Özcan Deniz, aşk filmleri üzerine bir sinema kariyeri inşa eden ve uyarlamalara da sıcak bakan bir sinemacı. Daha önce Kore filmi A Moment to Remember'ı Evim Sensin adıyla uyarlamıştı. Şimdi de 2011 Kolombiya-İspanya ortak yapımı The Hidden Face'i Öteki Taraf adıyla uyarlıyor.
Karmaşık ve sürprizli bir hikayesi var filmin. Ama kabaca sevgilisi Ece (Aslı Enver) tarafından ansızın terk edilen Çetin'in (Özcan Deniz) yaşadıklarını izliyoruz. Ece'nin onu neden terk ettiğini bir türlü anlamayan, ayrılık acısı çekerken eski sevgilisi Sara'ya (Meryem Uzerli) sığınan ve onunla evlenmeye karar veren Çetin bir noktada, olayların farklı cereyan ettiğini seziyor. Sonra da Ece'nin kaybolduğuna ikna olup onu aramaya başlıyor.
Öteki Taraf, zekice hikayesiyle (ki bu noktada övgüleri The Hidden Face'in senaristleri hak ediyor) seyirci ilgisini diri tutan bir yapım. Deniz önceki filmlerinden farklı olarak aşk ve ilişkilerin karanlık yüzüne odaklanıyor. Karakterleri adeta kıskançlık, ihtiras, intikam gibi kötücül duyguların esiri olmuş. Filmin, insanın içindeki bu duyguların, dizginlenmediği zaman nelere yol açtığını göstermesi bakımından ilginç bir hikaye anlattığını söylemek gerek. Psikolojik gerilim türündeki yapım açıkçası seyirciyi avucunun içine almayı başarıyor. Deniz'in İkinci Şans'ta iyice su yüzüne çıkan yönetmenlik becerisini iyi bir şekilde kullanmasının da bunda katkısı var elbet. Deniz kendi sinema macerasında bir tür filmi çekerek yeni bir parantez açıyor. Gişe garantili formül filmi çekmek yerine, gösterildiği zaman övgüler alan bir yabancı filmi 'namuslu' bir şekilde uyarlıyor.
AKSANI DEZAVANTAJI
Gelelim oyunculuklara Aslı Enver iyi bir iş çıkarıyor. Özcan Deniz ise sürekli rol arkadaşlarına alan açan bir performans sergiliyor. Meryem Uzerli ise Türkiye'deki sinema kariyerinin en iyi oyunculuğunu ortaya koyuyor. Ama Meryem Uzerli demişken bir iki laf edelim. Her filmde aynı aksanla konuşması onun artık dezavantajı haline geliyor. Türkiye'deki oyuncuların karaktere uygun 'ağız arayışları' düşünüldüğünde Uzerli'nin de bu çabaya girmemesi için bir neden yok.
Sonuçta Öteki Taraf, tür sinemasını sevenleri tatmin edecek, ama tür sinemasına alışık olmayanları da psikolojik gerilim dünyasına rahatlıkla sokacak bir yapım...
BU ADAMLARIN FEDAKARLIĞINA ŞAPKA ÇIKARILIR
Tron Efsanesi ve Oblivion ile tanıdığımız yönetmen Joseph Kosinski, Korkusuzlar'da ABD'de Arizona eyaletinin Prescott bölgesinde orman yangınlarına müdahale eden itfaiyecilerin hikayesini anlatıyor.
Ateşle mücadele eden itfaiyecilerin fedakarlık üzerine kurulu hayatları aslında zaman zaman sinemanın ilgisini çekti. Ama genelde şehir yangınlarına müdahale eden ekiplerin yaşadıkları anlatıldı sinemada. Korkusuzlar'da farklı olarak orman yangınlarına müdahale eden bir ekibin yaşadıklarını izliyoruz. Filmde bu adamların birbirleriyle, aileleriyle, hayatla kurdukları ilişkilerin göbeğinde mesleklerinin getirdiği tehlikenin nasıl belirleyici olduğu, yer yer dramatik yer yer epik bir şekilde anlatılıyor.
Kosinski, klasik bir anlatımı tercih ediyor. Öyle çok da sinematik gösterişin peşinden koşmuyor. Bu da anlatılan hikayenin daha da önplanda olmasını sağlıyor. Bunun elbet bir sebebi var. O da yaşanmış gerçek hikayenin etkisini öne çıkarmak. Açıkçası kadrosunda Josh Brolin, Jennifer Connelly, Jeff Bridges, Andie MacDowell, Miles Teller, James Badge Dale gibi isimlerin olduğu ve iyi performanslar sergiledikleri, eli yüzü düzgün ve yer yer etkileyici bir yapım.