatlar karşısında boyun eğmedim hâlâ almaya devam ediyorum. Ama yeni akım; avokado yerine brokoli, bezelye ve farklı yeşil sebzeleri karıştırmak. Dilerseniz buyurun öncelik yapın hatta deneyimlerinizi yazın... Ketçap için elbette açık artırmaya girmem. Hatta Ed Sheeran delisi olsam bile. Ama dünyanın önde gelen müzayedeevinden bir ketçap şişesi için kimler savaşacak onu da bekleyip göreceğiz.
ÇITIR ÇITIR TELEFONLAR
Muhtemelen telefon kılıfınız biraz kişiliğinizi ya da zevkinizi yansıtıyor değil mi... Örneğin küratör pek çok arkadaşımın telefonu dünyaca ünlü bir sanat eserinin replikası ile kaplı. Peki ya yeme-içme meraklıları Onların telefonlarını artık kızarmış, çıtır çıtır tavuk kanatları ya da butları süslüyor. Sadece uzaktan değil yakından bakıldığında da tavuklar epey sahici duruyor. Şu sıralar dünyada bu kılıfı taşıyanların sayısı da artıyor. Nereden mi biliyorum! Sosyal medya paylaşımlarından. Tavuklu telefon kılıfları Çin'de üretiliyor. İnternet üzerinden de pek çok ülkeye (Türkiye dahil) dağıtımı var. Amazon'daki fiyatı ise 12 dolar yani 60 lira.
KETÇAP MÜZAYEDEYE ÇIKIYOR
"Bu da mı olacaktı!" dediğinizi duyar gibiyim. Hem öyle yıllanmış, eski ya da altın kaplama bir ketçap değil. Bir ketçap markası ve bir sanatçı işbirliğinin yardımseverlik ve reklam çatısı altında toplanması söz konusu olan. Hemen sanatçıyı sevenleri hatta sevmeyenleri bile anladı muhtemelen. İngiliz sanatçı, söz yazarı ve yapımcı Ed Sheeran'ın malumunuz ketçap ve Heinz markasına olan düşkünlüğü eşinden bile daha çok biliniyor. Kolundaki dövmesinde de dediği gibi dünyada en çok ketçabı seviyor. Hatta markanın reklam filminde rol bile aldı. Bu kez iş bir adım daha ilerledi ve marka şarkıcının dövmesini en sevdiği sos şişesinde kullandı. Sadece 150 adet üretilecek bu şişeden. Ve üzerinde de Ed Sheeran imzası olacak. İlk üç şişe ise Christie's Müzayedeevi tarafından açık artırmayla satılacak. Geliri de bir vakfa bağışlanacak. Şu sıra tüm dünya perşembe günü gerçekleşecek bu olayı konuşuyor. Eh buna da iyi reklam ve iyi işbirliği deniyor. O halde herkese afiyet olsun.
YÜZER MÜZEDE SPREY KUTUSUNDAN MENÜ
Paris'in turistler için en gözde noktalarından birine gitmeye ne dersiniz? O halde buyurun Sen Nehri üzerinde yer alan Fluctuart'a. Yani yüzer müzeye. İçerisinde Banksy, Shepard Fairy gibi sanatçıların ve çok daha fazlasının işlerini ücret ödemeden görme imkanınız da var. Peki ama yüzer müzeyle yemeğin ne ilgisi mi var? Bünyesinde iki bar ve bir restoran hizmet veriyor. En üst katında hizmet veren restoranı ise Paris'in tüm ışıklarını gören muhteşem bir manzaraya sahip. Elbette buraları ücretsiz değil. Bir ay önce açılan müzede, madem sokak sanatçılarının işleri ön planda o halde menüden de benzer hareketler bekleyebilirsiniz. Mesela içecek menüsü sprey kutusunun üzerinde yazıyor. Bu ve bunun gibi pek çok sanatsal detay yemeklerde ve menüde karşınıza çıkıyor.
AVOKADO YOKSA MOCKAMOLE YİYİN
Avokado fiyatları tüm dünyada almış başını gidiyor. Havaların istenilen şartlarda olmaması şüphesiz avokadoyu da sevenlerini de derinden etkiliyor. Verilere göre sadece ABD'de fiyatı yaklaşık yüzde 60 artmış durumda. Avrupa'da da benzer bir durum söz konusu. Peki avokado düşkünleri olarak biz ne yapacağız? Mockamole yiyeceğiz. Aslında bu avokado ile hazırlanan bir tür meze olan guakamole'ye alternatif bir yiyecek. Artık avokado yerine brokoli, bezelye ve farklı yeşil sebzelerin karışımıyla hazırlanıyor. Dünyada pek çok zincir restoran 'mockamole'yi menüsüne soktu bile. Siz de evde denemek isterseniz sebzeleri karıştırıp üzerine biraz yağ, biraz limon, tuz ve karabiber ekleyin yeter. Bakalım tadı gerçeği kadar güzel oluyor mu!
ÇİLEKLİ KOLAJEN SULARI
"Kolajen" desem muhtemelen birçok kadın cilde, organlarımıza, saç ve tırnaklarımıza iyi gelen bir protein olduğunu biliyordur. Erkekler konuya biraz daha uzak olabilir. Birkaç yıldır hayatımızda kolajenler. Ama genelde eczanelerden aldığımız sıvı ya da toz karışımı şeklindeler ve fiyat olarak çok da ucuz değiller. Yeni dönemde kolajenleri marketlerde görmeye hazırlıklı olun. Satışları başladı bile. En popüleri çaylı karışımları. Üstelik beyaz çaylı, yeşil çaylı, siyah çaylı ve papatyalı gibi farklı aromalar halinde raflarda yerini almaya başladı. Aloe veralı karışımı da var çilek aromalısı da. Yeni sezonun en büyük trendi belki de bu kolajen karışımları. Hem içmesi keyifli hem de sağlığa faydalı olduğu söyleniyor. Bakalım hangisi tutacak ve ne kadar beğeni toplayacak. Yoksa bunlar da birer kozmetik balonu olup kısa sürede patlayacak mı!
MYANMAR MUTFAĞI
Asya ülkelerinin mutfaklarının tüm dünyada yükselişine çoğu kez şahitlik ettik. Vietnam, Tayland, Singapur, Kore gibi... Bu kez Myanmar'ın (Burma) yükselişine hazırlıklı olun. Lakin başladı bile. Aslında Birmanya mutfağı yükselişte olan. Yani Myanmar'ın çeşitli bölgelerinden gelen mutfakların bir karışımı. Ayrıca başta Hindistan ve Tayland olmak üzere komşu ülkelerden de epeyce etkilenmiş. Yine bol pirinç ve körü var anlayacağınız. Ve kızarmış tavuk. Çay yapraklarıyla hazırlanan salataları, acılı yemekler ve sokak lezzetleriyle dikkat çeken bir yer Myanmar. Tavuğun ayak kısımlarını geçiyorum. Lakin mutfağı dünyaya açılırken ayak ve tırnak kısımları zaten pek de adapte olmamış. Bu arada çorba tıpkı diğer Asya ülkelerinde olduğu gibi bu mutfakta da başrolde. Henüz bizde bildiğim kadarıyla servis yapan bir restoran yok. Ama önümüzdeki sene menülere eklenmesini bekleyelim bakalım.