İdealize edilmiş bir kusursuzluk algısının belki de en çok empoze edildiği yer moda dünyasıdır. Modaevleri; marka yüzlerinden, reklam kampanyasında yer alacak isimlere kadar ürünlerini kadın ve erkek cinsinin en kusursuz örnekleri üzerinden tanıtmayı tercih etti yıllarca. Ta ki son beş yıla kadar. Anoreksiya, bulimiya gibi yeme bozuklukları, podyumlardaki mankenler arasında 'kusursuz görüntüye' uymaya çalışırken hayatını kaybedenler olduğu için ülkeler tek tek bu konuda yasal değişiklikler yapmaya başladı.
FİZİKSEL GÖRÜNTÜ VE CİLT RENGİ
Ajansların ve markaların anoreksik görüntülü mankenlerle çalışmasının önüne geçildi. Belki de tam da o sırada Kim Kardashian ve ailesinin yuvarlak hatlı görüntüsü övülmeye başlandı. Tabii ki moda dünyasının kusursuz görüntü konusundaki bu iddiası sadece vücut ölçüsüyle sınırlı değildi. Ten rengi yıllar boyunca en büyük tartışma konusu oldu moda dünyasının koridorlarında. Markaların ve modaevlerinin şirket binalarında hatta mağazalarında çalışanlar konusunda bile ayrımcılık yaptığına dair haberler aylarca yazıldı. Bunların önüne geçilmeye çalışılırken ayrımcı ve satış yapmaya çalıştığı coğrafyaya bile üstten ve cahilce bir bakış açısı geliştiren modaevlerinin birçoğu son bir yıl içinde sayısız skandala karıştı. Ve sonunda beklenen oldu: Dünyanın en büyük endüstrilerinden biri olan moda ve tekstil endüstrisinin oyuncuları, içlerinden bir türlü tamamen atamadıkları, adeta DNA'larına işlemiş olan bu ayrımcı tavırla baş edebilmek için bünyelerinde ayrı idari birimler kurmaya karar verdiler.
CHANEL'E ÇEŞİTLİLİK BİRİMİ
Coco Chanel'in ortağı ve şu an modaevinin sahibi olan Wertheimer Ailesi'nin de direktifi doğrultusunda 110 yıllık Chanel, bünyesinde bir Çeşitlilik Yönetim Birimi kurulduğunu açıkladı. İsmi ırkçılık ve benzeri hiçbir skandalla anılmayan Chanel'in Prada, Gucci ve Dolce&Gabbana ile benzer skandallarla anılmamak için önceden önlem almaya çalıştığını yazan Fransız basını şu yorumda bulundu: "Birimin başına daha önce İsviçre bankası UBS'de aynı pozisyonda görev yapan Fiona Pargeter'in atanması modaevinin bu tarz bir skandalla isminin anılmasından ne derece korktuğunun bir ispatı."
PRADA ÖNLEM ALDI
Siyahi karakterleri, ırkçı bir biçimde anahtarlık formunda satmaya çalışan ve dünyanın dört bir yanındaki siyahilerden ve ırkçılık karşıtlarından tepki alan Prada bu konudaki eksikliğini şubat ayında Çeşitlilik ve Sosyal Kapsama Konseyi isimli bir konsey kurarak kapatmaya çalışmıştı. Chanel ile benzer bir birimi kısa süre önce kuran Gucci modaevinin kreatif direktörü Alessandro Michele siyahileri rencide eden ve büyük tepki toplayan tasarımlarının ardından "Irkçılıkla ilgili içinde bulunduğumuz durumdan hepimiz çok üzgünüz. Ancak bu hatamız yüzümüzü başka bir yöne çevirmemiz gerektiğiniz bize gösterdi. Daha açık olmamız, bu konuda çalışan insanları kurumumuz içinde görevlendirmemiz gerektiğini anladık. Bundan çok güzel bir sonuç çıktığını düşünüyorum. Gucci'nin de bu bilinçli adımıyla moda dünyasında ırkçılığa karşı büyük bir savaş kazanılmış olacak" açıklaması yapmıştı. Burberry de birkaç tasarımı hakkında ırkçılık tepkisi aldıktan sonra benzer bir birim kurdu. İngiliz Guardian gazetesi moda dünyasında ırkçılık hakkında, "Louis Vuitton'un erkek tasarımları siyahi Virgil Abloh tarafından yapılıyor. Vogue dergisinin İngiltere edisyonun başında siyahi Edward Enninful var. Podyumlarda hiç olmadığı kadar farklı ten renginde manken görüyoruz. Ancak son bir yıl içinde arka arkaya patlayan skandallar moda dünyasının çekirdeğinin ne derece ırkçı bir bakış açısına sahip olduğunu ortaya çıkardı. Bu kafa yapısının değişmesi için zaman lazım. Ve profesyonel yardım" yorumunda bulundu.
