Hiç merak ediyor musunuz durup dururken nasıl bir anda kitleler belirli markalara yöneliyor? Belirli modaevlerinden ve tasarımcılardan alışveriş yapmak 'popüler' ve 'havalı' görünüyor? Daha önce ismini bile duymadığınız bir markaya bir anda bolca para akıtmaya nasıl karar veriyorsunuz? Bir anda herkes aynı şeylere yönelmeye başlıyorsa emin olun o işin arkasında ciddi bir strateji yatıyor. Bunu da hangi alanda çalışıyor olursa olsun en iyi lüks tüketim markaları yapıyor. Sizin daha önce ihtiyaç hissetmediğiniz bir alana bütçenizden yüklü bir miktarı ayırmanızı sağlamak sonuçta ciddi bir strateji gerektiriyor.
DAHA PAHALIYA, DAHA YENİYE...
ABD'de yayımlandıktan kısa süre sonra en çok satanlar listesine giren Trading Up: Why Consumers Want New Luxury Goods (Trading Up: Tüketiciler Neden Lüks Ürün İster ve Şirketler Bu Ürünleri Nasıl Yaratır?) işte tam olarak bu stratejileri anlatıyor... Trading up, bir ekonomi terimi bu arada... Daha pahalı, daha yeni, göreceli olarak daha iyisine geçiş yapmanız demek... Şimdi durup düşünün ne kadar çok alanda düzenli olarak bunu yapmak zorunda hissettiğinizi... Kitabı yazanlarsa Gap markasının CEO'su Neil Fiske ile Harvard Üniversitesi mezunu lüks marka danışmanı Michael J. Silverstein...
ZENGİNLİK HİSSİ İÇİN
Alışveriş ihtiyaçları çok uzun zamandır daha çok duygusal etmenlere dayanıyor. Özellikle dört duygusal etmen neredeyse tüm alışveriş tercihlerimizi belirliyor. Bağ kurma, bireysel bir tarz bulma, arayış ve 'bana özen gösterin' ihtiyacı... Tüm bu dört etmen bir araya geldiği zaman, kendinizi maddi olarak zorlamasına rağmen mantık dışı bir alışveriş yapmanızı tetikliyor. Mesela kendinizi daha zengin hissedebilmek için cebinizdeki telefonun fiyatı neredeyse iki hatta üç maaşınıza denk gelen bir üst modelini satın alıyorsunuz.
MUTSUZLUĞA KARŞI
Stresliyken, mutsuzken, yapacak bir başka şey bulamamışken alışverişle sizin kendinizi daha iyi hissedebileceğiniz algısı yaratılıyor. Sevgilinizden ayrılmışsınız ya da boşanmışsınız... O dönem yaptığınız harcama belki de ilişkiniz süresince yaptığınız tüm alışveriş tutarından fazla oluyor. Tüm reklamlarla size o dönemi atlatmanın yolunun, kendinizi daha iyi hissetmenizin en kolay yolunun alışveriş, özellikle de lüks alışveriş yapmak olduğu vurgulanıyor. Oysa ki alışveriş ve stres yönetimi ya da mutluluk arasında herhangi bir bağ bulunmuyor...
DÜNYA SEKSİ BİR YER
Lüks markalar evlilik ve ciddi ilişki yaşının ilerlemesi sayesinde kendileri için aralıksız harcama yapacak geniş bir kitleye sahip oluyor. Çünkü daha önceki jenerasyonların aksine Z jenerasyonu başta olmak üzere birçok jenerasyon bekar ve uygun bir eş aramak için hayatından daha uzun bir süre geçiriyor. Bu da bir sürü alanda alışverişe yatırım yapmak demek. Yeni lüks algısında seksi görünmek ve hissetmek güçlü duygusal bir alan. Bu hissi verecek her ürün de bu dönemde çok popüler. Mesela Victoria's Secret... Markanın patronu marka için hayali bir hikaye yazdı. Victoria, Avrupa kökenli, çok seksi ve hoş bir mankendi. Bu hayali karakter, kendisini daha da iyi hissettirecek ürünler satacağı bir mağaza açmıştı. Bu kanı marka elçileri yani Victoria's Secret melekleri sayesinde kamuoyu nezdinde yerleştirildi. Bu durumda da o melekler kadar güzel ve seksi hissetmek için markadan alışveriş yapan kadınlar ordusu ortaya çıktı.
EVLENMEYİN, KENDİNİZE HARCAYIN
Diziler, filmler ve övülen ilişkilerle nesillere özgür ve bağımsız olmaları tavsiye ediliyor. Çünkü tabii ki bekar insanlar kendilerine her zaman daha çok para harcıyor, bankada yatırım yapmak yerine alışverişler özellikle de lüks alışverişlerle kendi markalarını daha da etkili bir hale getirmeye çalışıyorlar. Eviliklerin birçok ülkede yarısı boşanmayla sonuçlanıyor, daha geç yaşta evleniliyor ve daha az sayıda çocuk sahibi olunuyor. Tüm bu süreç tamamen lüks tüketime dayalı sektörlere yarıyor. Kozmetikten, modaya, mücevherden spora kadar tüm bu endüstriler kişisel markalarını korumaya ya da stresten uzak kalmaya çalışan bekarlara hizmet veriyor.
