İstanbul gibi her saat trafiğin olduğu bir şehirde yaşıyorsanız evinizin işinize yakın olması şart. Hele bir de çalışan bir anneyseniz yürüme mesafesinde olmalı. Trafikte vicdan azabı çeken bir annenin tek isteği sağdığı sütleri bozulmadan eve yetiştirmek ve bebeğine doya doya sarılmak. Bu yüzden algıları radar gibi çalışır. Eger serviste ya da otobüsteyse hemen yakınındaki metro ve metrobüs duraklarını tarayıp bebeğine kısa yoldan ulaşmanın planlarını yapar. Arabadaysa navigasyonu açıp trafiğin en az olduğu yerlere doğru ilerler. Zamanla farkında olsanız da olmasanız da organize olduğunu görürsünüz. Zaten annelik iyi organize olma sanatıdır. Sabah bebeğinizin uyanma ve emzirme saatlerini iyi ayarlamalısınız ki ise geç kalmayasınız.
BAKICIYLA İYİ GEÇİNMEK
İşte süt sağma saatlerini doğru aralıklara oturtturmalısınız ki, hem göğüsleriniz tıkanmasın hem de işleriniz aksamasın. Gün içinde bakıcıyla iletişimi sürdürmeli, toplantıya girmeden bebeğinizin yemek yiyip yemediğini, uyuyup uyumadığını öğrenmelisiniz. Bebeğinize bakıcı ya da anneniz bakıyor olabilir. Ruh haliniz, işte yaşadıklarınız ne olursa olsun onlarla iyi geçinmelisiniz. Annelik sinirlerinize sahip çıkabilme sanatıdır, bunu da unutmayın. Bebeğinize anneniz bakıyorsa ona arada naz yapabilirsiniz. Evin düzeni de sizden soruluyor. Çamaşır, ütü, aksam yemeğine gücünüz kalmışsa, kalmak zorunda, çok da sızlanmadan aradan çıkarabilmek de ayrı bir sanattır. Yardımcınız varsa, şanslı gibi görünürsünüz, ancak annelik yardımcıları da organize edebilme sanatıdır.
DESTEKÇİ EŞ
Tüm bunların üstesinden gelebilmenin en sağlıklı yolu, eşinizin size destek olması. Siz bebeğinizi uyuturken, çamaşırları makineye atan eş candır. Hele gülen bir yüzle kahve getiren eş ise insana her şeyi unutturur. Ancak tüm sorumluluğu size atan bir eşiniz varsa, sizin de söylenmeye bile gücünüz yoksa annelik eşi idare edebilme sanatına dönüyor.
Hangi işi yapıyor nerede yaşıyor olursak olalım, biz anneler iyi ya da kötü organize olarak ilerliyoruz. Koşturmaktan farketmiyoruz ama bizler omuzlarımızdaki sorumluluklarla hayatla başa çıkmayı öğrenmiş sanatçılarız...