Jenny Packham ismini duydunuz mu? Moda ile ilgileniyorsanız ve Cambridge Düşesi Catherine'in özel davetlerde giydiği tuvaletlerin tasarımcısını merak edip araştırdıysanız kesin biliyorsunuzdur. Southampton College of Art'ın ardından Saint Martin's School of Art'ta eğitimini tamamlayan 54 yaşındaki İngiliz tasarımcı, 1988 yılından bu yana gelinlik ve lüks abiye kıyafet denilince ilk akla gelen isimlerden biri. Hollywood gösterişini ve romantizmi bir araya getiren tasarımları kendisinden sonra gelen birçok tasarımcının ilham kaynağı. Bu iddialı tasarımcı geçtiğimiz günlerde koleksiyonlarının satıldığı Vakko'nun davetlisi olarak bir mini defile düzenlemek üzere İstanbul'daydı. Prensesin asla vazgeçmediği bu tasarımcıyla moda üzerine sohbet etme şansı yakaladık.
- Nasıl bir çocuktunuz, hep modaya mı ilgi duyuyordunuz?
- Dansçı, aktris ya da hostes olabilirim diyordum. Çünkü bu işlerde çalışan kadınların o güzel kıyafetleri beni etkiliyordu. Her zaman giyinmekten hoşlanan bir çocuktum. 11 yaşımda da moda tasarımcılığı denilen bir iş olduğunu öğrendim. Bu da çok doğaldı çünkü hem anneannem hem de annem görkemli elbiseler yapıyordu.
- Hep böyle iddialı kıyafetler mi tasarladınız?
- Hep. Bir kadın, imzalı bir kıyafetimle bir odaya girdiğinde hep herkesi hayran bıraksın istedim.
- En sevdiğiniz renk hangisi?
- Günlük hayatta siyah giyiyorum. Ama tasarımlarımda en çok kullandığım renk pembe. Kadınsı, romantik, mutlu ve albenisi olan zarif bir renk.
- Böyle büyülü koleksiyonlar hazırlarken nelerden ilham alıyorsunuz?
- Bugüne kadar hazırlarken en çok etkilendiğim koleksiyon Marilyn Monroe idi. Onun izinden Beverly Hills Hotel'e gittim, kaldığı bungalovu gezdim, kıyafetlerine baktım. Çok etkileyiciydi. Bu sezon ünlü bir fotoğrafçıdan ilham aldım. Her sezon değişiyor aslına bakarsanız.
- Cambridge Düşesi'nin en özel anlarında en güvendiği tasarımcılardan birisiniz. Ama biliyorum ki o konu hakkında konuşamıyorsunuz. Bugüne kadar birçok ünlü isimle çalıştınız. Zor mu ünlü isimlerle çalışmak?
- Hayır. Her kadın prenses gibi görünmek ister. Sizinle çalışmak isteyen biri sizin tarzınızı ve neler tasarlayabileceğinizi de bilir. Beklentisi bellidir. Amaç da karşınızdaki kişinin mutlu olmasıdır. Tabii ki ünlülerle çalışırken bize aracı olan özel şirketler var. Ancak ben her zaman birebir çalışmayı ve ondan gelen yorumlar çerçevesinde hareket etmeyi seviyorum.
- Gelelim Türkiye'ye... Neler düşünüyorsunuz ülkemiz hakkında? Türk asıllı tanıdığınız tasarımcılar var mı mesela?
- Üç kez geldim ülkenize. Gerçekten çok güzel bir ülkeniz var. Bodrum'da tatil yaptım daha önce ailemle. Diğerleri iş ağırlıklıydı. Çok bir şey anlayamadım İstanbul'dan. Ama bu sefer eşim de bana katılacak bu hafta sonu ve ilk kez bu güzel şehri rahat rahat gezme şansı yakalayacağım. Ayrıca bu yaz da ülkenize gelme planımız var.
- Türk kadınları hakkında bir fikriniz oluşmuştur eminim, yıllardır koleksiyonlarınız Türkiye'de de satılıyor...
- Benim kıyafetlerimi giyen her kadın gibi Türk kadınları bakımlı, şık ve iddialı olmayı seviyor. Aksesuarları çok seviyorlar. Dikkat çekmekten, giyinmekten hoşlanıyorlar. Mücevherleri seviyorlar, gece dışarı çıkmaktan ve özel davetler için özel kıyafetler seçmekten hoşlanıyorlar.
- Türkiye sizce moda konusunda nasıl bir yere sahip?
- Bir İngiliz tasarımcı olarak şunu söyleyebilirim, hep çok önemli bir pazar bizim için Türkiye. Giyinmeyi seven ve buna para harcayan insanlar var ülkenizde.