437 BİN DOLARA KULLANILMIŞ SPOR AYAKKABISI
Spor ayakkabısı çılgınlığının son beş yılda tırmanarak ne boyuta geldiğini artık hepimiz biliyoruz. Isabel Marant'ın şu an kimsenin ayağında görmediğimiz dev içten platformlu modellerinin piyasaya çıkmasından itibaren farklı görüntülü spor ayakkabıları giyim tarzımızın merkezine yerleşti. Spor giyim firmaları bile bizim spor ayakkabısı deliliğimizle baş edemedi. Özel koleksiyonlar, kapsül koleksiyonlar derken sadece özel tasarım spor ayakkabıların satıldığı ayakkabı mağazaları derken aslında hepimiz iddialı bir spor ayakkabısı açık artırmasını içten içe bekliyorduk bence. Sonunda o da oldu dünyaca ünlü müzayede evi Sotheby's sadece spor ayakkabılar özelinde bir açık artırma düzenledi. Açık artırmada Nike'ın kurucularından olan Bill Bowerman tarafından tasarlanan 1972 yılı üretimi ve aynı yıl düzenlenen Olimpiyat Oyunları'nda giyilen bir çift Nike tam 437 bin 500 dolara alıcı buldu. Sadece 12 adet üretilen ve şu zamana kadar gelen tek çiftin bu fiyata alıcı bulması konunun meraklıları tarafından çok normal kabul ediliyor. Aynı açık artırmada nadir bulunan 100 çift spor ayakkabısı da meraklılarının beğenisine sunuldu. Açık artırmada ayrıca Back to the Future serisinde Michael J. Fox tarafından giyilen iki özel yapım Nike spor ayakkabı da 50 bin ve 70 bin dolardan satıldı. Beyzbol efsanesi Derek Jeter'ın jübilesi için sadece beş adet üretilen Air Jordan 11 isimli spor ayakkabısı da 60 bin dolardan satıldı.
HAFTANIN KONUĞU
Erge Başak Ünsal'ın tercihleri
Son dönemde arka arkaya iddialı mücevher tasarım markaları hayatımıza giriyor. Bunlardan biri de Erge Başak Ünsal'ın kurucusu olduğu ve kreatif direktörlüğünü üstlendiğini Bondhita... Tasarımları kadar stiliyle de dikkat çeken Ünsal ile moda ve alışveriş konuştuk:
Bohem, özgür, rahat ve şık giyinmeyi seviyorum.
Her sezon dolabıma yeni parçalar eklerim ve trendleri de takip etmeye çalışırım. Bu sezon ilk alışverişim için Vakkoroma'ya gittim. Ve Zimmermann marka bir bikini satın aldım.
Sahip olduğum en eski parçalar annemin vintage ceketleri. Bir de 17 senedir giydiğim bir jean şortum var asla vazgeçmiyorum.
Dolabımda en çok etekler, salaş hırkalar ve kimonolar var.
Genel olarak jean pantalon giymeyi sevmiyorum. Bu sezon da çok moda olan yüksek bel pantolonları çok seviyorum.
Kendi tasarladığım takıları kullanmayı çok seviyorum. Ayrıca saç bantları ve taçlar en sevdiğim aksesuvarlar.
Bu sezon kurtarıcı parçam Ganni elbiselerim.
Moda Kazanı
MODA DÜNYASI VLOGGER OLUYOR
Sosyal medya hesaplarından da, bu hesapları takip etmekten de hepimiz sıkıldık. Ancak geçen süre zarfında etkinliğini artıran bir mecra olduysa o da kesinlikle YouTube... Her geçen gün biraz daha büyüyen bu alanda program yapanlara bir yenisi daha ekleniyor. Naomi Campbell'ın ardından hayatını ve çalışmalarını kendi YouTube kanalında paylaşan Marc Jacobs da bunların sonuncusu...
MODA HAFTASI BİLETLERİ
Bugüne kadar dünyanın her yerindeki moda haftaları işin profesyonelleri için özel bir çalışma alanıydı. Tabii ki tasarımcıların ünlü ilham perileri, müşterileri için de kendilerini gösterme alanıydı. Ancak geçtiğimiz hafta Londra Moda Haftası'nı düzenleyen British Fashion Council'in bazı şovların biletlerinin satışa çıkarılacağını açıklaması tam bir devrim niteliğinde. Tahmin edersiniz biletlerin fiyatları 245 sterlin gibi oldukça yüksek fiyatlara alıcılarıyla buluşacak.
LAGERFELD ANISINA KOLEKSİYON
L'Orèal Paris, 20'nci yüzyılın en önemli moda tasarımcılarından biri olan Karl Lagerfeld ile özel bir koleksiyona imza attı. Bu özel koleksiyon, eylül ayında tüm dünyada lanse edilecek. Kozmetik markası, "Bu makyaj koleksiyon, ünlü tasarımcıın ismini taşıyan markasının tüm genetiğini taşıyor. Ayrıca tasarımcının makyaj hakkında sevdiği her şeyi gerçek anlamda yansıtıyor" diyerek açıklama yaptı.