Şu ara sosyal medyada yalnız olanlar arasında paylaşılan yeni bir söz epey moda: "Kasım'da aşk başkadır'lara ayrılan süre bitti. Şimdi aralıksız sevmek isteyenlerin zamanı. Bu da olmazsa doğru ocakbaşına..." Haksız da sayılmazlar yalnızların yalnızlığını unuttuğu bir masadır ocakbaşı. Yanınızda kimse olmasa bile usta ile iki çift laf edersiniz. Sebzeler közlendikçe muhabbet de dibe vurur. Bir dönem uzak kaldık bu kültürden. Son iki yılda ise yükselişe geçti. Öyle ki Four Seasons Bosphorus bile yazın açık alana ocakbaşı kurdu. Yeni yılda ise yeni ocakbaşılar açılmaya devam ediyor. İlkini pazartesi günü Arda Türkmen açıyor. Etiler'deki Set Kebabı devraldı. La Boucherie ve Chickie Boom'un ortasında kalan mekanı ocakbaşına çeviriyor. Yanlış duymadınız bir tarafta gizli, ufak bir kokteyl bar var. Diğer tarafta İstanbul eğlence hayatının canlı müzikte iddialı adresi La Boucherie... Ortada ise ocakbaşı olacak. Mükellef Ocakbaşı pazartesi kapılarını açıyor. Ayrıca bir de ızgara ve kokoreç istasyonu olacak. Mükellef'in kokorecinin özelliği içine uykuluk da konmasıdır. Şimdiden insanın iştahı kabarıyor. Bir başka ocakbaşı mekanı ise Jüpiter Grup'tan geliyor. Açılmasına daha dört-beş ay var ama oldukça iddialı bir mekan olacak. Cihangir'deki White Mill binasını ocakbaşına çeviriyorlar. Adı Adana İşi olacak. Altı metrekare uzunluğundaki ocakbaşında altı şef aynı anda çalışacak. Biri sebzeleri közleyecek, diğeri künefeyi pişirecek. Ayrıca mekanda tandır ve taş fırın da olacakmış. "Daha çok sürpriz var ama onları anlatmak için biraz erken" diyor Jüpiter Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Topal.
ESKİ ŞAMDANCILAR BURAYA
Bu yılın en sürpriz mekanı yine Jüpiter Grup'tan geldi. İstanbul gece hayatında bir efsane olan Şamdan'ın yerini aldılar ve Gordon Rouge isimli bir mekan açtılar. "Açtılar" diyorum çünkü dün (Cuma) akşam sessiz sedasız kapılarını açtı. İçerisinde klasik Şamdan dekorasyonuna sadık kalınmış. Tabii her şey yeni baştan yapılmış. Örneğin 16 adet disko topu var. Hem klasik gümüş renkli disko topu da değil. Kırmızı ve altın renklerinden özel olarak üretilmiş. Müzikler de klasik Şamdan müzikleri. Personel kıyafetleri de Seksenler dizisinden fırlamış gibi. Gece acıkanların imdadına köfte, mantı ve soya soslu tavuk yetişiyor. Mekan 00.00'da açılıyor 05.00'te kapanıyor. Rezervasyon yaptırmak için mutlaka içeriden birini tanıyor olmanız gerekiyor. Zira Gordon Rouge'un telefon numarası yok.
Arnavutköy'den son havadisler
Arnavutköy son olarak Gazi-Bilal Ateş kardeşlerin Chef Mezze'sini de bünyesine kattı son sürat ilerliyor. Bu arada Chef Mezze'nin lokasyonu da yemekleri de iddialı. Özellikle deniz mahsullerinde harikalar yaratmışlar. Uzun zamandır yediğim en iyi kokreç de buradaydı.
Semtteki bir başka yenilik ise Hudson'ın mutfağında gerçekleşmiş. Mutfak Dünyanın en iyi üçüncü, İtalya'nınsa en iyi aşçılık okulu kabul edilen Apicius'da eğitim alan Arda Önay'a emanet.
Hint mutfağının en popüler yemeği tikka masala, özel patates ve peynir fondü ile sunulan antrikot gibi lezzetler katmış menüye. Makarnaları da enfes benden söylemesi. Kahvaltı menüsüne de yumurta bottarga ile hazırlanan dürüm, ev yapımı guacomole poşe yumurta gibi lezzetler eklemiş.
Uğur Karabayır'ın mekanları şu sıra şehrin en çok konuşulanları arasında zaten.
Paparazziden kaçan otele sığınıyor
Otellerin roof'ları harekete geçti. Eskiden sevimsiz gelirdi otele girip asansörle en üst kata çıkmak. Şimdi epey havalı geliyor. Manzara zaten güzel, bir de yemek ve ortam da iyi olunca otel terasları tercih nedeni oluyor. Paparazziler henüz bu noktaları keşfetmemiş.
Bu yüzden ünlü simalar da buluşmak için otellerin üst katlarındaki mekanları tercih ediyor.
Nereler mi gözde? Bozcaada'dan Galata'ya transfer olan Galatada 24 haftanın her günü dolu. Georges Otel'in terasındaki mekanda servis edilen tüm ürünler Bozcaada, Kazdağları ve Bayramiç'ten geliyor.
Kahvaltıdan akşam yemeğine Ege, Girit, Arnavut, Ermeni ve Rum tarifleriyle hazırlanmış yemekler servis ediliyor. Hayatımda ilk kez et turşuyu burada tattım ve bayıldım. Müzikler ve manzara da on numara olunca tanıdık simalar da yan masada oluyor.
Bir diğer popüler adres ise Bomonti Hilton Oteli'nin 34. katındaki Cloud 34. Otururken kendinizi uçakta sanıyorsunuz. Burası hem bir canlı müzik mekanı hem de Uzakdoğu restoranı. Çarşamba ve cuma akşamları canlı caz müziği oluyor.
Fiyatlar biraz pahalı ama suşileri çok başarılı.