Araştırmalara göre günde 35 bin karar verdiğimizi biliyor muydunuz? Evet bu en masum ortalama. Öğlen yemeğimizi nerede yiyeceğimizden tutun da, ne yiyeceğimize, kimle yiyeceğimize, hangi yoldan gideceğimize hatta hangi kapıdan içeri gireceğimize kadar günde 10 binlerce karar vermemiz gerekiyor.
Bunlar arasında kuşkusuz en fazla vaktimizi alanlar arasında ne giyeceğimiz ilk sırada yer alıyor. Sabah uyandık, işe ne giyeceğiz. Ya da akşam davetine, doğum günü partisine...
HER GÜN AYNI GİYSİ Mİ?
Oysa yeni nesil bu işi çoktan çözmüş bile. Tabii dünyanın en başarılı iş insanlarından ilham almış olmalılar. Özellikle yeni yeni iş hayatına atılan Z kuşağı artık tek kıyafet giymeyi tercih ediyor. Bundan kastım aynı kıyafeti her gün giymek değil elbette. Her gün aynı renk pantolon, tişört, elbise ya da ayakkabı giymek söz konusu olan.
Peki ama neden mi? Pek çok nedeni var. En önemlisi gündelik verdiğimiz kararlardan büyük bir kalemi ortadan kaldırması. Böylece yaratıcı olmaya ve çalışmaya daha fazla zaman kalıyor.
Tıpkı okul üniforması gibi sabah iki dakikada kıyafetinizi üzerinize geçiriyorsunuz. Bu da en az 15 dakika daha az kafa yorma anlamına geliyor. Ayrıca alışveriş için de daha az zaman harcama anlamına geliyor. Hatta kıyafetlerinizi internetten de sipariş edebilirsiniz. Şimdi pek çok moda gurusu ya da blogger'ı ya da davetten davete koşan hanımlarımız bana alınacak. Ama dünyada trend bu yolda. Hatta Angelina Jolie bile günlük hayatında hep siyah pantolon siyah babet ve üzerine beyaz, haki ya da gri tişört seçiyor. Hatta moda dünyasının en önemli ismi, yakın zamanda kaybettiğimiz Karl Lagefeld'ın siyah takımı, beyaz gömleği ve siyah güneş gözlükleri, siyah deri eldivenleri de artık bir klasik. Peki moda dünyasında bir bakalım: Tom Ford, Giorgio Armani ya da Michael Kors'un da hep aynı kıyafetleri tercih etmesi bir tesadüf olabilir mi? Elbette değil. Hepsi verdiği röportajlarda böylece daha fazla zaman kazandıklarını açıklıyorlar. Kors "Çok fazla seyahat ediyorum, böylece valiz yapmak da daha kolay oluyor" diyor.
Eski ABD Başkanı Barack Obama da tek tip kıyafet giyenlerden. Gri ya da mavi takım elbise tercih eden Obama Vanity Fair 'e verdiği röportajda "Her gün aynı kıyafeti giydiğinizde önemsiz şeylerin sizi meşgul etmesini engelliyorsunuz. Böylece sabahları ne giyeceğim diye düşünmüyorsunuz. Onun yerine tüm düşüncelerinizi işi geliştirmeye sarf ediyorsunuz" demişti.
HEP İYİ HİSSEDİYORSUNUZ
Aynı kıyafetleri giymenin bir başka avantajı ise kendinizi hep daha rahat ve daha özgüvende hissetmeniz. Yaptığınız seçim acaba yanlış mı diye düşünmüyorsunuz.
Birkaç yıldır trend olan şeylerden biri de minimal yaşam tarzı. Yani en azla yetinmek ve israftan kaçınmak. Bugün moda endüstrisinin büyüklüğü 3 trilyon dolar. Minimal yaşam tarzını benimseyen yeni kuşak israfa karşı, gardırobunda kıyafete çok yer vermiyor ve başarıya ulaşmak için de aynı kıyafetleri tercih ediyor. Hatta pek çok iş yerinde gençler üniforma giymeyi tercih ettiklerini belirtiyor.
STEVE JOBS'UN TARZI
Her gün aynı giyinen ünlü ve başarılı isimleri hatırladığımızda ilk sıralarda şüphesiz Steve Jobs gelir. Siyah balıkçı yaka kazakları ve jean pantolonu ile akıllara kazınan Jobs'un tarzını Sony çalışanları belirlemiş. 1980'li yılların başında Japonya'ya giden Jobs, Sony'e yaptığı ziyarette çalışanların hepsinin aynı kıyafeti giydiğini görüyor. Bunun üzerine de markanın başkanı Akio Morio, savaş yıllarının ardından yaşanan kıtlık sonrası şirketin çalışanlarına standart kıyafetler dağıtmaya başladığını söyler. Ardından bu bir gelenek haline gelir ve Sony'nin imzası niteliğini taşır. Böylelikle işçiler işe giderken ne giyeceklerini düşünmezler ve enerjilerini tamamen işe yoğunlaştırırlar. Sony o dönem modacı Issey Miyake ile çalışmaktadır. Jobs da hemen modacıyı arayıp Apple için yelek tasarlamasını ister. Böylece tüm çalışanları aynı kıyafeti giyecektir. Kısa süre sonra Issey Miyake ile tanışınca kendisi için de bir üniforma fikrine alışır. Ve Miyake ona siyah balıkçı yaka kazaklardan yüzlerce üretir.
ŞUNDAN BUNDAN
LÜKS MARKANIN OYUNCAKLARI
Lüks markalar hem teknoloji hem de oyun işine de el attı. Bunun en iyi ve en havalı örnekleri ardı ardına Louis Vuitton'dan geliyor. Marka önce Jenga oyun takımını piyasaya sürdü. Hani şu tahtaları üst üste sıralayıp aradan bir tanesini çektiğiniz oyun. LV logolu tahtalardan oluşan ve özel kabında satışa çıkan oyunun bedeli 2 bin 400 dolar. Ne yalan söyleyeyim Jenga'dan çok pek çok kişinin ilgisini Louis Vuitton Apple kulaklıkları çekti. Siri ve Google Assistant yazılımlarıyla tüm cihazlarla uyumlu olan kulaklıklar tam 3.5 saate kadar dinleme olanağı sağlıyor. Fiyatları 1000 dolar civarında.
FİLTRESİZ GÜZELLİK
Pek çok Hollywood yıldızı artık "Gördüğünüz kusursuz ciltlere aldanmayın" mesajları veriyor. Hatta filtresiz güzellik etiketiyle kırışıklarını, sivilcelerini ve kusurlarını paylaşıyor. Bazı kozmetik markaları da artık fotoğraflarla oynamayacaklarını açıkladı. Daha önce de Helen Mirren ve pek çok ünlü yıldız yaşlanma karşıtı kelimesine karşı olduklarını söylemişti. En son, model Kendall Jenner sivilceli fotoğrafını filtresiz etiketiyle paylaştı. Bakalım bizde hangi ünlüler bu akıma ayak uyduracak...