Sade, dümdüz, biraz maskülen ve nötr bir çizgide geçen yılların ardından moda dünyası yeniden ihtişamlı görüntüye geri döndü. İhtişamla birlikte markalar da kendilerinin yani isimlerinin daha da önplana çıkması için yeniden logolarını ve monogramlarını gözler önüne sermeye başladı. Geçtiğimiz yıl başlayan ve bu sene özellikle sonbahar-kış sezonuyla birlikte doruk noktasına çıkacak olan bu trendle 1990'lı yılların sonundan beri ilk kez logolar bu denli hayatımıza girmiş durumda. Tam da bu süreçte 1856 yılında kurulan Burberry markası, logo ve monogramını yenilediğini açıkladı. Markanın yeni kreatif direktörü Ricardo Tisci bu amaçla ünlü İngiliz sanat direktörü ve grafik tasarımcısı Peter Saville ile bir araya geldi. İkili, dört hafta içinde markanın yeni çizgisine uygun bir logo ve monogram tasarladı. Bu adım geçtiğimiz sene kreatif direktör Raf Simons'ın Calvin Klein logosunu yenilemesinin ardından moda dünyasında yapılan en büyük yeniliklerden biriydi. Bir markanın dünya çapında tanınmasını ve müşterilerinin birbirleriyle görünmez bağlarla bağlanmasını sağlayan logo ve monogramlar markalaşma sürecinin en önemli adımlarından biri. Bu ikili bu kadar gözler önündeyken biz de modaevlerinin logo ve monogram hikayelerine bir göz atalım istedik.
İLHAMI YETİMHANE
İçiçe geçmiş iki C harfi hepimizin hafızalarına kazınmış durumda. Bu iddialı logo 1925 yılında Coco Chanel tarafından tasarlandı. Tabii ki ünlü tasarımcının isminin ve soyadının baş harflerinden esinlenerek bu logoyu tasarladığını düşünebilirsiniz. Oysa bu logonun ilham kaynağı Chanel'in çocukluğunu geçirdiği yetimhanenin kapısında bulunan metal tokmaklar.
BABA İSMİ LOGODA
1921 yılında Guccio Gucci Floransa'da kurulan İtalyan markasının logosunun tasarımı 1933 yılında yapıldı. Tasarımı yapansa Gucci'nin oğlu Aldo. Chanel'in tasarımına ilk bakışta çok benzese de iki marka arasında bu konu asla gündeme gelmemiş.
3 SANİYEDE TASARLADI
Kürk ve deri üzerine çalışmak üzere 1925 yılında Adele Fendi tarafından kurulan markanın logosu önümüzdeki sezonun en popüler logosu. Logoyu marka için 1965 yılından bu yana tasarımlar yapan Karl Lagerfeld tasarlamış. Lagerfeld, "Biri düz biri ters iki F'den oluşan logoyu tasarlamam 3 saniyemi aldı" diyerek bu tasarım sürecini anlatıyor. Tabii ki bu iki F sadece Fendi soyadını sembolize etmiyor. Bir kürk evine bambaşka bir vizyon getirmek isteyen Lagerfeld "Fun Fur" yani eğlenceli kürkler kelimelerinin baş harflerini kullanarak bu loguyu tasarlamış.
AT ARABASI VAZGEÇİLMEZ
Paris'te koşum takımları yapan küçük bir dükkandan dev bir modaevine dönüşen Hermes, 1950 yılından beri aynı logoyu kullanıyor. Firmanın kurulduğu günden bugüne kadar at arabaları için çeşitli tasarımları bulunuyor bu yüzden de logoda şık bir at arabası yer alıyor. Logo Alfred de Dreux isimli bir ressamın resminden esinlenilerek tasarlanmış.
JAPON ÇİÇEKLERİ ESİNTİSİ
Dünyanın en çok tanınan monogram baskılarından biri Louis Vuitton'a ait. Marka ilk olarak 1896 yılında monogram baskısını kullanmış. Bugün klasikler arasına yerleşen baskıyı Georges Vuitton tasarlamış. Vuitton tasarım için Japon çiçeklerinden esinlenerek ortaya özel bir motif çıkarmış.
BİR BAKIŞTA AŞIK OLUN
Versace markasının logosu Yunan mitolojisinde geçen Medusa. 1972 yılında kurulan markanın logosunu Gianni Versace tasarlamış. Versace neden bu tasarımı seçtiğiyle ilgili olarak da "Medusa'ya bir kez baktığınızda çok etkilenir adeta âşık olurmuşsunuz. Bu bakışlar sizi taşa çeviriyor olsa bile... Ben de tasarımlarımın aynı şekilde büyüleyici bir etkiye sahip olmasını, onlara aşık olmanızı istedim" diye anlatmıştı.
Modakazanı
FOSFOR RENKLER GERİ GELDİ
Kabul edelim ne dersek diyelim Kim Kardashian ve ailesinin kıyafet tercihleri özellikle 20 yaş altındakilerinin giyimlerine yön veriyor. Ve bu hafta çekilen bu fotoğraf fosforlu renklerin gençlerin dolaplarında yer almaya başlayacağını resmen ortaya koyuyor.
"Yiyemediğiniz bir şey nasıl yiyecek değilse, giyemeyeceğiniz bir şey de moda değildir."
Alber Elbaz
ZİNCİRLİ KEMERLER
90'lı yıllara damga vuran jean'lerden, elbiselere kadar her yerde kullanılan zincirli kemerler yeniden çok moda oldu. Tüm büyük modaevleri teker teker üzerinde logolarının da bulunduğu zincirli kemerleri piyasaya çıkarmaya başladı.
Zeynep Soylu'nun tercihleri
Moda dünyasının sevdiği isimlerden F King Mag dergisinin kurucusu Zeynep Soylu ile yaz stil tercihlerini konuştuk.
Bu yaz neon renkler etkili bir geri dönüş yaşadı. Bu renklerin bir süre daha moda dünyasında etkisini göreceğiz.
Alışveriş sırasında en çok gözlük satın alıyorum. Kıyafet kombinlerime göre gözlüklerimi değiştirmeyi çok seviyorum. Ayrıca üst üste kolye takmayı çok sevdiğim için sayısız kolyem var.
Balenciaga'nın fuşya renkli terliğini severek aldım. Şimdi de koleksiyonuma Chloe'nin Mini Pixie isimli modelini eklemenin peşindeyim.
Bence yazın kurtarıcısı ipek gömlekler. Her şekilde şık görüneceğiniz kesin. Ayrıca crop top'lar da kombinlerinize hoş bir hava katmanızı sağlıyor.
Dünya modasını göz önüne getirdiğimiz zaman bu yazın trendlerini en iyi takip eden ve en özgün kombinlere imza atan ismi Hailey Baldwin.