Modanın çevreye dost olabilmesi dışında neredeyse hiçbir şey konuşulmuyor moda dünyasında. Sürdürülebilir moda anlayışı gelecek yıllarımızı şekillendirecek konu olacak. Modayla ilgilenen herkesin bu kadar gündemindeyken plastik poşetlerden kaynaklanan çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla alınan karar bizi çok heyecanlandırmıştı. Plastik poşetlerin 1 Ocak 2019'dan itibaren satış noktalarında kullanıcıya veya tüketiciye ücret karşılığı verilmeye başlanması hepimizin aklına "Peki biz aldıklarımızı nasıl taşıyacağız?" sorusunu getirmişti. İşte herkes gibi biz de bir haber toplantısında bu konu üzerine konuşmuş, çevre ve moda kavramını masaya yatırmıştık. Bu toplantıda aklımıza "Neden elimizde şık, yüzde 100 pamuktan üretilmiş ve tamamen doğaya dost alışveriş torbalarımızla alışveriş yapmayalım ki?" sorusu gelmişti... Ve tasarımlarıyla bizleri etkileyen moda tasarımcısı arkadaşlarımızdan moda sayfamız için birer çizim yapmasını rica etmiştik. Yılın ilk hafta sonu ekinde yer alan bu çizimler şimdi her birimizi yürekten heyecanlandıran bir proje için ete kemiğe büründü.
MAYIS AYINDA SATIŞTA
Gamze Saraçoğlu, Aslı Filinta, Başak Cankeş ve Emre Erdemoğlu'nun çizimlerinin yer aldığı bez çantalarımız basıldı, hazırlandı. Ve çantalar D&R mağazalarında gelecek ay satışa çıkacağı günü bekliyor. Daha da önemlisi üretim bedelinin karşılanmasının ardından tüm bu satıştan elde edilecek gelir tamamen çocuklar yararına harcanacak. Doğanın ve geleceğimizin korunması için hazırlanan bu değerli tasarım çantaların, çocuklarımız yararına modaseverlerle buluşacak olmasından daha heyecan verici bir şey olamaz diye düşünüyoruz.
Aslı Filinta
Boşvermişliği bir yana bırakma vakti
Çevreye ve dünyaya sahip çıkmak bizim elimizde. Bunu yapabilmemiz için de her birimizin boşvermişliğimizi bir yana bırakmamız, her şeyi bambaşka bir açıdan düşünmemiz gerekiyor. Bu sloganlı çantayı tasarlarken ilham noktam da tam olarak bu oldu. "Aslında dünyaya sahip çıkmak, o bir saniyelik boşverdiğimiz anları yönetebildiğimizde mümkün olacak!"
Emre Erdemoğlu
Tüketim çılgınlığıyla savaşma zamanı
2000'lerin teknoloji patlaması hayatımızı bambaşka bir noktaya taşıdı. Ancak dijital yeniliklerin çevreyi ve hayatımızı nasıl etkileyeceğini 2000'lerin başında öngöremedik. Şimdi zamanında yazamadığımız bu çevre kodunu yeniden yazmanın zamanı geldi. Tüketim çılgınlığıyla savaştığımız şu günlerde geri dönüşüm yoluyla elde ettiğim kağıt torbaları ürettim. Üzerine yeniden inşa ettiğim dünya ile ilgili de bir iki kelam ettim... İnsan hayatının değerinin karşılığı yok. Dolayısıyla geri dönüşümü hem insan sağlığı hem de gereksiz tüketimi önlemek için önemsiyorum.
Gamze Saraçoğlu
Duyarlılık arttıkça hayatımız güzelleşir
Çevreye yatırım yapmak, çevreyi korumak hepimizin dikkat etmesi gereken bir konu. Tasarımımdaki karakalem kuru dallar ile çevreye karşı olması gereken hassasiyeti anlatmak istedim. Renkli çizimle ise duyarlılık arttıkça, güzelleşen hayatımızı ve hassasiyetimizin getirdiği olumlu geri dönüşleri ifade etmeye çalıştım. Geri dönüşümlü bir kumaştan üretilerek yapılacak bu çanta alışverişlerinizde asla yanınızdan eksik olmasın.
Başak Cankeş
Hızlı tüketim dünyaya büyük zarar
Tasarım için kullandığım desen içinde hayat sahneleri ve maskeler bulunuyor. Aslına bakarsanız modanın manevi değerlerimizi yok etmesine değil geliştirmesine ilişkin bir manifesto niteliği taşıyor. Gerçek olursak ve maskelerimizi atarsak her şeyin akıtda bizim için olması gerekenin en iyisi olacağı konusunu işlemek istedim. Genç bir modacı olarak, henüz ben dünyaya gelmeden yüzlerce yıl önce kurulmuş bir tuzaktan kendimi korumaya çalışıyorum. Bu yıllardır ürettiğim her koleksiyonun yaratım sürecinin arka planında yer alan bir çaba. Çünkü bir tuzağı etkisiz kılmanın en iyi yolu, o tuzağı tamamıyla açığa çıkarmaktır. Hızlı tüketim sistemi modanın doğaya verdiği en büyük zararın sebebidir. Zamansız parçalar tasarlamassak giyenler onları tüketmeye itilir. Bu da daha çok üretim, daha çok kirlilik daha fazla gereksiz insan gücü demek. 10 yıl önce tasarlanmış bir giysiyi giyebilmenizin tek yolu zamansız ve trendlerden bağımsız olmasıdır. Bu da ancak hikaye ve sanat ile mümkündür. Böylece doğaya zarar verme oranımız da azalır.