İstanbul, iki hafta sonra yine moda haftasıyla yatıp kalkmaya hazırlanıyor. Her gün gazetelerde sadece defilelere gelen davetliler üzerinden yapılan haberleri okumaya hazır olun.
Cemiyet hayatının bazı isimlerinin defilelere bile girmeden Zorlu Center'ın kafelerinde oturup magazin muhabirlerine kare kare poz vermesine de... Sosyal medya fenomenlerinin belli defileleri ve ürünleri paylaşmasına, hatta bir kısmının sadece PSM çevresinde kombinlerini paylaşmaktan öteye gidememesine şahit olacağız bir kez daha...
Oysa her moda haftası yüzlerce kişinin emek vermesi demek. Son ana kadar aksiliklerle uğraşmak demek. Ve tüm bu emeğin her sezon 15 dakikalık bir defileye sıkıştırılması demek. Biz bu sefer bambaşka bir haber yapalım istedik.
Moda haftası başlamadan evvel, sadece moda tasarımcılarının koleksiyonlarına, bu koleksiyonlarda yer alan ince detaylara konsantre olalım istedik...
İşte size iki hafta sonra şehri yerinden oynatacak moda haftasının ön gösterimi...
Mehtap Elaidi
Kendi için yaşayan kadın
Bu sezonki defilemizin ana ilham kaynağı yenilenme ve kabuk değiştirme.
Bu sezonla eş zamanlı olarak hem marka kimliğimizi hem showroom'umuzu hem de web sitemizi yeniledik. Bu uzantıda da uzun uzadıya oturup Mehtap Elaidi kadınının geçmişini, geleceğini ve kişiliğini sorguladık.
Koleksiyonu hazırlarken hep aklımızdaki Mehtap Elaidi kadınlarını canlandırdık, o elbiseyi nerede giyer, gömleğinin üstüne hangi takıyı takmak ister gibi sorular sorduk.
Mehtap Elaidi kadınına yakıştırdığımız en güzel sıfat müdanasızdı. Başkalarının yargılarından bağımsız, kendi için yaşayan bir kadın Mehtap Elaidi kadını.
19 senelik bir marka olarak denemediğimiz ne kaldı bilmiyorum. Kıyafetlerimizin uzantısı olarak sunacağımız kapsül aksesuvar koleksiyonları hazırladık. Bunlardan biri Orman Takı markasıyla yaptığımız işbirliği.
Koleksiyonun bazını her zamanki gibi siyah, beyaz ve bejler oluşturuyor. Onlara petrol yeşili ve vişne kırmızısı da eşlik ediyor.
Çizgili kumaşlarda mavileri, yeşilleri ve grileri görüyoruz, desenlerimizde de kahverengiden somon rengine birçok sıcak tonu görmek mümkün.
Giray Sepin
Yenilenme, yeniden oluşturma, yeniden yapma
Geçen sezon olduğu gibi bu sezon da Tencel sponsorluğunda hazırladığım 2019 sonbahar-kış koleksiyonumun ismi R E... Yenilenme, yeniden oluşturma, yeniden yapma ana hikayem...
Tencel'in konfeksiyon fabrikalarındaki kumaş kesimlerinden artanları ve yine Tencel'in elyafa dönüştürdükleri ana kumaşlarımı oluşturuyor.
Re-edit, Re-fibra, Re-construction, Re-cycle, Re-cover, Re-think, Reload, Re-form... Bir sürü Re üzerinden geçip sonunda Re-work odağında kaldım, klasik erkek giyimindeki kalıplarda uyguladığım yeni ayrıntıları ve kumaşları; sokakta, denizde ya da fabrikada çalışan işçilerin giysilerindeki detaylarla ve ruh haliyle birleştirmeye çalıştım.
Tencel ve Refibra içeren kumaşları yeniden yorumlayarak klasik takımlarla bir araya getirdim.
Balıkçıların, marangozların giydiği tulumları, sokakta çalışan işçilerin reflektörlü yelekleriyle, inşaatlarda çalışanların lekeli giysilerini, içliklerden ilham alan tulumlarla, büyük sweatshirt'leri, klasik takımlarla karıştırdım. Sokak, plazayla ve ödül törenlerindeki fiyakalı kruvaze ceketlerle birleşirken, çalışan her kesimin kılığıyla bambaşka yeni bir siluet oluşturdum. Koleksiyonu çalışmaya devam ederken, iş yaşamındaki sınıfsal ayrımları, giysileriyle birbirine karıştırarak, eğlenceli protest bir etki yaratmak istediğimi de fark ettim.
Siyah ve beyazın güçlü kontrastını, vişne, hardal, haki ve kırmızı gibi cesur renklerle birleştirdim.
Müzik için son yedi sezonda olduğu gibi yine Ece Özel ile çalıştık.
Şansım Adalı
Çiçek Pasajı'na uzanan bir hikaye
Aslında hikayem trajik başlayıp, umuda gidiyor.
