Bundan birkaç yıl evvel eş-dost arar "Haydi şurada yeni bir mekan açılmış ona gidelim" derdi. 35'inden sonra iş endurance'a sardı...
Endurance'ın ne olduğunu bilmiyorsanız, anlatalım. Endurance yani rayanıklılık gerektiren sporlar mevzu bahsimiz. Hani şu 90 Antalyare pedal çeviren, 41 kilometre koşan, kilometrelerce yüzülen sporlar. Ironman'ler, triatlon'lar, yarı maratonlar, tam maratonlar...
Neden 30'dan sonra, orası muamma. Ben diyorum "Orta yaş bunalımı," onlar diyor "Kas grubunun gelişimiyle alakalı..."
30-35 yaşından sonra birçok arkadaşımı triatlona, maratona, dağ bisikletine kaptırdım anlayacağınız.
Artık vakitleri daha fazlaymış, 20'li yaşlardaki angarya işlerle uğraşmıyorlarmış. Kasları daha dayanıklı oluyormuş. Sağlıklarına dikkat ediyorlarmış. Bu yüzden de dayanıklılık sporlarını yapmak için doğru zamanmış.
YABANCILAR DA GELİYOR
"Bodrum'da sezon açıldı, tatile gidelim" dedikçe; "Antalya'da Land of Legends'ta yarı Ironman, Kaçkarlar'da triatlon, Çanakkale'de Açık Su Yüzme Yarışı var, seni de kaydedelim" yanıtını alıyorum.
Kaçkarlar, Gelibolu, Urla, Erciyes gibi yerlere gitmek için artık daha fazla nedenimiz var anlayacağınız. Üstelik buralarda gerçekleşen kamplara sırf Türkler değil, uluslararası katılımcılar da yoğun ilgi gösteriyor.
KOŞU İLE BAŞLIYOR BİSİKLETE GEÇİYOR
Bir de bu spor salgını gitgide farklı branşlara da sıçrıyor. Örneğin koşucular bir süre sonra sıkılıp pedal çevirmeye başlıyor. Sonra "Araya yüzmeyi de katayım da triatlon yapayım" moduna giriyorlar. Daha farklı olmak isteyenlerse kite ya da sörf kamplarına katılıyor.
Eski bir yüzücü olarak sonunda arkadaş baskısına dayanamadım ve ben de Troya Açık Deniz Yüzme Yarışı ile Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'na adımı yazdırdım.
Bu işi yapmak o kadar kolay değil elbette. Sabah erkenden kalmak ve antrenman yapmak gerekiyor. Triatlon sporcusu, Hepsiburada Grup Kategori Direktörü Onur Levent, yarış zamanları günde iki kere antrenman yaptığını anlatıyor. 41 yaşındaki Levent hem sabah 05.30'da kalkıp 08.30'a kadar antrenman yapıyor, hem de iş çıkışı 19.30-21.30 arası. "Sosyal hayata zaman kalıyor mu?" diye sorduğumda da sosyal hayatın da bu antrenmanlar, kamplar ve yarışlar üzerine kurulu olduğunu anlatıyor.
ERCİYES DAĞ BİSİKLETİ KUPASI
Koşudan sıkılanlar ya da artık koşuyu yetersiz bulanların ikinci adımı yol bisikleti, üçüncü adımı da dağ bisikleti oluyor. İşin içine dağ, bayır, yokuş girince iddiası da artıyor haliyle. Türkiye'nin ilk dağ bisikleti parkı Erciyes'te. Bu yıl Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Erciyes AŞ tarafından organize edilen Uluslararası Downhill (iniş) Müsabakası, 28-29 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek. Zorluk derecesine göre farklı parkurlar kuruluyor. Sporcular şimdiden antrenman için Erciyes'e gitmeye başladılar.