Geçtiğimi hafta inanç ve giyim konusunda dünyanın en önde gelen isimlerinden biri olan Prof. Dr. Reina Lewis İtanbul'daydı. İngiltere'nin önde gelen eğitim kurumlarından biri olan London College of Fashion'da kültürel çalışmalar üzerine eğitimler veren Lewis ile muhafazar giyimi ve global moda dünyasının muhafazakar giyim üzerine yoğunlaşması üzerine konuşma şansı yakaladım. Lewis, "Uzunca bir süre küresel moda dünyası, hangi dinden olursa olsun inançlı kadınların modaya ilgi duymadığı görüşündeydi. Ancak özellikle Müslüman dünyası tasarımcısından, moda takipçisine kadar kısa sürede bu düşünceyi yıktı. Özellikle de sosyal medya bu konuda çok etkili oldu. Şu anda muhafazakar giyimi tercih eden birçok Müslüman kadının, modaya çok ilgi duyduğunu hatta kimliğini yansıtmak için modayı kullandığını görüyoruz" diye konuşuyor. Bundan yola çıkarak ana akım moda endüstrisinin de bu sürece daha fazla duyarsız kalamadığını vurgulayan Lewis, "Artık muhafazakar giyinen Müslüman kadınlar profesyonel marka uzmanları ve pazarlamacılar tarafından yeni bir tüketici segmenti olarak tanımlanmış durumda. Muhafazakar giyim endüstrisi 270 milyar dolarlık dev bir pazar. Bunu göz ardı edebilmek imkansız" diyor. Ünlü akademisyen sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye moda ve tekstil üretimi konusunda büyük bir güce sahip. Son 20 yıldır, fason üreticilikten kendi küresel markalarını yaratan ve moda tasarımcılarını dünyaya duyuran dev bir güç haline geldi. Aynı şekilde muhafazakar giyim konusunda mesela modanisa.com gibi küresel bir e-ticaret operasyonun da merkezi haline gelmiş durumda. Dünyanın dört bir yanından muhafazakar giyinen kadın bu internet sitesine bakıp trendleri takip ediyor, alışveriş yapıyor. İstanbul'un sokaklarında gezerken net bir şekilde gördüm ki insanlar modayı yakından takip ediyor. Aslına bakarken bu hep böyleydi. Ama şimdi sokak stilleri daha da farklılaştı, farklı kültürlerden gençleri İstanbul'un her yerinde görebiliyorsunuz. Her şeyde olduğu gibi, İstanbul moda ve trendler konusunda da hızlı."