ABD'li Olivia Palermo'yu birkaç kelimeyle tarif etmek istesek seçeceğimiz kelimeler 'sokak stilinin kraliçesi' olurdu. 1986 doğumlu Palermo The City isimli reality show ile hayatımıza girdi ve serinin yayınladığı 2009 yılından bu yana hayatımızda.
Kendi ismini taşıyan internet sitesiyle bir moda kaynağı haline gelen, bugüne kadar sayısız marka için kapsül koleksiyon hazırlayan Palermo, yıllar içinde başarılı bir iş kadını haline geldi. Kendine has stili olgunlaşan ve moda haftalarının ön sıralarının aranılan ismi olan Palermo, 2016 yılından bu yana ABD'li Banana Republic stil elçisi. Ancak marka ve stil ikonu arasındaki işbirliği eylül ayında satışa çıkan The Banana Republic X Olivia Palermo kapsül koleksiyonuyla bambaşka bir boyuta taşındı. Biz de bu vesileyle Olivia Palermo ile son New York Moda Haftası'nda lansmanında tanıtılan kapsül koleksiyonu ve stil tüyolarını konuştuk.
- Koleksiyonunuz İstanbul'un da aralarında bulunduğu birçok önemli moda şehrinde satışta. Bu koleksiyonu hazırlarken nelerden ilham aldınız?
- Farkındaysanız koleksiyondaki parçalar oldukça klasik. Tam 70 parça hazırladık. Ayrıca askeri öğelere yapılan göndermeler var. Doğal ve nötr renklere geniş yer verdim. Oldukça iddialı ve stil sahibi parçalardan oluşan bir koleksiyon olduğunu söyleyebilirim.
- Hazırladığınız parçalar ne kadar süre satışta olacaktı?
- Son parça satılana kadar mağazalarda olacak.
BEN TASARIMCI DEĞİLİM
- Tasarım yapmak sizin için heyecan verici miydi?
- Ben bir tasarımcı değilim. Bunu en baştan söylemek lazım. Markanın deneyimli tasarım ekibiyle ortak bir çalışma yaptık. Koleksiyonun nasıl bir havaya sahip olacağını, birbiriyle kombinlenebilecek parçaları beraber hazırladık. Kumaşından, kalıbına kadar çok içindeydim işin ama aklımdakileri ürün haline tabii ki bu ekip getirdi. Oldukça kaliteli kumaşlar kullanmaya özen gösterdik. Şifonlar, ipekler kullandık mesela.
- Genel olarak tarzınızdan bahsedebilir misiniz?
- Bana neyin yakışıp neyin yakışmadığının bilincindeyim. Tarzın oluşması için ilk gerekli olan şey de bu bence. Bu sayede yaptığım kombinlerde sonuç genellikle olumlu oluyor.
- Kombin yapmak biraz da neşe veren bir oyun gibi...
- Aynen öyle. Hayatıma biraz renk katmak ve etrafımdaki insanlara ilham vermek için de iyi bir yol olduğuna inanıyorum.
- Sizin gibi moda konusunda iddialı bir ismi bulmuşuz, bize ilham verici birkaç tavsiyede bulunabilir misiniz?
- Elbette. Kemer konusunda biraz risk alabilirsiniz, hele de trendler bu yöndeyken. Kemer bence her tür görünümdeki sıkıntıları çözebilen bir aksesuar. Çeşitli kıyafetleri bir arada kullanırken en önemlisi oranları iyi tutturmak. Ayrıca renk konusuna özen göstermeniz gerekiyor. Tabii ki bu bütünü doğru makyajla tamamlamak gerekli.
- Peki hayatınız bu kadar kıyafetler ve moda üzerine kuruluyken siz de başka insanların giyim tarzlarına dikkat ediyor musunuz?
- Evet, insanların nasıl giyindiklerine bakarım. Bazen yolda yürürken rastgele karşılaştığım bir kadın dikkatimi çeker, tarzını inceler, giysileri nasıl taşıdığını değerlendirir ve kendi kendime benim de benzer bir görünüş yakalayıp yakalayamayacağımı sorarım.
ÖZEL HAYATIM BANA AİT
- Blogger'lar son birkaç yılda moda dünyasının en etkili isimleri haline geldi. Siz de kendinizi bir blogger olarak mı tanımlıyorsunuz?
- Hayır, kesinlikle. Benim bir moda sayfam var. Bu blog'dan çok farklı. Oliviapalermo.com'un, sıra dışı bir ekibin katkılarıyla sürekli yenilikçi içerikler eklediğim bir online dergi olduğunu söyleyebiliriz.
- Sosyal medya ilginizi çekiyor mu?
- Instagram hesabımda (@oliviapalermo) kendi fotoğraflarımı paylaşmaktansa başkalarınınkileri kurcalamayı tercih ediyorum... Ama bazen bir şeyleri yüklemeyi unutuyorum!
