Gerçek hikayelerin gücü çoğu zaman kurmacadan daha etkili oluyor. Belki de bunun için bu tür hikayeler sinema seyircisinde güçlü karşılık bulabiliyor. Yeter ki o hikaye belli bir perspektiften iyi anlatılabilsin.
Müslüm Baba filminde bunun örneğini gördük. Sinemamızda biyografi filmlerinin makus talihini yıkan yapım, aynı zamanda seyircinin bu topraklarda yaşanmış gerçek hikayelere olan açlığını da görmemizi sağladı...
Ahmet Katıksız'ın senaryosunu Serkan Yörük ile birlikte yazdığı ve yönettiği Bizim İçin Şampiyon da gerçek bir hikaye. 90'ların efsanevi atı Bold Pilot'ın hikayesini anlatıyor. Ama sadece at sevgisi üzerine bir film değil Bizim İçin Şampiyon. Bir umut filmi. Bold Pilot, hem Halis Karataş (Ekin Koç) ile Begüm Atman (Farah Zeynep Abdullah) arasında filizlenen aşkın, hem de 90'ların o kaotik Türkiyesi'nde karamsar olan herkesin umudu oluyor. Bunda hep arkadan gelip son düzlükte atağa kalkarak yarışı bitirme tarzı etkili oluyor.
Anaakım sinema anlayışı içinde gayet başarılı ve katmanlı bir senaryo var elde. Katmanlı, çünkü film, at yarışları dünyasında özel bir aile olan Atmanların da, jokey olup hayatının iplerini eline alan Halis Karataş'ın da, Bold Pilot'ın ve umuda hasret bir toplumun da hikayesini romantik, aynı zamanda dramatik bir aşk öyküsü ekseninde örmeyi başarıyor. Ayrıca Karataş ve Begüm Atman arasındaki dramatik aşkı işlerken melodram anlatıma pek de yüz vermeyerek, filmi evrensel bir hale getirebiliyor.
ANA AKIMDA ÇITAYI YÜKSELTİYOR
Katıksız'ın senaryodaki olgunluğunu yönetmenlikte de görüyoruz. Hani, yönetmenler için hayvanlarla çalışmak çok zor denir ya, Katıksız bunun üstesinden geldiği gibi Bold Pilot'ın efsane yarışlarını bire bir çekmeyi başarıyor. O yarışların heyecanını, Bold Pilot'ın umut koşularını seyirciye iliklerine kadar hissettiriyor.
Yerli yerinde bir oyuncu yönetimi sayesinde Ekin Koç ve Farah Zeynep Abdullah gayet başarılı performanslar sergiliyor. Ama bir not da düşelim: Abdullah'ın duygusal geçişlerdeki başarısı, Kelebeğin Rüyası'ndaki performansıyla eşdeğer. Fakat naçizane filmin yıldızı Bold Pilot'ın sahibi Özdemir Atman'ı canlandıran Fikret Kuşkan. Tüm ustalığını minimal bir tarzda öyle bir sergiliyor ki şapka çıkarmamak elde değil.
Velhasıl elde, anaakım sinemamızda çıtayı yükselten, gerçek hikayelerin ne kadar etkili olabileceğini gösteren etkileyici bir film var. Kaçırmayın deriz!
***
ÇIKIŞI OLMAYAN HAYALLER
Kendi hayatıyla ilgili kararlar alma konusunda pasif kalan ama söz konusu başkalarının hayatı olunca radikal kararlar verebilen bir insan Tahsin... Mimar, okul arkadaşı ile evlenmiş, eşinin babasının inşaat şirketinde usulen çalışıyor. Yani modern içgüveysi... Ama çalışırken evini yıktığı insanların gözünün yaşına bakmıyor. Daha önemlisi İstanbul'un bir şantiyeye dönüşmesinden de şikayetçi. Bir arkadaşının teklifiyle her şeyi bırakıp güneyde 'organik yaşam'a geçmeyi planlıyor. Hamlesini de yapıyor ama o yarattığı şantiye şehirden bir türlü çıkamıyor.
Kağıt üzerinde iyi duran yanı var Son Çıkış'ın... Anlatılan, yarattığı canavarın esiri olan bir insanın yaşadıkları... Canavarlar Sofrası, Kusursuzlar gibi kalburüstü filmler çeken Ramin Matin, beyaz yakalı dünyasının ya da orta sınıfın gözde hayalinin nasıl çelişkilerle dolu olduğunu kara mizahı da işin içine katarak anlatıyor. İşin kara mizah boyutu gayet iyi çalışıyor ama Son Çıkış'ın sorunu iyi bir fikri, senaryonun beklendiği ölçüde iyi işleyememesi... Karakter yerine daha çok olaylara odaklanması da bu durumun sebebi... Yine de filmin ağır bir meseleyi 'hafif ve mizahi' bir anlatımla izlemek isteyenlere, ağlanacak halimize gülelim diyenlere hitap eden bir yanı var.