Müslüm filmi 26 Ekim'de vizyona girecek. Filmde 17 Müslüm Gürses şarkısı yer alıyor. Sevda Yüklü Kervanlar, Taşa Verdim Yanımı, İsyankar gibi Müslüm hayranlarının dikkatinden kaçmayanlar da var, herkes tarafından bilinen, dillerden düşmeyen Mutlu Ol Yeter, İtirazım Var, Haydar Haydar ve Nilüfer de...
Film için sürprizli bir soundtrack albüm de hazırlanıyor,
Filmin müzikleri için nasıl bir çalışma yapıldığını Müslüm'ün genel müzik direktörü Burhan Bayar'dan dinledik.
- Filmde yer alacak şarkıları seçerken nelere dikkat ettiniz?
- Müslüm Gürses'in hayatının dönüm noktalarındaki şarkıları seçmeye özen gösterdik. İlk okuduğu şarkı, yarışmaya çıktığı şarkı gibi...
- Filmin albümü de yayınlanacak. Daha önce günışığına çıkmamış Müslüm Gürses şarkıları da dinleyecek miyiz?
- Birkaç tane var. Zamanında stüdyoda okuduğu parçalar bunlar... Onun rızası olmadan kullanmazdım ama bu film için değeceğini düşündüm. Albüme farklı müzisyenler de konuk olacak. Rubato, Hüsnü Şenlendirici gibi sürprizler var.
- Stüdyo sürecinde zorluklarla karşılaştınız mı?
- Şöyle bir handikap vardı. Ses, hem Müslüm Gürses'i andıracak hem de tam da benzemeyecek. Üstelik çaldığımız şarkılardaki orkestrasyon 1976'dan başlıyor, 2004'e kadar geliyor. Şarkıların dönemine uygun olması gerekiyordu aslına benzemesi için. Orada zorlandık. Eski modüller bulduk, onlarla deneme yanılma yoluyla ilerledik. Kendini anlatmak istemedi Bayar, yakın arkadaşı Müslüm Gürses'in müzikle ilişkisine dair sorularımızı da yanıtladı.
- Filmin ikinci fragmanı Müslüm Gürses'in şu sözleriyle bitiyor? Anlatabildim mi? Müslüm Gürses kendini anlatabildi mi?
- O gerçekten bir derviş. Ruha dokunabilen bir insan. Hiçbir zaman kendini anlatmak gibi bir derdi olmadı. Anlatmadı da zaten. Herkes anladı ama onu.
- Siz bestelerinizi onun için mi yapıyordunuz? Yoksa bitirdikten sonra onun okumasına mı karar veriyordunuz?
- Müslüm Gürses'i dokuz yaşındayken tanıdım. 13 yaşından itibaren de bütün müzik faaliyetlerinin içindeyim. Fazla arkadaşı yoktu. Sabah uyanır, kahvaltısını yapar, beni arardı. Ben de şoförü gönderirdim. Sonra gece 01.00'e, 02.00'ye kadar her gün stüdyodaydık. Çünkü o havayı, müzisyenleri, müziği çok severdi. Onun için, yeni bir şarkıyı dinletirken "Abi bu sana gider mi?" demezdim. Çünkü hep yanımdaydı. "Evet, ben bunu okurum" demesi yeterdi. Müslüm Gürses'i herkes tanıyordu ve nasıl bir adam olduğunu da biliyordu. Bütün besteler de onun bilinen ama hiç söylenmeyen hayatına yazıldı.
- Müslüm Gürses'in sesini ilk duyduğunuzda ne hissetmiştiniz?
- Adana'da halkevi vardı. Ben çalıyordum orada, o da okuyordu. Yine bir gün çalarken baktım arkadan iki tane enteresan ses geliyor. Döndüm, biri Müslüm Gürses diğeri Vahdet Vural'ınkiydi. Acayip davudi bir sesi vardı.
- İstanbul'a birlikte mi geldiniz?
- İlk olarak o geldi. Plak yaptı. Geçinmek zorlaşınca Adana'ya döndü. Ben sonra onu aranjör olarak çalıştığım Türkola Plakçılık'a götürdüm. Onlar, alkol problemi olduğu için istemediler. Müslüm Abi paravanın arkasından bunu duydu. Onun üzüntüsünü görünce dışarı çıktığımızda kendisine "Abi ben sana albüm yaparım" dedim. Ve Mutlu Ol Yeter albümünü yaptık.
***
Mutluluğun formülü Tarkan
Acı çektiğimizde ya da efkarlandığımızda Sezen Aksu, Müslüm Gürses ve Yıldız Tilbe dinliyoruz. Mutlu olduğumuzda ise Tarkan, Demet Akalın ve Hande Yener'i tercih ediyoruz.
Bunlar, fizy istanbul Müzik Haftası sebebiyle FikriMühim tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarından sadece ikisi. 2625 kişinin katıldığı araştırma Türkiye'deki müzikseverlerin duygu dolu anlarına hangi sanatçıların eşlik ettiğini ortaya koyuyor. Aynı araştırmaya göre memleket hasretinin ilacı Neşet Ertaş. Birin özlediğimizde ya da aşık olduğumuzda da Sezen Aksu şarkılarına sığınıyoruz. Tarkan hem motivasyonumuzu artırıyor hem de dans ettiriyor. İsyankar duygulara ise Müslüm Gürses eşlik ediyor.
***
Çantanız A4 boyutunda olsun
Havalar soğudu konserler salonlara taşındı. Mekanlar daralınca konserlere sırt çantasıyla gelenlere ilişkin yakınmalar da arttı. Sırt çantası takanlar farkında olmadan çevrelerine büyük rahatsızlık veriyorlar. Sağına dönüyor solundakine çarpıyor, soluna dönüyor sağındakine çarpıyor. Oysa yurtdışındaki konserlerin, festivallerin birçoğunda biletlere bu konuda uyarılar yazılıyor. Hatta çantaların boyutuyla ilgili tam ölçü veren bile var. "Çantalar en fazla A4 boyutunda olmalı" gibi... Ya da çantaların şeffaf olmasını şart koşanlara da rastlanıyor