LÜKSÜN DEMOKRATİKLEŞMESİ
Ünlü tasarımcıların dev firmalar için yaptığı kapsül koleksiyonları düşünün. Mesela Philippe Starck'ın Target için yaptığı ev dekorasyon koleksiyonu. Ya da Martha Stewart'ın Everyday isimli ürün gamı... Lüksün ve ayrıcalığın tadını bir kez bile almak müşterinin bundan daha fazla istemesi için yeterli oluyor. Müşteriler daha önce ayırdıklarından biraz daha fazla miktarı bu ürünler için ayırıyor. Ardından bir parça daha, bir parça daha... Sonunda yol doğrudan tasarımcının markasından ürün almaya gidiyor. Müşteri beş farklı şey almak yerine elindeki bütçenin tamamını bu ürün için harcıyor.
MODAKAZANI
UZMAN ELİNDEN PARFÜM
Emina Jahovic'in Balkanlar'ın en ünlü kadın seslerinden biri olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Jahovic, müziğe olduğu kadar parfümlere de oldukça meraklı. Daha önce çalışmaları Sırbistan'da tamamlanan Closer isimli bir parfümü piyasaya çıkaran ünlü şarkıcı şimdi de parfüm dünyasının divası olarak kabul edilen Tiziana Terenzi ile özel bir parfüm üzerinde çalışmaya başladı.
ÇEŞME'YE MODA AKINI
2017 yılında Nenuphar Atelier isimli bir marka kurarak moda dünyasına adım atan Burcu Erçil ve İpek Ertan şimdi bu keyifli markalarının butiğini açıyor. Hem de Çeşme'de...
YENİ İLHAM KAYNAĞIMIZ
Emily Ratajkowski... Bir kliple bir anda dünya çapında tanınan bir isim oldu. Aşırı iddialı ve seksi hali ilk önce çok da sempatik bulunmadı. Ama cool tavrı, kendi markasını kurması ve yavaş yavaş sinemaya göz kırpmasıyla kendisini ispat etmeyi başardı. Sezon trendlerine uygun parçaları başarıyla kombinlemesi, makyajda doğal ve kadınsı bir görüntüyü benimsemesiyle yeni ilham kaynağımız kısa sürede Ratajkowski oldu. Türk kadınına benzer fiziksel özellikleri nedeniyle de son dönem Türkiye'de en çok taklit edilen isim.
HAFTANIN KONUĞU
Melis Kaptanoğlu'nun tercihleri
Her sene düzenlenen ve iki gün süreyle dünyanın farklı ülkelerinden seçkin modacıları ve markaları ağırlayan Londra Çocuk Moda Haftası'na, Türkiye'den ilk defa katılan marka, Melis Kaptanoğlu Kids oldu. Biz de çocuk tasarımı konusundaki iddiamızı ortaya koyan Kaptanoğlu ile modaya dair konuştuk:
Stilimi eklektik, renkli ve elegan diyerek tarif edebilirim...
Günlük kıyafetlerimde ve özel gün kombinlerimde önceliğim beni yansıtması. Kendi zevkim ve tercihlerim doğrultusunda alışılmışın dışında olmak, hayatın tüm monotonluğuna rağmen kendim olabilmenin özgürlüğünü hissetmek isterim.
Alışverişte beni en çok heyecanlandıran, seyahatlerim esnasında keşfettiğim tasarımcıların özel ürünlerini barındıran butikler...
Sezonun trendlerini kendi tarzıma uyarlamayı, kendi stilimdeki parçalarla bütünlemeyi seviyorum.
Sneaker'larım ve her tarzla rahatça kombinlediğim kurtarıcı parçam blazer ceketlerim dolabımın demirbaşları.
Annemin genç kızlığında, Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nde ona özel dikilen vintage ipek tuvalet. Bu parça dolabımın en eski ve en değerlisidir.
?GAGA'NIN DOLABINA BİR GÖZ ATIN
Son beş yıldır giyimleriyle dikkat çeken isimlerin dolaplarının sergilenmesi çok moda. Bu isimler arasında kraliyet ailesi üyeleri, moda ikonları, mankenler kimler yoktu ki... Son olarak da müzik dünyasının son 10 yılına damga vuran Lady Gaga'nın kıyafetleri modaseverlerin ve hayranlarının beğenisine sunuluyor. Las Vegas'ta sergilenecek 40 parça içinde neler yok ki? Son filmi A Star is Born'daki kostümler, Super Bowl performansında giydiği kıyafet, Met Gala'da giydiği tuvaletler ve bugüne kadar giydiği çılgın tasarımlar sergide yer alacak. Geçtiğimiz cuma günü açılan ve 8 Kasım'a kadar gezilebilecek serginin küratörlüğünüyse Nicola Formichetti üstleniyor.