2008'de Iron Man ile başlayan ve 11 yılda 22 filmlik külliyata ulaşan Avengers'a noktayı koyma zamanı geldi. 11 yıl boyunca her macerasında biz fanilere, tehlikeler karşısında hep bir kurtarıcıya ihtiyacımız olduğu fikrini aşılayan seri hatırlanırsa geçen yılki Avengers: Sonsuzluk Savaşı'nda sert bir kayaya, Thanos'a çarpmıştı. İktidar hırsı olmayan bu kötü adam elde ettiği güçlerle galaksideki nüfusun yüzde 50'sini yok etmişti. Her ne kadar kaynak-nüfus dengesizliğinden böyle bir eylemi yapmış olsa da yaptığı düpedüz bir soykırımdı. Avengers: Endgame işte bu soykırım sonrasında başlıyor. Dünyada herkes adeta dünya savaşından çıkmış gibi bir ruh hali içerisindedir. Yenilmezler'in kimi üyeleri de artık yoktur. Kalanlar toparlansa bile yaşadıkları yıkımla hayatlarına devam etmeleri zordur. Tam da bu noktada herkes kendi yoluna gitmişken Ant-Man ortaya çıkar ve zamanda yolculuk yaparak Thanos'un 'soykırım' yapma gücüne ulaşmasına engel olabilecekleri fikrini ortaya atar. İşte bundan sonrası 181 dakikalık bir macera...
GÖBEKLİ THOR
Russo Kardeşler'in yönettiği film için her şeyden önce büyük bir seriye görkemli veda filmi denilebilir. Bir final filmi olduğundan olsa gerek Russo Kardeşler bir türlü alışamadığımız o yorucu aksiyona boğmadan filmi kotarmayı başarıyor. Daha dramatik ve hatta mizah dozu gayet iyi ayarlanmış bir film var karşımızda. Göbekli Thor, aile babası Tony Stark, Hulk ile barışık Bruce Banner... Sürprizi de bol filmin. Ayrıca serinin baştan sona bütün filmlerine gönderme yapıldığı gibi sinemadaki zaman yolculuğu üzerine çekilen filmlere da kah laf sokan kah saygı sunan bir yanı da var. Ama bu film, neredeyse her Avengers filminde işlenen, kötüler çok güçlü biz faniler kurtarıcısız yapamayız önermesini ters yüz etmesiyle kıymetli. Çünkü nihayetinde süper kahramanların Thanos'a karşı temel mücadele motivasyonu aileleri. Belki hepsi için ailenin anlamı farklı ama sonuçta sevdikleri için kaybedebilecekleri bir mücadeleye girişiyorlar. Yeri geliyor ortak amaç için ekip bölünüyor, dört-beş cephede savaşıyor. Russo Kardeşler her birinin macerasını dengeli bir şekilde anlatıp finalde çok iyi toparlıyor. Ve söyleyeceklerini de finalde söylüyorlar. Avengers serisini seversiniz sevmezsiniz bilemem. Beyazperdede anaakım sinemayı belli bir anlatımla bloke ettiğini düşündüğüm, her filmindeki süperlik övgüsünden bıkkınlık geldiği için naçizane mesafeli duruyordum. Fakat Avengers: Endgame kötülüğün her zaman olacağını, önemli olanın bir araya gelmek ve ortak hedef doğrultusunda herkesin elinden geleni yapması gerektiğini öğütlüyor. Ki asıl süperliğin de temel olarak tehlike karşısında birlikte hareket etmek olduğunu anlatıyor. Eee bu önermesi hepimiz için daha makul. Neyse bir seri bitti. Şimdi hepimiz dağılıp en sevdiklerimizin yanına gidebiliriz.
SENDEN VAZGEÇMEM ASLA
Annemler Yemeğe Geliyor, Şamar Oğlanı gibi filmleriyle tanıdığımız yönetmen ve senarist Peter Hedges, Amerika'da iyice toplumsal bir soruna dönüşen uyuşturucu bağımlılığı üzerine dramatik bir hikaye olan Eve Dönüş ile karşımızda. Julia Roberts, Lucas Hedges'ın başrolde oynadığı film aslında birkaç hafta önce izlediğimiz Güzel Oğlum filmiyle aynı derde odaklanıyor. Oğlu uyuşturucu bağımlısı olan ebeveyn neler yaşar? Oğlu geçirdiği bir kaza sonrasında kullandığı ilaçlar nedeniyle bağımlı olduğu için Holly (Julia Roberts) onun bu bağımlılıktan kurtulacağını düşünür. Rehabilitasyon merkezinden kaçıp bir Noel arifesinde eve gelmesi riskli olsa da Holly yine de kararlı bir şekilde oğlu Ben'in arkasında durur. Fakat oğlu aslında onun sandığı gibi sadece bağımlı bir kişi değil, aynı zamanda birçok suça bulaşmış biridir. Peter Hedges kararlı bir annenin yavaş yavaş oğlunun dünyasına girdikçe yaşadığı dehşeti ama buna rağmen oğlundan vazgeçmemesini gayet iyi anlatıyor. Julia Roberts da son yıllardaki en iyi performanslarından birini sergiliyor. Ki zaten film Roberts'ın oyunculuğu üzerine kurulu. Kaçırmayın derim...