Birçok
kişi doktor ve hastanelere gitmekten hiç hoşlanmaz. Çünkü bilirler ki sonu gelmeyen bir dizi test ve kontrol onları bekler. Ama çoğu zaman doktorlar, şikayetimizden bize şüphelerimiz dışında hastalıkların tanısını koyar. Bunlara 'gölge hastalıklar' diyebiliriz. Mesela birçoğumuz baş ağrısı şikayeti ile doktora gidip şeker hastası olduğumuzu öğrenmişizdir. Bazı durumlarda, bir hastalık, ikinci bir hastalığa zemin hazırlayabilmektedir. Bazı hastalık kodunu almış genler ya da hastalık zemini oluşturan alışkanlıklar (sigara, alkol gibi) bir başka sorunu tetikliyebilir.
Migren ve kalp krizi ilişkisi: Düzenli migren ağrınız varsa, büyük olasılıkla kalp krizi ya da inme riski taşıyorsunuz. Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada bir ay kadar süren migren tipi baş ağrılarının yüzde 50 oranında kalp kriziyle sonuçlandığını belirtiliyor. Haftada bir kez migren tipi baş ağrısı yaşayanlar ile ağrı yaşamayanlar kıyaslandığında, migren atağı geçirenlerin üç kat daha fazla inme riski taşıdıkları görülmüştür. Ancak, sağlıklı beslenme, ideal kiloda yaşama, az yağlı beslenme, stresi azaltma, yüksek kolesterol oluşumunu önleme, düzenli egzersiz gibi sağlıklı alışkanlıklar edinebilirseniz inme ve kalp krizi riskinizi azaltabilirsiniz.
Kilo problemi, diyabetin habercisi mi? Obeziteye sıklıkla eşlik eden hastalıklar yüksek tansiyon ve yüksek kan şekeridir. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastanesi'nde 38 bin kadın üzerinde 10 yıl boyunca devam eden bir çalışmada, obezitenin yüksek kan basıncı ve diyabet oluşumunu tetiklediği görüldü. Obezitenin bu iki sağlık sorununu oluşturmasındaki nedenin, genetik ve çevresel faktörler olabileceği belirtiliyor. Önlem için hareketli yaşam ve sağlıklı beslenme planı en etkili yol.
Sedef kalp krizini tetikleyebilir: Sedef, ciltte kaba, pullanmış, kaşıntılı bir cilt hastalığıdır. Bu şekilde şikayetleri olan yarım milyon kişi beş yıl boyunca izlenmiş ve bu kişilerde kalp krizi riskinin yüksek olduğu görülmüş. Kalp krizi riskinin, sedefin şiddeti ile ilişkili olduğu, buna benzer cilt hastalıklarında mutlaka altta yatan bir kalp hastalığının taranması gerektiği belirtilmekte. Sedef hastalığındaki tetikleyicilerin bağışıklık sistemini zayıflatması ve bununla birlikte kalp arterlerinde infiltrates iltihabına neden olabileceği Pennsylvania Üniversitesi'nde yapılan çalışmalarda görüldü.
Astım ve depresyon bağlantısı: Çalışmalar, astım ve depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlar arasında çarpıcı bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor. Eğer astım veya ruhsal sağlık sorunları yaşıyorsanız, bu ikilinin birlikte ilerleyebileceği unutulmamalı ve gerçek hastalığın tanılanabilmesi için kendinizi dikkatli izlemelisiniz.
BAKLAGİLLERLE GÖLGE HASTALIKLARI ÖNLEYEBİLİRSİNİZ
Sürekli et yemekten sıkıldınız ve artık tencere yemeği mi arıyorsunuz? Hem kilonuzu korumak hem de daha az mı acıkmak istiyorsunuz? Bir tarafdan da sağlıklı bir besin tüketmek istiyorsunuz? İşte tam burada Türk mutfağının vazgeçilmezleri, soframızın baş tacı ve sağlığımızın koruyucu ajanları olan baklagiller devreye giriyor Kurufasulye, nohut, yeşil mercimek gibi baklagilllerin bilmediğimiz sistemlere sağlık veren birçok faydaları vardır.
Kalp şifacısı kurufasulye: Fasulye taneleri, kalbin en iyi dostlardır. Fasulye düşük kolesterol yüksek lif ve potasyum içeriği ile kalp sağlığının en önemli ajanıdır.
Diyabet dostu nohut: Yüksek şeker sorunu olan bireylerde kan şekerinin daha da yükselmesini engelleyen bir etkiye sahiptir. Özellikle içerdiği lif oranının yüksek olması kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olmaktadır.
Kansersavar mercimek: Kansere karşı savaşta, mercimek bir şampiyondur. Kilo kaybetmeye de pozitif etkisi olması sebebiyle sofralarımızda sık sık tercih etmemiz gereken bir baklagil türüdür.
Antiaging ajan kırmızı fasulye: Böbrek şeklindeki kırmızı renkteki bu fasulye cinsi baklagil diğer fasulye cinslerine göre daha fazla antioksidan ve omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri içerir. Meksika fasulyesi, barbunya olarak da bildiğimiz bu fasulye, tiamin içeriği ile Alzheimer hastalığına karşı koruyucu olabilecek bir besin türüdür.
