İstikamet Adana-Mersin ve Gaziantep. Hiç kimse kusura bakmasın bu kez yemek yemeye gidiyorum. Gastronomi açısından oldukça zengin bu coğrafyada elbette gezilmesi gereken çok yer var. Gaziantep'teki Zeugma Mozaik Müzesi'ne tekrar gitmenin heyecanı daha yoldayken sarıyor.
Hemen internetten Adana gidiş, Gaziantep dönüş biletimi alıyorum. Şansıma ilk gün Adana'da hava sağanak yağışlı ve fırtına var. Ama hava soğuk değil. Bir spor ayakkabısı jean ve ve montla durumu idare ediyorum. Uçaktan inince ilk işim araç kiralamak oluyor. Seyahat boyu tüm satın alma işlemlerimi Mastercard ile yapıyorum. Böylece nakit taşıma derdinden de kurtuluyorum.
Benzincide depoyu fulledikten sonra Mersin'e doğru yola çıkıyorum. 45 dakika sürüyor Adana-Mersin arası.
Mersin'de ilk adres marina oluyor. Sağanak dolayısıyla sokaklar çok kalabalık değil.
Marinada yan yana kafeler, restoranlar ve eğlence mekanları dizili. Marinanın en güzel yerine konumlanmış Günaydın Steak&Kebap'a doğru yürüyorum. Açım, çok açım. Uçakta ya da THY CIP Lounge'ta ağzıma tek bir lokma atmamışım. O açlıkla menüde ne varsa sipariş veriyorum. Ali Nazik, Adana kebap, işkembe, lokum, ardından da künefe. Yan masadaki 10 kişilik kadın grubunun şaşkın bakışlarına aldırış etmeden hepsinin tadına bakıyorum.
Bu arada Mersin'in en şık restoranı olmuş Günaydın. Hemen deniz kenarındaki restoranın tüm camları açılıp kapanıyor. Böylece yazın açık mekana dönüşüyor. İstanbul ile fiyatlar aynı mı bilmiyorum ama bir steak house ve kebapçıya göre son derece makul bir hesap ödeyip kalkıyorum.
Sonrasında Mersin'e özgü en iddialı lezzetlerin bulunduğu mekanlara uğruyorum. Buralarda artık yiyemesem de ufak ufak tatlarına bakıyorum.
TANTUNİ YEMEDEN DÖNÜLMEZ
Mersin'e gelip de tantuni yemeden dönmek olmaz. Bunun için en meşhur adresler Memoş Tantuni ve Göksel Tantuni. Memoş Tantuni'nin İstanbul Ataşehir, Kavacık ve Üsküdar'da da şubeleri var. Giderken aklımdaki tek sorun kredi kartı geçip geçmediği idi. "Temassız çekeyim mi abla?" deyince "Abla" kelimesini duymamazlıktan gelip "Çek" demekle yetindim. Mersin'de cezerye de tadılması gerekenler listesinde baş sırada gelir. Bunun için en doğru adres ise Dondurmacı Halil.
KEBAP BAHANE ADANA ŞAHANE
Her yıl iki kez giderim Adana'ya. Biri Portakal Çiçeği Karnavalı zamanında. Diğeri de yıl içinde herhangi bir zamanda. Bu arada bu yıl yedincisi düzenlenecek olan Portakal Çiçeği Karnavalı 3-7 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek. Geçen yıl 100 bini Adana dışından olmak üzere 1,5 milyon kişi buluşmuştu Adana sokaklarında. Kentin her yerinde sokak gösterileri, dans gösterileri, üniversite gruplarının konserleri, halk oyunları gösterileri gerçekleşmişti.
OTOBÜSTE MASTERCARD GEÇİYOR
Adana'da arabayı otelde bırakıp şehirde belediye otobüsüyle dolaşıyorum. Mastercard Adana, Mersin ve Gaziantep'teki tüm halk ve belediye otobüslerinde geçiyor. Sadece otobüslerde değil müzelerde de geçerli. Bu da işimi oldukça kolaylaştırıyor. Tüm belediye çalışanları bu konuda bilinçlendirilmiş. Mastercard'ımı gösterir göstermez "Geçiyor tabii temassız okutup geçebilirsiniz" diyorlar.
LEZZET TURU
"Adana" deyince kuşkusuz ilk olarak akla Adana kebap ve zengin mutfağı geliyor. Ünü tüm ülkeyi saran bu kebap aslında dürüm olarak yenir. Dürüm pidesi ikiye kesilerek elde edilen ince ekmeğe tek kat sarılarak yenmesi müthiş bir keyif.
