Sen no Rikyu, çay yapma sanatını öğrenmek isteyince çay ustası Takeno Joo'nun ziyaretine gider. Joo, Rikyu'yu öğrencisi olarak kabul edip edemeyeceğini anlamak için küçük bir test yapmaya karar verir ve Rikyu'dan bahçeye bakım yapmasını ister. Rikyu hemen hevesle işe koyulur. Harika görününceye kadar toprağı tırmıklar ve düzeltir. İşi bitince ne yaptığına şöyle bir bakan Rikyu tatmin olmaz ve kiraz ağacına doğru ilerler. Ağacı silkeleyip, birkaç kiraz çiçeğinin rastgele toprağın üzerine dökülmesini sağlar. Rikyu'nun son müdahalesinden çok hoşnut olan Joo böylece onu okuluna kabul eder.
Bu kısa hikaye Wabi Sabi'nin ruhunu özetliyor. 1500'lü yıllarda müsrifliğe ve gösterişe karşı ortaya çıkan Wabi Sabi, Japon estetiğini ifade eden eski bir kavram ama bugün de geçerliliğini koruyor. Bu yaşam felsefesi hayatın tüm alanlarında basit şeylerle huzura ulaşmayı ve ruhun arındırılmasını vurguluyor.
İddiasız, sessiz, saf, kısa ömürlü şeylerdeki gizem ve uyumu arayan Japonların geleneksel kültürleri ve buna bağlı olarak güzelliği ele alışları Avrupalılardan ve Amerikalılardan oldukça farklı. Temel düşünce; her şeyin geçiciliği, hiçbir şeyin mükemmel olmadığı üzerine kurulu.
Wabi Sabi nesnelerin üzerinde fazla oynamadan, düzenlemeden, mükemmel bir hale getirmek için uğraşmadan kendi halinde bırakılmasından, olana müdahale etmeden ya da bütünlüğünü bozmadan korumaktan yana. Popüler kültürün dayattığı rekabetten, ayrıntıları görmeyi ve onlardaki güzelliği fark etmeyi engelleyen her türlü bağımlılıktan kurtulmak anlamına da gelen Wabi Sabi, savurganlığın, süsün, pahalı malzemelere, bedene düşkünlüğün yani geçici olana bağlanmanın ve manevi körlüğün karşısında duruyor.
ANNEANNEDEN KALMA BİR ÇERÇEVE
Peki ama bu felsefeyi hayatımıza nasıl uygulayacağız. Wabi Sabi özellikle dekorasyonda kullanılan bir felsefe. Bir aile büyüğünüzün elleriyle yapmış olduğu sehpa ya da çocukluk anılarınızı taşıyan bir sandalye kullanarak evinizi bu felsefeyle uyumlu hale getirebilirsiniz. Yıllardır kullanmadığınız, ailenizden, annenizden, çocukluğunuzdan ya da çocuklarınızdan kalan eşyaları yeniden kullanabilirsiniz. Eskimiş, boyası çıkmış ya da üzerinde darbe izleri olan eşyaları kusurlu görmek yerine sizi anlatan nesneler olarak dekorasyonunuzun bir parçası haline getirebilirsiniz.
GÖNÜLLÜ YOKSUNLUK
Wabi, hüzün, toplumdan uzak durmak, doğada yalnız yaşamak gibi bir anlayışı açıklarken; Sabi, nesnelerin soğuk, zayıf, soluk, aşınma gibi durumlarla geldiği noktadaki huzura işaret ediyor. Münzevi bir hayattaki gönüllü yoksulluk, manevi zenginliğe götüren bir yol olarak görülür