Sylvester Stallone, 1976'da başlayan Rocky hikayesine 2006'da Rocky Balboa filmiyle noktayı koymuştu. 30 yılda biz de, genç yaşında Amerikan rüyasını yaşamış, şöhretle sınanmış, zirveye çıkmış, Soğuk Savaş sürecinde nefer olmuş, sonra yaşlanıp köşesine çekilmiş, hatalarından ders çıkarmış olgun biri olarak Philadelphia'da yaşayan bir adamın hikayesini izlemiş olduk.
BÜYÜLÜ BİR SERİ: ROCKY
Fakat Rocky bu, hikayesi büyülü... Stallone de bunun farkında olsa gerek, Rocky efsanesini 2015'te Creed olarak revize etti ve yeniden başlattı. Yaş kemale erdiği için ringe çıkamıyordu ama dostu Apollo'nun oğlu Adonis Johnson'ın hikayesi üzerinden ring kenarına antrenör olarak iliştirdi kendini. Creed: Efsanenin Doğuşu, Rocky'nin mirası üzerine iyi inşa edilmiş iyi bir filmdi. Rocky serisine saygı sunan, bu seriyle hikaye olarak organik bağı olsa da bağımsız bir öykü anlatma derdi de bulunan bir yapımdı. Hal böyle olunca maya tuttu ve böylece devamı da geldi.
Creed II: Efsane Yükseliyor, Rocky serisinin en hamasi filmi olan Rocky 4'ün hikayesi üzerine kurulu. 1985 yapımı Rocky 4'te kahramanımız Soğuk Savaş'ın bitimine az bir zaman kala bu savaşta taraf olmuş, Rus rakibi Ivan Drago'yu Rusya'da yenmiş ve Ruslara 'Değişim' şarkıları söyletmişti. Bunun bedeli olarak da kollarında yakın dostu Apollo'yu kaybetmişti.
Creed II: Efsane Yükseliyor, 24 yıl sonra bu filmin rövanşı aslında. Tarihi maçta Rocky'e yenilen Drago, o maç sonrası oğlu dışında her şeyini kaybetmiş. O da oğlunu intikam almak için boksör olarak yetiştirmiş. Gün geliyor ve Drago oğluyla Creed'e meydan okuyor. Aslında hedefi Rocky. Her ne kadar Rocky bu meydan okumayı saçma bulsa da babasının intikamını almak isteyen Creed Drago'nun oğlu ile ringe çıkmayı kabul ediyor. Böylece 24 yıl önceki tarihi maçın rövanşı başlıyor.
BABALAR VE OĞULLARI
Rocky 4, hamasi bir yapım olsa ve Soğuk Savaş'ın bitimiyle ilgili öngörüsü doğru çıksa da (2 yıl sonra 1989'da Berlin Duvarı yıkıldı ve süreç bitti) seride hem hikayesi hem de propaganda filmi olması nedeniyle hayranlarının mesafeli durduğu bir yapımdı. Creed II: Efsane Yükseliyor da şimdiki ABD-Rusya arasındaki gerilimden besleniyor. Fakat bir noktada film babaların günahını oğullar çekmemeli diyerek bu tuzağı en az hasarla atlatmaya çalışıyor. Film ilerledikçe aslında boksörlerin ülkeler arası rekabet için değil geçmişleri ve aileleri için dövüştüğünü anlıyoruz. Ama bu durum karakterler üzerinden çok yüzeysel geçildiği için Creed II ilk filmin başarısının gölgesinde kalıyor.
Bunun bir sebebi de naçizane yönetmen değişikliği. Yönetmen Steven Caple Jr. ilk Creed filminin yönetmeni Ryan Coogler kadar başarılı değil. Özellikle maç sahnelerinde seyirciyi maçın heyecanına tam tekmil ortak etme konusunda sıkıntıları var. Ki bu tür sahneler Rocky filmlerinde her yönetmen için büyük sınavdır. Steven Caple Jr.'ın bu sınavdan yüksek notla geçtiği söylenemez.
Ama adı Creed olsa da bu bir Rocky filmi. Rocky serisinin, yıllar içinde katmerleşen büyüsü Creed II: Efsane Yükseliyor'un içinden geçiyor ve yine Rocky Balboa'yı ringin kenarında olsa bile yüceltiyor. Dolayısıyla sinemada bir mit olan Rocky iyi yaşlandı duygusu veriyor.