Mercedes'in yeni modellerini test etmek için çıktığım yolculuğun ilk durağı Pisa'ydı. İstanbul'dan 2.5 saatlik uçak yolculuğu sonrasında şehre ayak bastım. Pisa, kargaşadan uzak, tam bir sahil kenti. Gündüzleri deniz ve güneşi, akşamları ise sahil yürüyüşü ve dondurma sefaları ile oldukça keyifli...
İlk gün yol yorgunluğumu attığım Pisa'dan ertesi gün erken saatlerde otomobilleri devralacağımız Pisa Airport'a doğru yola çıktık. Yapılan küçük bilgilendirme toplantısının ardından Mercedes'ler nihayet tam karşımdaydı.
Dört farklı renkteki Mercedes S Coupe'leri uzun uzun seyrettikten sonra bir tanesini seçip sürücü koltuğuna oturdum. Dikkatimi çeken ilk detay otomobilin dev multimedya ekranı oldu.
Kaç 'inch' olduğunu arabayı teslim eden yetkililerin bile bilmediği ekranda neredeyse yok yoktu. Gideceğimiz adresler navigasyona yüklendikten sonra yolculuğumuz başladı. Rota oldukça keyifliydi. Rosignano'yu geçtikten sonra Pomarance'de kısa bir kahve molası bille verdim. Burada Kanadalı ve Portekizli gazetecilerin otomobil hakkındaki ilk izlenimlerini gizlice dinledikten sonra 35 km daha yol giderek S63 AMG'yi test edeceğim ve ikinci gecemi geçireceğim Toskana kırsalının tam ortasında bulunan Castello di Casole adlı otele vardım. Toskana, Pisa'ya göre daha kırsal ve yeşil bir bölge olmasıyla dikkatimi çekti.
FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK
Test sürüşüne katılan gazeteciler için kurulan masadan aldığım S63 AMG V8 Biturbo'nun anahtarı ile artık ikinci test sürüşü için hazırdım. Bizim için belirlenen rota, şehirden uzak, 60 km'lik bir yoldu. Otomobile binişim ise tam bir fırtına öncesi sessizlik gibiydi.
Aklımdaki tek şey bu araçla ne kadar hızlı gidebileceğimdi. Ve otomobili çalıştırıp ikinci ve benim için en heyecanlı tura başladım. Tabii ki otomobilin 47 Swarovski kristalinden oluşan farlarını da yakmayı ihmal etmedim.
S63'ün direksiyonundaki ilk günüm benim için tam bir huzur gezisi halinde geçti. Toskana'da konakladığımız ve eski bir kale olan Castello Di Casole sınırlarından ayrıldığım andan itibaren kendimi geniş ve büyük bir yeşilliğin içinde buldum. Artık güneşin batışında sislerin arasından yükselen sıra sıra yeşil tepelerin mistik görüntüsünün bir parçasıydım.
Etrafta bulunan ve büyük bir düzenle toplanmış saman balyaları, sisler arasındaki sarp dağlar ilerlediğim yol boyunca uzayan yeşillikler ve mutlu insanlar.. Bu ayrıntıların hepsi Kuzey İtalya'nın en sakin köşelerinden birinde olduğumun habercisiydi.
S63'ün sessiz motoru ve içinde bulunduğum yemyeşil doğa bir anda beni kendime getirdi. Hemen klimayı kapatıp tam da bölgenin en güzel şaraplarının yapıldığı Montepulciano'dan geçtiğim sırada aracın camlarını açtım.
Mayhoş üzüm kokuları ve kuş sesleri eşliğindeki yolculuk test sürüşünden ziyade tam bir zihinsel terapi gibiydi.
5.5 Litre V8 Biturbo motoru ve 585 beygir gücündeki bir canavarın içinde olmama ve önümde kilometrelerce uzanan bomboş bir yol olmasına rağmen, ben yavaş yavaş, sessiz sessiz ve havayı koklayarak turumu tamamladım. Güneşin tamamen batmaya yüz tuttuğu o anlarda Mercedes-Benz'in bizim için hazırladığı bu terapi kıvamındaki 60 km'lik test sürüşünü sonlandırıp, Castello Di Casole'ye geri dönerek yaşadığım o anları not etmeye başladım...
Resmi açıklama henüz yapılmadı ama birkaç değişik kaynaktan öğrendiğime göre Mercedes S Coupe ve Mercedes S63 AMG V8 Biturbo'nun Türkiye'deki satış fiyatı 990 bin TL'den başlayacakmış.