Çift terapileri, romantik tatiller, eşler ve sevgililer için organize edilmiş türlü türlü aktiviteler... Evet efendim; çiftleri birbirine bağlamak veya onların kopmaya yüz tutmuş bağlarını tekrar sağlamlaştırmak için artık pek çok seçenek var. Peki öyleyse boşanma oranları neden her geçen gün artıyor? Asla ayrılmaz gözüyle baktığımız çiftler, nasıl oluyor da ertesi gün soluğu mahkemede alıyor? En önemlisi bu olumsuz gidişatı değiştirmek mümkün mü? Oxford Üniversitesi'nde görev yapan bir grup akademisyene göre, bu sorunun cevabı evet. Ancak yoga gibi ruhsal ve sportif aktivitelerle, terapilerle, etkinliklerle değil... Hatta
Günaydın yazarı Mevlüt Tezel'in Ebru Şallı-Harun Tan çiftinin boşanmasına değindiği pazartesi günkü yazısında dediği gibi mükemmel vücut, mükemmel kariyer ve mükemmel çocuklarla da değil! Bilim insanları, dünya üzerindeki tüm gönül ilişkilerini geliştirdikleri bir burun spreyinin kurtaracağını söylüyor.
ÇAPKINLIĞI DA ÖNLÜYOR
Bilimsel detaylara girmeden özetlemek gerekirse öneri şöyle: Her gün veya eşinizle aranızın bozuk olduğu dönemlerde, aşk hormonu olarak da bilinen oksitosin maddesini içeren spreyi burnunuza sıkacaksınız, ardından da ilişkinizi ilk günkü heyecanıyla yaşamaya koyulacaksınız. Zira geçmişte farklı üniversiteler tarafından yapılan araştırmalara göre bu hormon, çiftlerin birbirlerini daha çekici bulmalarını, tartıştıkları konularda birbirlerine karşı toleranslarının artmasını sağlıyor, gözlerinin başkalarına kaymasını önlüyor. Araştrmayı yürüten Olga A. Wudarczyk, önce piyasadaki 'çakma' oksitosin spreylerine karşı herkesi uyarıyor, ardından da mutlu bir evliliğin bilimsel olarak kanıtlanmış faydalarını dikkatten kaçırmamamızı öneriyor: "Stresin azalması, genel sağlık durumunun düzelmesi, yakalanan hastalıklardan daha çabuk kurtulmak, daha az maddi sorun ve kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanmak..." Ardından da diyor ki, "Bilim insanlarınca dozajı doğru ayarlanmış; ruhsal ve fiziksel durumunuzu, kariyerinizi, özel hayatınızı olumlu yönde etkileyecek ve eczanelerde reçeteyle satılacak bir 'mucize ilaç'tan bahsediyoruz."
AŞKLA KARIŞTIRILABİLİR
SABAH yazarı ve ilişki uzmanı Seda Diker ise oksitosin hormonunun özellikle kadınların erkeklere bağlanması konusunda kilit önemde olduğunu doğrulasa da, bu tür bir ilacın kullanılmasını etik bulmadığını söylüyor. Diker sözlerini şöyle sürdürüyor: "Cinsel ilişki sırasında bu hormonu salgılayan bir kadın, yanındaki erkeğe çocuğuna duyduğu bağlılığa benzer bir şekilde bağlanabilir. Zihni aksini savunsa bile, bu bağı aşkla karıştırabilir. Doğal koşullarda bile durum böyleyken bir de dışarıdan ilaç takviyesiyle oksitosin almak, istenmeyen sonuçlar yaratabilir. Ayrıca bitmesi gereken bir ilişkiyi bir ilaçla sürdürmeyi ne doğru ne de etik buluyorum..."
Cimrileri cömertleştiren hormon
Oksitosin, namıdiğer aşk hormonu, doğum sırasında rahim kaslarına etki ederek doğumu kolaylaştırıyor. Zaten hormonun adı da Yunancada 'hızlı doğum' anlamına geliyor. Diğer yandan bu hormon hem kadınların hem de erkeklerin davranışları ve ruh hali üzerinde de büyük bir etkiye sahip. Örneğin stresi azaltıyor, cinsel uyarılmayı artırıyor, bağlılığı geliştirip ilişkileri sağlamlaştırıyor. Hatta oksitosin hormonu fazla salgılandığında cimri kişiler cömertleşmeye başlıyor! Oksitosinin eksik salgılanması durumundaysa; sosyopati, psikopati, narsisizm eğilimleri ortaya çıkabiliyor.
Facebook oksitosini artırıyor
Tabii vücuttaki oksitosin seviyesini doğal yollardan da artırmak mümkün. Sarılmak, el ele tutuşmak ve masaj yapmak/yaptırmak en etkili yöntemler. Ayrıca romantik bir film izlemek oksitosini yüzde 47, dans etmekse yüzde 11 artırıyor. İlginç bir başka ayrıntıysa şöyle: Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde dolaştığınızda da oksitosin seviyeniz yükseliyor.
Boşanma oranları hızla artıyor
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in açıklamalarına göre, Türkiye'de yılda 100 ila 200 bin boşanma meydana geliyor. Boşanmaların yüzde 39'u, evliliğin ilk beş yılında meydana geliyor. TÜİK verilerine göre boşanma verilerinde son yıllarda gözle görülür bir artış var. 2012'de de artış devam etti ve boşananların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,7 arttı. En fazla boşanma ise Ege bölgesinde yaşanıyor.