Bazı
insanlar vardır günün her saati bıcır bıcır konuşup sonsuz bir enerjiyle renk katarlar hayatınıza. Hele bir de o insanların yetenekleriyle tanışıp takdir gördüklerine şahit olmuşsanız değmeyin keyfimize. İşte Bora Uzer de o insanlardan. Epeydir müzikle iç içe bir yaşam süren ve bizlere soul, r&b ve funk türlerini hiç yabancılık çekmeden Türkçe şarkılara da uyarlanabileceğini anlatan bu isimle buluşturmak istedim bu hafta sizleri...
-
Bora seni yıllardır canlı dinlerim ve çok beğenirim. Sahne hayatın nasıl başladı, şu an nerelerde sahne alıyorsun anlatır mısın?
- Çok teşekkür ederim, Ahu'cum. İlk Roxy Müzik Günleri'nde çıkmıştık ve üç ödül almıştık. Sonrasında da Marmaris'te bir barda çalmak üzere yola çıktık. Sonrası zaten bildiğin gibi... Yıllarca grubumuz Kangroove ile sahnedeydim. Ardından da B1 albümü geldi. Şu aralar da İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde konserlerim devam ediyor.
- Cover groupların en popüleri sizdiniz? Bu başarıyı nasıl yakaladınız?
- Kangroove'un başarısı planladığımız bir durum değildi. Aynı müziğe âşık dört müzik adamının bir araya gelerek; para, şöhret ve benzeri amaçlardan uzak kalarak kazandığı bir başarıdır. Bu başarının kaynağı da gerçek müzik aşkı diyebilirim.
- Albüm yapmaya hangi noktada karar verdin?
- Albüm yapmak, üreten herkesin eninde sonunda geldiği noktadır. Artık ürettiklerinizi kaydetme zamanı gelir, o noktadan sonra kayıt şart. Tabii albümü çıkarıp çıkarmamak size kalmış.
- Şimdiye kadar kaç şarkı yazdın?
- Ben yazdığım yüzlerce şarkıdan 12'siyle bir albüm yaptım o da bildiğin gibi B1. Ama İngilizce single'lar da çıkardım.
- Son olarak Stimulus ile birlikte yaptığınız Analog People isimli grubunuz ve yazın çıkardığınız aynı isimle single var. Nasıl bir araya geldiniz?
- Stimulus ile New York'ta tanıştık ve sonra İstanbul'da Nike Dünya Basketbol Şampiyonası'nda buluştuk. Tanıştığımız akşam stüdyoda bir şeyler kaydettik. Zaman içinde o bir şeyleri şarkıya dönüştürdük. Olumlu tepkiler alınca da geçen yaz Analog People isimli grubu kurduk. Grubu kurduğumuzdan beri Türkiye'nin birçok yerinde konserler verdik beraber. Geçen hafta ikinci şarkımız Love Hangover iTunes'dan çıktı. Bu arada da albüm kayıtlarına da başladık.
JAY -Z İLE DÜET İSTİYOR
- Tepkiler nasıl? Başka projeler de var mı?
- Tepkiler çok iyi, çok motive edici. Özellikle yurtdışından gelen tepkiler inanılmaz. Şu aralar Analog People olarak bir çok yabancı yapımcıyla görüşme halindeyiz. Bunun dışında Bora Uzer olarak, bu sene Türkçe bir albüm çıkarma planım var.
- Türkiye'de soul, r&b, funk denilince akla gelen ilk isimsin. Hayalin bu muydu?
- Aslında böyle bir hayalim yoktu. Ama elbette ki bunu duymak çok güzel. Müziğimi aktarabiliyor olmaktan çok mutlu oluyorum. Daha hayalini kurduğum şeye ulaşamadım. Bu yolda olmak beni motive ediyor. Yılmadan çalışmaya devam...
- Müzik sektöründe birçok ünlü isimle bir araya gelme fırsatı yakaladın. Burada tarzını beğendiğin birlikte çalışmaktan keyif aldığın isimler var mı? Kimler?
- İki sene önce İsveç'te Wyclef John ile stüdyoya girme fırsatım oldu. Nefis bir şarkı yazdık. Çok keyifliydi onunla çalışmak. Beverly Knight ile İngiltere turnesinde beraber sahne aldık. Pino Paldino, MFÖ, Kenan Doğulu ve Gökhan Türkmen de beraber çalışmaktan keyif aldığı isimler. Tabii ki tüm grup arkadaşlarımla çalışmanın zaten büyük bir keyif olduğunu söylememe zaten gerek yok.
- Üç müzisyenle düet yapma şansın olsaydı, bu isimler kimler olurdu?
- Pharell Williams ve Jay-Z. Üçüncü isimse Michael Jackson…
- Dünyada müzik trendleri hangi yöne doğru ilerliyor sence?
- Ben soul müziğin geri döneceğini düşünüyorum, hatta başladı bile bu yönde değişim. İnsanlar artık aynı tonlardaki şeyleri ve elektronik müzik dinlemekten sıkıldı. Tabii ki elektronik müzik hep olacak ama artık bilgisayarla değil insanlarla yapılan müziğin ve tınıların açlığını çeken insanlarla dolu dünya.