Müziğin içine doğmuş Alaz Pesen. Anne ve babası Ruhi Su Korosu'nda birbirlerine âşık olup evlenmiş. Daha anne karnındayken Ruhi Su'nun sesiyle, üç-dört yaşındayken de Timur Selçuk'la tanışmış. Rock müzik seven babası sayesinde ilk albümü Queen'in Innuendo'su olmuş. Ray Charles'ı canlı izleme şansı bulmuş. Ama onu en çok dedesi Hasan Mutlucan etkilemiş. Dedesinin aile toplantılarında söylediği türkülerle büyümüş. Kahramanlık türkülerinin unutulmaz sesi Mutlucan, "İlk göz ağrım" dediği Alaz Pesen'i müzikle ilgilenmesi için hiç zorlamamış ama çalışmalarını da yakından izlemeyi ihmal etmemiş. Geçen günlerde ilk solo çalışmasını yayınlayan Pesen'le bir araya geldik, Hasan Dedesi ile ilişkisini konuştuk.
- Kardeşiniz Ekin Pesen de, siz de müzikle ilgileniyorsunuz. Bu seçiminizde ailenizin yönlendirmesi etkili oldu mu?
- Babaannem babamın hep keman çalmasını istermiş.
Babam bağlamayı seçmiş ama yıllar sonra
da pişman olmuş keman öğrenmediğine. Bu yüzden
babam da bizim keman çalmamızı çok istedi.
İlkokul döneminde konservatuvara girdik. Keman
ciddi bir eğitim gerektiriyor. Kardeşim altı ay dayanabildi.
Ben bir yıl. Ama şimdi ben de "Keşke
devam etseydim" diyorum. Sonrasında kardeşim
davul, ben klasik gitar öğrendik.
-
Dedeniz Hasan Mutlucan müzikle ilgilenmenizden memnun muydu?
- Bize hiçbir zaman "Müzisyen olun" demedi.
Ama ne zaman birlikte sofra başında bir araya gelsek
o güzel sesiyle bir türkü, deyiş söylerdi. Böyle
böyle örnek oldu bize.
-
Solisti olduğunuz Dalga'nın 2011'de çıkardığı albümde dedeniz de bir türkü okudu değil mi?
- Hasan Dedem kahramanlık
türkülerini çok seviyordu ama
albümde farklı bir türkü okumak
istedi. Çünkü atalarımızın türkülerinin farklı
amaçlarla özellikle de darbe gibi korkunç olaylarda
kullanılmasından dolayı çok dertliydi. "Size
Kabak güzel olur" dedi. Konya Kabağı... Düzenlemesini
Cenk Erdoğan ile birlikte yaptık. Parçanın
girişinde dedemin eski kayıtlarından bir bölüm
kullandık. 85 yaşındaydı ama stüdyoya girdiği
anda kükremeye başladı. Ne yazık ki bu kaydın
ardından kısa süre sonra onu kaybettik.
HAFIZASI KUVVETLİYDİ
-
Türkülerle olan ilişkisini nasıl anlatırdı?
- "Türkülere o kadar âşıktım ki bütün Anadolu
türkülerini öğrenip söylemek istiyordum" diye anlatırdı.
Türkü söylüyor ama konservatuvar eğitimli.
Hocaları arasında Münir Nurettin Selçuk var.
Hafızası da çok kuvvetliydi. Herhangi bir türküyü
söyleyebilir ya da sözlerini şiir gibi okuyabilirdi.
Şimdi burada olsaydı sohbetimiz sırasında en az
üç türkü söylemişti.
- Operacı olması için teklif geldiği doğru mu?
- Çok yönlü bir kişi aslında. Sinema oyunculuğu,
dublaj yapıyor. Ezan okumuşluğu var. Kendi
anlattığına göre iki kez opera teklifi geliyor. Ruhi
Su, "Sen Faust'ta oyna. Benim fiziğim ve sesim
o kadar yeterli değil" diyor. Bir kere de Almanya'dan
iki operacı gelip teklifte bulunuyor.
-
Neden reddediyor?
- Türkülere o kadar âşık ki... Hatta konservatuvardaki
hocalarından biri kendisine "Sen Türk Sanat
Müziği bile söyleme, sesin, gırtlağın bozulur"
dediğinde Münir Nurettin Selçuk'un derslerine
gitmeyi bırakıyor. Birkaç yıl sonra karşılaştıklarından
Selçuk Hoca, "Hasancım neden derslerimi
bıraktın?" diye soruyor. Dedem nedenini söylediğinde
de "Ah Hasancım, o kişi bizim ilişkimizi
kıskanmış. Hiç bozar mı?" diyor.
-
Bundan sonrası için hedefiniz nedir?
- Ben onların devamıyım, varisiyim gibi tuhaf
şeyler söylemek istemem. Bana sanatı sevdirdiler.
SADECE KILIÇ BALIĞI AVINA ÇIKARDI
- Diğer dedeniz de çok değerli bir sanatçı. Ressam Mehmet Pesen. Onun hayatınızdaki yeri nedir?
- Dedem hem ressam hem de resim öğretmeniydi. Çok sevilirdi. Anladığım kadarıyla Hababam Sınıfı'ndaki Mahmut Hoca gibi bir karaktermiş. Her pazar evlerine yemeğe giderdik. Bize resimle ilgili ödevler verirdi, bir sonraki pazara kadar yapalım diye. Ekin'le bazen verdiği ödevleri bitiremezdik. Resmen okul stresi yaşardık. Sayesinde desenimiz kuvvetlendi ama aramızdan ressam çıkmadı.
- Dedelerinizle sanat dışında neler paylaşırdınız?
- Mehmet Dedem bizimle çok oynardı. Balığa çıkardık birlikte. Hasan Dedem'in de Seferihisar'da teknesi vardı ama o balığa değil kılıç balığı avına çıkardı. Bize de "Çocuklar büyüyün de sizinle kılıç balığı avına çıkalım" derdi. İkisi de Anadolu'dan beslenen, hoş sohbet insanlardı.
KIZ ARKADAŞIM SÖZLERİ DEĞİŞTİRDİ
2011 yılında solisti olduğu Dalga grubuyla ilk albümü Denizim Olsun'u çıkaran Alaz Pesen'in ilk solo çalışması olan Acaba Arpej Yapım etiketiyle dijital platformlarda yayınlandı.
- Dalga sonrası neden ara verdiniz?
- Aslında ara vermedim. Dalga'nın albümünün üzerinden yedi-sekiz yıl geçti ama bu süreçte gitarım sürekli elimdeydi.
- Çıkış parçası Acaba'nın bir hikayesi var mı?
- Birkaç yıl önce evde otururken kız arkadaşım, "Biraz parçalarından çalsana" dedi. Ben de Acaba'yı çaldım. "Nakaratı mükemmel ama girişini beğenmedim, daha iyi yazılabilir" dedi. Ben de espri olsun diye "Kolaysa sen yaz" dedim. Yazdı!
- Akademik bir kariyeriniz de var. Hazırladığınız iki tez de müzik üzerine değil mi?
- İlki Türk Pop'unda Aranjman Dönemi-Çeviri Şarkılar üzerine... 2017'de de Yunanca-Türkçe Ortak ve Çeviri Şarkılar başlıklı doktora tezim Boğaziçi Üniversitesi tarafından Yılın Doktora Tezi seçildi. Ve üniversitenin tarihindeki ilk Şarkı Çevirisi dersini vermeye başladım.