Bundan seneler evvel küçük bir kız çocuğunun yaşadığı bir hikaye bana ilham verdi. Koleksiyonu hazırlamaya başladığım dönemde nedense bu hikayeyi yeniden hatırladım.
Koleksiyon bu hikaye nedeniyle içimde hep bir karamsarlıkla başladı. Ama sonra koleksiyon çiçek gibi açmaya başladı ve ben umutlandım.
Anneannem bana hep "Çiçeğim" der. Çiçek Pasajı'na giderken bile yanından ayırmazdı. Dolayısıyla koleksiyon karamsarlıktan sonra her daim açan çiçeğe doğru Çiçek Pasajı'na uzanıyor.
Koleksiyon siyahtan fuşyaya ve beyaza geçiyor.
Defilenin danışmanlığında Oğuz Erel ile çalışıyoruz. Dikkat çekici aksesuvarlarımız var. Ayakkabılarda Kill Your Idols, kemerlerde Manc Ny ile marka iş birliği yapıyoruz.
Emre Erdemoğlu
Onu alma beni al
2019-2020 sonbahar-kış koleksiyonunda geçmiş, gelecek ve an arasındaki ilişkiye yoğunlaştık. Tüm koleksiyon duygu, hayal ve gerçeklik ekseninde... Aşkın sonsuz gücüne odaklanıyoruz.
Koleksiyonun ilham kaynağı Sezen Aksu. Temamız "Onu alma beni al"... Sezen Aksu'nun aşkı anlatım biçimini seviyorum. Duygusu, hikayesi hep çok yüksek. Bunun için inmiş sanki bu topraklara...
Koleksiyonun bütününde Sezen Aksu şarkıları ve portresini ilmek ilmek işledik.Tüm detaylarda Sezen Aksu portresini grafiksel bir dille yorumlayıp, şarkı sözlerini koleksiyona enjekte ettim.Detaylarda, nakışla işlenmiş Sezen Aksu sözlerini göreceksiniz.
Ana renkte petrol mavi ve pişmiş portakal önemli rol oynuyor. Lila ve mor yardımcı karakter gibi tam ara tonlara enjekte edildi. Ama asıl star karakterimiz şımarık beyaz! Bu koleksiyonun saflığı ondan sorulur...
Koleksiyonun tamamı Sezen Aksu dokusundan oluşurken bu ihtişamlı müzisyenin defilede çalınacak şarkılara yansımaması mümkün değil.
Dönem olarak 70'ler üzerinde çalıştığım için bol aksesuvarlı bir koleksiyon göreceksiniz. Uzun deri eldivenler, beyaz sporcu çoraplar, püsküllü örgü kemerler, atkılar defilenin süprizleri arasında yer alıyor...
Özgür Masur
Disko ruhu podyumda
Mercedes-Benz bu sezon defilemi sunuyor. Sonbahar-kış 2019 hazır giyim koleksiyonumla moda haftasına katılıyorum.
Runway şov yerine ,koleksiyonun ruhunu yansıtan bir interaktif sunum yapmak istedim.
80'ler disko ruhu koleksiyonun merkezinde! 80'lerin ışıltılı dünyasını kadınların özgün ve eğlenceli ruhuyla birleştirdik. Lüks algısı yine çizgilerime yön veriyor ama bu sefer kendisiyle eğlenmeyi bilen özgüveni yüksek silüetlere dönüşüyor.
Silver dokular, ışıldayan kumaşlar, elmas formunda işlemeler ve kadifeler koleksiyonun temelini oluşturuyor. Işıltılı bir dünyayı aktaracak disko etkisindeki kumaşları puantiyeli ipek tüllerle bir araya getirdim.
Siyah her dönem favorim, bu koleksiyonda gümüş ve lacivert de eş ağırlıkta parçalara yayılıyor. Şarap rengi yine döneme iz bırakmış tonlardan. Onun da kadife ile uyumunu alternatif kumaş kullanımlarıyla koleksiyona taşıdım.
İtalya'nın 80'lerdeki lüks algısı koleksiyonun DNA'sını yansıtıyor. İtalyan Rivierası'nı düşleyerek tasarladım. O döneme damga vuran sanatçıların eşlik etmesini isterim; Dalida'dan parçalar duymak istiyorum.
Aksesuvar tavrımız da oldukça ışıltılı. Bu kadar ışıltılı bir elbise ile ışıltılı aksesuvarlar olur mu demeden, ışıltıyı kadına övgü olarak kullandığımız, görünümleri değerli kılan parçalar olarak aksesuvarları konumlandırmak istedim.
Meltem Özbek
Renkler başrolde
Bu sezon koleksiyonumu renklerin enerjilerinden ve trendlerden etkilenerek tasarladım.
Bence her rengin kendine özgü bir duruşu ve temsiliyeti var. Ben de bu akışa yoğunlaştım.
Tasarımlarda sarıyı, pembe, siyah, altın rengi ana hatlarıyla işledim.
İlk kez bu koleksiyonumda daha canlı ve enerjik renklere yöneldim. Ana tema olarak siyah, pembe, kırmızı ve sarı renkleri kullandım.