- Peki böyle güzel kıyafetler yapan bir kadın kendisi de alışveriş yapar mı, nerelerden kıyafet alır mesela?
- Tabii ki. Bayılıyorum alışveriş yapmaya. Her kadın gibi ben de dolabımda birçok kıyafet olmasına rağmen hep "Hiç kıyafetim yok" diyorum. Günlük hayatımda siyah ağırlıklı giyiniyorum. Ofisten bir etkinliğe geçerken işimi kolaylaştırıyor. Dries van Noten, Prada, Miu Miu ve Comme des Garçons en sevdiğim markalar... - En sevdiğiniz aksesuar nedir? - Ayakkabı. Bir ayakkabı her şeyin havasını bir anda değiştirir. Bir ayakkabı elinizdeki en eski kıyafetin bile havasını tamamen değiştirir.
LÜKS MARKALAR YANIYOR
Geçtiğimiz yıl moda dünyasında en çok konuşulan konulardan biri İngiliz modaevi Burberry'nin satılmayan milyonlarca euro değerindeki kıyafet, aksesuar ve parfümü ateşe vererek imha etmesiydi. Markanın son beş yılda 100 milyon euro tutarındaki ürünü yok ettiğinin ortaya çıkması da beraberinde birçok tartışmayı getirmişti. Ucuza satış yapmak yerine bu yöntemi tercih eden markalar tabii ki Burberry ile sınırlı değildi. Uzayıp giden listeye sonunda hükümetler nezdinde bir tepki geldi. Fransa, markaların satılmayan ürünlerini yakmasını engelleyecek bir yasa üzerinde çalışmaya başladı. Ülkenin Ekoloji Bakanı Yardımcısı, "Çevre üzerine hepimiz bu kadar kafa yorarken, lüks moda ürünlerini ucuza satmamak için onları yakan zihniyeti anlamak mümkün değil. Böyle bir bencillik olamaz" diye konuştu.
HAFTANIN KONUĞU
Reyhan Calban'ın tercihleri
Son dönem tasarımlarıyla dikkat çeken markalardan biri olan Reian Jewellery'nin kreatif direktörü Reyhan Bayri Calban katıldığı etkinliklerde stiliyle de dikkat çeken isimlerden biri. Calban ile yeni sezon alışveriş rotalarını ve stil tavsiylerini konuştuk:
Stilimi zamansız, sade ve zarif kelimeleriyle en doğru şekilde özetleyebilirim.
Yeni sezon için ilk olarak Maila'dan pembe Loretta model bir tulum satın aldım.
Her sezon dolabıma yeni parçalar eklemekten keyif alıyorum. Trendleri takip ederim ama kendi stilime uygun olanları tercih ederim.
Dolabımda en çok gömlek ve etek var.
Dolabımdaki en eski parçalar Ralph Lauren'den aldığım ipek gömleklerim.
Asla giyemeyeceğim şey, bu sene çok moda olan bisikletçi modeli taytlar.
Bu sezon en sevdiğim trend çiçek desenleri ve bu desenle kaplı elbise ve etekler.
İlkbahar/yaz sezonu alışverişimde pembe ve yeşil tonları ağırlıkta oldu.
Bu sezon için kurtarıcı kombinim hafif bol mini ya da maksi elbiseler. Onları babet ya da sandaletlerle kombinleyeceğim.
Moda kazanı
RITZ HOTEL'DE DICE KAYEK
Paris'in en görkemli otellerinden biri olan Hotel Ritz Paris, 30 Haziran'a kadar Türkiye'den dünyaya açılan en iddialı markalardan birine ev sahipliği yapıyor. Otelin giriş katında bulunan alanda, geçtiğimiz günlerde Ayşe-Ece Ege kardeşlerin Dice Kayek markasının pop-up mağazası açıldı. Gelecek ay sonuna kadar Parisli modaseverler bu birbirinden iddialı tasarımları satın alma şansı yakalayacak.
ASOS'TA TÜRK TASARIMCI
Merkezini Londra'ya taşıyan DB Berdan markası uluslararası arenada başarılar elde etmeyi sürdürüyor. Markanın tasarımları kısa süre önce Asos'ta satılmaya başlandı.
POZİTİF ENERJİ
Mücevher ve aksesuar dünyasında son dönemde en çok öne çıkan trend kesinlikle maneviyat. Artık taktıklarımız sadece kıyafetimizi kombinlememizi sağlamıyor bize içsel bir huzur, bir güç de veriyor. Bunun son örneği de Alegra Levi ve Zeynep Fıratoğlu'nun IO isimli bileklik markası. Markanın İyi Ol isimli ilk koleksiyonu kısa süre öne modaseverlerle buluştu.