***
Hollywood yıldızlarının tasarımcısı Türkiye'deydi
Avustralyalı tasarımcı Dion Lee, geçtiğimiz hafta sonuna damga vuran Fashion Films Fest'in onur konuğu olarak İstanbul'daydı. Kendi markasını henüz 23 yaşındayken kuran Lee; Jennifer Lawrence, Cate Blanchett ve Charlize Theron gibi ünlü isimlerin tasarımcısı olarak tanınıyor.
Woolmark Tasarımcı Ödülü'nün de aralarında bulunduğu sayısız ödül kazanan Lee, ikinci kez İstanbul'da olmanın heyecanını yaşıyordu. "Yaklaşık iki yıl önce ilk kez geldim İstanbul'a... Çoğunlukla bir tatildi ama bazı satış noktalarıyla da görüşmüştüm" diyen Lee şehrin güven verici havasından çok etkilendiğini söylüyor. "Ülkenizi ve şehri bilen birkaç arkadaşım vardı. O yüzden ilk gelişimde de nerelere gideceğimi, nereleri gezmem gerektiğini biliyordum" diyen tasarımcı, şehrin enerjisinden ve modanın bu kadar önemli oluşundan da etkilendiğini paylaşıyor.
Lee şöyle devam ediyor: "Deri ve işlemelere önem veriliyor. Sokak stilinde bile bir düzen ve ciddiyet hakim bence. Sokakta yürüdüğünüz zaman insanların kıyafetlere ve modaya önem verdiğini çok rahat fark edebiliyorsunuz. Ancak genel olarak kadınların fazla renkli giyinmediğini söyleyebilirim. Erkeklerin daha Avrupai giyindiğini ve özen gösterdiğini söyleyebilirim. Genel olarak Türkler modaya meraklı" diyor.
***
Zuhair Murad'dan Vakko'ya özel koleksiyon
Başta Jennifer Lopez olmak üzere dünyaca ünlü birçok yıldıza hazırladığı tasarımlarla dünya çapında şöhrete ulaşan Zuhair Murad, bu hafta İstanbul'daydı. Vakko ev sahipliğinde Les Ottomans'ta gerçekleşen sunumda Murad'ın 2017-18 Sonbahar Kış sezonundan çarpıcı parçalar sergilendi.
Françoise Hardy, Marianne Faithfull ve Brigitte Bardot gibi 1960'ların ikonik kadınlarından ilham alan tasarımcı, sosyal takvimi yoğun, şık ve zarif kadınlara hitap ediyor. Sezona hakim olan genç ve özgür ruhun, çağdaş ve grafik tasarımlara yön verdiği koleksiyonda her bir parça en üst seviyede zanaat hünerleri ile hayata geçiyor ancak günlük hayatın hızlı ve yoğun temposuna uyum sağlamaktan geri kalmıyor. Koleksiyonu Türkiye'de ilk kez ve sadece Vakko'da satılmaya başlanan Murad ile koleksiyon sunumu sonrasında konuşma şansı yakaladım. Türk modaseverlerin ilgisinden çok hoşnut olduğunu ve bu işbirliğinden çok heyecanlandığını söyleyen Murad, Türk kadınlarının zarif ve kadınsı tercihlerini de çok beğendiğini söyledi.
***
Moda kazanı
5 MİLYON STERLİNLİK DOLAP
Sosyetik güzel Tamara Ecclestone, bir TV programı için 5 milyon sterlinlik dolabının kapılarını açtı. 37 çift Chanel espadril, 81 Victoria's Secret klasik model pijama, 22 çift Gucci terlik ve 71 Melissa Odabash bikiniyi gördüğünüz zaman bir alışverişkoliğin dolabını görmüş olmanın hüznünü yaşıyorsunuz.
"Stil ve moda arasındaki fark kalitedir."
Giorgio Armani
ETEL BALER'İN TERCİHLERİ
Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Etel Baler'in stil tarzı her zaman çok konuşuluyor. Vakko'nun ev sahipliğinde düzenlenen Zuhair Murad davetinde yine şık kombini çok beğenildi. Biz de Baler ile bu sezonki tercihlerini konuştuk.
Bu sezon en çok Alessandra Rich'in koleksiyonunu beğendim. Feminen, modern ama bir o kadar da nostaljik... Erdem'in transparan dantel detayları, Zuhair Murad'ın modern ve daha cüretkar koleksiyonu ve Vivetta'nin eğlenceli yakalarını beğendim.
Türk tasarımcılar arasında bu sezon en çok Serena Uziyel'in Sanayi 313'ünün yeni clutch'ları, Dice Kayek'in ışıltılı elbiseleri, Begum Khan'ın doğadan ilham alan takılarını beğendim.
Siyah, krem ve pembe renkler çok popüler. Kendimde de yakıştırdığım renkler.
Modern kıyafetlerle vintage parçaları karıştırmayı seviyorum.
Yeni sezondan ilk olarak Mugler'in bir elbisesini ve Gucci'nin değiştirmeli sneakers'larını aldım.
Modada bir koleksiyoner edasıyla farklı bulduğum, belki biraz aykırı ve gördüğümde tek kelimeyle vurulduğum parçalara yatırım yapıyorum.
Bu sezon popüler olan sahte kürkler ve peluşlar bana göre değil.