Adana'da denemesi gereken bir başka lezzet ise lahmacun. Yumuşak lahmacunların en önemli özelliği ise kağıt kadar ince olmaları.
Adana'da kebabın en iyi adresi Şevket Usta'nın başında olduğu Onur Kebap. Müdavileri arasında devlet erbabı, sanatçılar, iş adamları ve sporcular da var. Sheraton Oteli'nin içinde de bir şube açan mekan Adana kebap dışında lahmacun, çiğ köfte ve diğer et yemeklerinde de iddialı. Kadayıf ve künefesi ise enfes. Adana'ya gelip de Onur Kebap'a uğramadan dönmek olmaz.
İSTİKAMETİMİZDE GAZİANTEP VAR
Adana-Gaziantep arası otomobille yaklaşık iki buçuk saat sürüyor. Zaten Adanalılar hafta sonları Gaziantep'e, Gaziantepliler de Adana'ya gezmeye gidiyor. Yiyor, içiyor, turistik yerlerinde dolaşıp dönüyor. Tüm bunları hesaba kattığım için dönüş biletimi Gaziantep üzerinden almıştım zaten.
Bu Antep'e ikinci gidişim. Gastronomisi ile 2015 yılında UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı'na seçilen Antep'e 2017 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in daveti üzerine gitmiştim. Şahin'in liderliğinde gerçekleşen UNESCO sürecinin sonucunda bir eğitim merkezi olarak kurulan Mutfak Sanatları Merkezi'ni ziyaret etmekti amacım.
Şehirden o kadar etkilenmiştim ki dönmek istememiştim. Şehrin mutfak kültürünü canlı tutmak ve bu kültürü gelenekten geleceğe taşıma amacı güden merkezde hem zengin mutfak kültürünü tanıma fırsatı buluyorsunuz hem de bu lezzetlerle ilgili ilk ağızdan bilgi sahibi oluyorsunuz. Antep'e adım atar atmaz ilk işim burayı ziyaret etmek oldu yine. Beyran, küşneme, patlıcan kebabı ve fıstıklı baklava gibi lezzetlerin tadına bakarken yemekler hakkında epey bilgi sahibi oldum.
MÜZELERİ ATLAMAYIN
Dülük Antik Kenti'nde yapılan arkeolojik kazılarda Gaziantep'te Paleolitik Çağ'dan beri yaşam olduğu saptanmış. Bölgede Hititler, Asurlar, Persler, Makedonlar gibi farklı uygarlıklar yaşam sürmüş. Gaziantep mutfağı kadar tarihi ve kültürüyle de öne çıkan bir şehir. Şehrin kronolojik geçmişini anlatan Kent Müzesi görmeniz gereken yerlerden biri. Pazartesi hariç haftanın altı günü açık olan Zeugma Müzesi ise Gaziantep'e gitmek için başlı başına bir sebep. 2011 yılında açılan müze 30 bin metrekare alana kurulu. Roma ve Geç Antik döneme ait mozaik ve fresklerle dünyanın en büyük mozaik müzesi unvanına sahip burası. İkinci katta bulunan Çingene Kızı mozaiğini mutlaka yakından incelemenizi tavsiye ederim.
GÖRMENİZ GEREKEN YERLER
Tepebağ evleri, Taşköprü, Ulucami, Büyüksaat, Ramazanoğlu Konağı, Yağcami gibi eserlerin bulunduğu tarihi kent merkezini mutlaka ziyaret edin.
Tarihi kent merkezinde şalvar, mintan, kasket gibi yerel kıyafetler ve Adana hediyelikleri satın alın.
Olgunlaşma Enstitüsü Müzesi'ni ziyaret edip, muhteşem Türk el sanatları koleksiyonunu görün.
Şinasi Efendi Sokağı, Ziyapaşa Bulvarı ve Turgut Özal Bulvarı civarındaki restoranların ve eğlence yerlerinin keyfini çıkarın.
Merkez Park`ta, Seyhan nehri kıyısında yürüyüş yapın ve mavi ile yeşilin ahengini seyredin.
Kentin merkezinde bulunan Atatürk Parkı`nda hem dinlenin, hem de şehrin hareketini izleyin.
Doğa, yürüyüş ve fotoğraf için ideal yerler olan Kapıkaya Kanyonu ve Varda Köprüsü`nü görün.
Tabiat harikaları Akyatan Lagünü ve Yumurtalık Lagünü`nü ziyaret edin. Karataş ve Yumurtalık`ta Akdeniz`in tadını çıkarın.
Eşsiz güzellikteki Anavarza Antik Kenti'ni ziyaret edin. dönüş yolunda Lokman Hekim efsanesiyle ünlenen Misis Köprüsü`nden geçin.