Hava güzel, dokuz aylık bebegimi bile evde tutumıyorum. Çalısan anne babalar olarak onlara ayırabildigimiz en genis zamanlar hafta sonları oluyor. Istanbul'da yasıyorsanız nefes alabileceginiz alanlar da sınırlı. Yani hem zamanımız hem de gidecegimiz yerler sınırlı olunca 'pisman' olma gibi bir lüksümüz olmuyor. Bu yüzden arastırıp çocugumuzun en mutlu olacagı mekânı seçiyoruz. Bizim tercihimiz orman içinde olan, genis alanlı, içinde parkı olan bol oksijenli Bahçeköy tarafındaki mekânlar. Kulaga çok hos gelen özelliklerin yan yana geliyor olması size kusursuz bir hafta sonu sunmuyor. Hatırı sayılır bir ücret ödediginiz bu mekânlar da en büyük açık yavas servis. Istediklerinizin gelmesi için en az bir saat bekliyorsunuz. Hadi o arada çocugunuzu salıncaga bindirdiniz, çimenlerde yuvarladınız, gelen mama sandalyesinin üstünde kurumus yemek artıkları ve bes karıs tozu nasıl göz ardı edeceksiniz! Üstelik çocugunuzu oturttugunuz bu sandalyelerin ayakları oynuyor, çogu yeri kırık. Mevzu bahis güvenlikse olur öyle seyler diyemez hiçbir anne baba. Aile konseptli bu yerlerde neden bebeklerinizin altını degistirebileceginiz hijyenik yerler olmaz? Sordugunuzda size mobilyaları eskimis, tozdan görünmeyen bir oda gösteriyorlar. Çok amaçlı bu yerler, hem mescit hem de bebeginizi emzirip altını degistirdiginiz alanlar olarak kullanılıyor... Bebeklerin altını degistirildigi yerleri aynı zamanda mescit olarak kullandırılması bence inanca saygısızlık. Kaldı ki, oldukça iyi hesapların ödendigi bu mekânlar, tüm bunlara pratik çözümler getirebilecek bütçelere sahipler. Bahçeye koyacagınız birkaç prefabrik odayla hem bebek odası hem de mescit yapabilirsiniz. Bu da mı olmuyor, yaz günü kurun iki tane çadır anneler hem bebeklerini ortalıkta emzirmek zorunda kalmasın hem de insanlar hijyenik ortamda namaz kılınabilsin. Isteyince her seyin çözümü var. Üstelik düsük maliyete bile... Yeter ki, siz hizmet vermek isteyin.