1974'te kuruldular Ah Kalbim Delisin, Tak Dedi Canıma, Para Para Para gibi unutulmaz hitlere imza attılar... Cıvıl cıvıl müzikleri, rengarenk, dönemin ruhunu yansıtan kıyafetleriyle kısa sürede Türkiye'de bir ilki başararak, bir 'kız grubu' olarak şöhret basamaklarında süratle uçuşa geçtiler. Gencecik üç genç kızdan oluşan Cici Kızlar grubu dönemin filmlerine bile şarkılarıyla ilham verdiler. 2000'lerde doğanlar bile onların şarkılarını biliyor. Halbuki grup olarak ömürleri çok kısa sürdü. 1976'da grup dağıldı. Bilgen Bengü, Şebnem Aksu ve Birnur Bilginoğlu'ndan oluşan grup o klasik tabirle müziği zirvede bıraktı... Amma velakin, grubun bir üyesi, dönemin tabiriyle Cici Kızlar'ın 'kıvırcığı', Bilgen Bengü müzikten hiç kopmadı. Ara ara yeni şarkılarla, yeni albümlerle dinleyenlerine kendini hatırlattı. Şimdi de Git Gidebilirsen adlı single'yla gündemde... Biz de 70'lerin müzik ve naif ruh dünyasını hatırlatan Bengü'yle, Cici Kızlar macerasını konuştuk...
- Cici Kızlar her zaman sizinle anılıyor. O yüzden sizden dinlemek isteriz, nasıl başladı serüven?
- Cici Kızlar bir proje. "ŞAT Yapım" (Şanar Yurdatapan ve Atilla Özdemiroğlu) projesi. Bu proje bizim üzerimize çok yakıştı, o yüzden başarılı oldu diye düşünüyorum. Kısaca anlatmam gerekirse; ben lisedeyken sıra arkadaşımın annesinin, ünlü yapımcı Nino Varon'a dinletmek üzere bestelerini seslendirmiştim. Bu sayede kendisiyle de tanışmış olduk. Daha sonra Nino ile çalışmalara başladık. Bu arada bir gün çalışmalar sırasında Şanar Yurdatapan geldi. Benim kıvır kıvır saçlarım ve genç kız görüntümün, Cici Kızlar ismindeki projesine çok uyacağını söyledi.
HÂLÂ GÖRÜŞÜYORUZ
- Sonrası nasıl gelişti?
- Yapımını Odeon firmasının
yapması şartıyla böyle bir projeye
sıcak bakabileceğini söyledi.
Ve bu sayede yolum ŞAT Yapım'da
sevgili Şebnem ve Birnur'la
kesişti. Aslında üçüncü
ses olarak Sibel Egemen düşünülmüştü.
Ama Sibel Ankara'da
olduğundan dolayı zorluklar
yaşanınca, gruptan ayrılmak
zorunda kaldı. Şebnem de yakın
arkadaşı Birnur'u gruba getirdi.
Böylece grubumuz Cici Kızlar
olarak yola çıktı. Arkadaşlarım
müzik dünyasına profesyonel
değil de, dinleyici olarak devam
etmek istedikleri için ayrıldık.
- Cici Kızlar'la yaptığınız müziğe şimdi baktığınız zaman neler hissediyorsunuz?
- O dönem için
ileriye dönük, büyük
bir çalışmaydı. Benzer
çalışmalar yapıldı, yapılıyor,
yapılmalı da.
İki yıl kısa; ama çok
yoğun çalışmalarımız
olmuştu. 40 küsur yıl
sonra bile şarkıların
dinlenilmesi, halkımızın
teveccühü,
yaptığımız işin doğru
olduğu konusunda
hâlâ memnuniyet
vermekte. Şarkıları
dinlerken hâlâ gurur
duyuyorum.
- Grup arkadaşlarınız sonra neler yaptılar, hâlâ görüşüyor musunuz?
- O yıllarda, Türkiye şartlarında
üç kızın çok sesli vokalle
müzik yapmaları büyük yenilikti.
Üstelik şarkıların hem çok
sesli, hem dans ederek söylenilmesi
insanımıza çok sıcak geldi
ve hemen kabul gördü. İki yıl
süresince 'yılın topluluğu' ödüllerini
toplaması, halkımızın da
benimsediğinin göstergesi oldu.
Biz ayrıldık ama hâlâ görüşüyoruz,
onlar çoluk çocuk, toruna
karıştı. Hiçbir zaman aramızda
bir dargınlık, kırgınlık, herhangi
bir sürtüşme olmadı.
- Türkiye'nin Eurovision'a ilk katıldığı yıl, Türkiye finallerinde yer aldınız. Ama bir kura sonucu elendiğiniz hep anlatılır. Nedir bu işin aslı astarı?
- Evet, bizim için Türkiye'yi
yurt dışında, Stokholm'de temsil
edememek büyük bir hayal
kırıklığı oldu; çünkü o seneki
yarışmaya göre halk oylaması ve
jürinin ortalaması alınıyordu.
İki tane birinci, iki tane ikinci,
iki tane de üçüncü çıkınca kim
temsil edecek diye bir karar aşamasında
kura çekilmesi uygun
görüldü. Grubun yaşı en küçük
üyesi olarak benden rica ettiler.
Ben boş zarf çekince, finallere
gidemedik. O anda odamıza
gittiğimizde ağladığımızı hatırlıyorum.
Fakat ondan sonra
halkımız bizi o kadar sevgiyle
sarıp sarmaladı ki, bu andan
sonra hiçbir şekilde kaybetmenin
üzüntüsünü ne hatırladık,
ne yaşadık, ne de hissettik.
- 70'ler Türkiyesi bugünlere göre daha mı naifti sizce? Bugünün pop şarkılarına bakıyorsunuz neredeyse 'eski sevgiliye' hakarete varan sözler var...
- Kültürel yozlaşmanın getirdiği
bir kaos ortamı oluştu.
Müzik büyük badireler atlattı. O
dönemin duygularıyla yapılan
müzik; içtenlikle söz, melodi ve
şarkılara da yansımıştır. Bir de
o dönemin melodilerinin daha
zengin olduğunu düşünüyorum.
TARIK AKAN'I GÖRÜNCE ÇOK HEYECANLANDIK
- Delisin adlı şarkınızın adına bir film de çekildi, siz de rol aldınız hatta...
- Delisin adlı filmde sevgili Tarık Akan ve Necla Nazır ile rol aldık. Hababam Sınıfı'nda ise Cici Kızlar grubu olarak bizim taklitlerimiz yapıldı. Koreografisi ve şarkı ile birlikte insanlar filmi çok sevdikleri için, muhteşem bir seriydi. Bizler de akıllarda bir şekilde yer ettik, herkes bunu hatırlıyor. Tarık Akan'ın en meşhur olduğu, herkes tarafından âşık olunan bir jön olarak tanındığı yıllarda Delisin filmi çekimlerinde, kendisiyle tanışmamız sırasında tabii ki genç kızlar olarak heyecanlandık. İlk gördüğümüz anda yakışıklı ve bir o kadar da efendi bir insanla tanışmaktan gurur duyduk, onur duyduk.