Anne sütünün faydalarını her fırsatta anlatmaya çalışıyorum. Son yıllarda bunun için yapılmış pek çok kampanya da var. Aile hekimleri bu konuda bilgiler veriyor. Eğer annenin bir sağlık sorunu yoksa İlk altı ay bebeğini emzirmesi ve ek gıdaya altıncı ayın sonunda geçmesi gerektiğini artık her anne biliyor. İşte yanılgım tam da burada başladı. Ben bu bilgiyi her annenin artık bildiğini düşünüyordum. Ancak Nutrcia'nın Hollanda'da bulunan AR-GE Merkezi'nde Anne Bebek Beslenmesi Genel Müdürü Dr. Yalım Üner'i dinlerken kulaklarıma inanamadım.
İki aylık bebeğe çay veren de var, ekmek de... Hatta yöresel yemeklerden yedirenler de... Bu şaşkınlıkla İstanbul'a döner dönmez ek besin ile ilgili yapılmış araştırmaları incelemeye başladım ve Üner'in haklı olduğunu gördüm. İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi'nde yayımlanan Annelerin gözünden ek besinlere başlama nedenleri ve annelerin mamalar hakkındaki düşünceleri adlı araştırma, Kâğıthane Devlet Hastanesi Çocuk Polikliniği'nde doğum yapan anneler ile yapılmış bir çalışmaydı. Bu çalışmaya göre, dört aydan önce ek besine başlayan anneler vardı ve gerekçeleri şunlardı:
Anne sütü yetmediği, bebek doymadığı için.
Tatlara alışması için.
Sağlık çalışanı tarafından önerilmiş.
Anne zamanının geldiğini düşündüğü için.
Yetersiz kilo alımı nedeniyle.
Anne sütü kesilmiş.
Bebek anneyi emmeyi bırakmış.
Bebek baştan beri meme başını tutamamış.
Yeni bir hamilelik.
Mastit veya memede yara.
Anne sütü sarılığı.
GÖR tanısı ile sağlık çalışanı tarafından katı gıda başlanmış.
Kabızlık tanısı ile sağlık çalışanı tarafından.
Annelere ek beslenmeye hangi ayda ve hangi gıdalar ile başladıkları da sorulmuş. Dört aydan önce ek beslenmeye başlayanların sayısı oldukça fazla. Verdikleri besinler ise aşağıdaki gibi:
Formula mama
Sebze püresi ve çorbası
Yoğurt
Meyve suyu ve püresi
Muhallebi (pirinç unlu)
Yemek suları
Kahvaltı
İnek sütü-bisküvi
Pirinç unlu hazır mama
Hazır çorba
Ekmek-çay
Bu gerekçeler gösteriyor ki, şu ana kadar yapılmış çalışmaların da ötesine gidilip her anneye teker teker ulaşıp emzirme ve anne sütüyle ilgili eğitim verilmesi gerekiyor. Annelerdeki baskın duygu, 'çocuğum doymuyor, sütüm yetmiyor.' Oysa her annenin kendi çocuğuna yetecek derecede süt üretecek kapasitesi vardır. Durum o ki, bu konuda kat etmemiz gereken daha çok yolumuz var.
EMZİRMEK KANSER RİSKİNİ AZALTIYOR
Tabii ki anneler emzirmek bana faydalı diye emzirmeye başlamaz. Öncelik bebeğinin beslenmesi ve en değerli besin olan anne sütünü almasıdır. Ancak yapılan araştırmalar emzirmenin anneye pek çok faydası olduğunu da gösteriyor. Yani hem çocuğumuz hem de kendimiz için en değerli sıvıyı yine kendi vücudumuz üretiyor. Karşılıklı bir iletişim var. Bu muhteşem bir şey değil mi? Peki, anne için faydaları ne oluyor emzirmenin? Sayalım:
Meme kanseri riskini azaltıyor.
Menopoz sonrası kilo alımını dengeliyor.
Doğum sonrası rahmin toparlanmasını hızlandırıyor.
Şeker hastası annenin günlük insülin ihtiyacını azaltıyor.
Annelerin romatizmal hastalıklara yakalanma riskini azaltıyor.
Annede görülebilecek yumurtalık kanseri riskini azaltıyor.
Emziren anneler salgılanan oksitosin hormonundan dolayı daha sakin oluyor.