37 yaşındaki Arkın Gelişin, bir yaşındayken gittiği Almanya'da EIPOS Dresden Üniversitesi Suç Psikolojisi Bölümü'nü bitirdi. 2005-2008 yılları arasında çeşitli suçlardan ötürü hüküm giyen mahkumlarla söyleşiler gerçekleştirdi. Üniversite yıllarında ana dal olarak seri katilleri irdeleyen Gelişin, bu alanda uzmanlaşarak çeşitli bilimsel çalışmalara imza attı. 10 yıllık bir süreçte, birçok ünlü seri katil hakkında arşiv oluşturdu. Bu arşivi oluştururken farklı ülkelerin emniyet ve hukuk birimleri ile bizzat irtibata geçti. 2008'de Türkiye'ye döndü. 2008- 2011 yılları arasında, Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde, özel güvenlik şirketlerinin personeline güvenlik eğitimleri ve seminerler vermeye başlayan Gelişin, 2012 yılında yayımlanan
Bir Seri Katilin Günlüğü isimli romanıyla dikkat çekti. Psikolojik gerilim türünde olan romanın en önemli özelliği, sıradan bir insanın katile dönüşme sürecini, katilin kendi kaleminden, bir günlük şeklinde anlatıyor olmasıydı. Kitap, bugünlerde bir Alman yapım şirketi tarafından filme çekiliyor. Birçok ünlü seri katil ile ilgili dünyada yayımlanmamış belgeler içeren zengin arşivini değerlendirmek isteyen Arkın Gelişin, şimdi seri katil biyografilerinden oluşan bir seri çıkaracak. 10 ciltten oluşacak çalışmada her ciltte ünlü bir seri katilin kapsamlı biyografisi yer alacak. Serinin ilk kitabı, dünyanın bir numaralı seri katili olarak adlandırılan Ted Bundy'nin hayatını anlatacak. Arkın Gelişin'le Türkiye'deki cinayet vakalarını ve seri katil olgusunu konuştuk
GERÇEK DOSYALARI TEMİN ETTİM
- Türkiye'de suç psikolojisi eğitimi veriliyor mu?
- Suç psikolojisi, Türkiye'de kriminolojinin bir bölümü. Yurtdışındaysa bağımsız bir branş. Dresden Üniversitesi'nden mezun olup master yapmaya başladığım dönemde seri katiller üzerine yoğunlaştım. Suç psikolojisi; suçun ve suçlunun nasıl oluştuğunu, nasıl analiz edilmesi gerektiğini öğreten bir branş. Bu eğitimle sıradan birinin profilini de çıkararak, ne tür bir potansiyele sahip olabileceğinizi anlayabilirsiniz.
- Seri katillere dair arşiviniz nasıl oluştu?
- Seri katiller üzerine master yaptım. Sonrasında da araştırmalarım devam etti. İnternette seri cinayetlerle ilgili bilgi kirliliği çok fazla. Ben bizzat, FBI'la, Rusya'daki mahkemelerle bağlantıya geçerek, gerçek dava dosyalarını temin ettim. Şansım da yaver gitti, kapsamlı bir arşivim oldu. Bu güne kadar yayımlanmamış belgeler elde ettim. 10 ciltlik seri katiller kitabını bu arşivlerle hazırlıyorum.
ESKİ DOSYALARI ARAŞTIRACAĞIM
- Türkiye tecrübeniz ne durumda?
- 2008 yılından beri Türkiye'deyim, beş senedir buradaki vakalar üzerinde araştırma yapıyorum. Emniyetle bağlantılı olarak hareket ediyorum. Asıl amacım emniyetle birlikte çalışıp, birçok davayı ve faili meçhul olmuş dosyaları tekrar gündeme getirip, araştırmalarını yapmak.
- Türkiye'de çok seri katil yok, değil mi?
- Türkiye'de şu ana kadar seri katil olduğu ispatlanmış 13 vaka var. Ben gerçek rakamın daha büyük olduğuna inanıyorum.
- Emniyet mi anlamıyor bunların seri katil olduğunu?
- Yurtdışında bu incelemeyi yapmak için tamamen seri katiller üzerine uzmanlaşmış birimler var. Maalesef Türkiye'de böyle bir birim yok. Seri katil olgusuna henüz alışmış değiliz. Birbirinden bağımsız gibi görünen cinayet dosyaları birleştirilebildiği takdirde, ipuçları doğrultusunda, bunların bazılarının seri cinayet olduğu saptanabilir. Türk emniyeti bu konuda uzmanlaşmalı. Okullarda bu branşların açılması gerekiyor. Amerika'da bile 1960'lı yıllardan sonra bu eğitimler verilmeye başlandı. Bu eğitimlerin sonuç vermesi ve bu tip seri cinayetlerin farkedilmesi 1990'lı yılları buldu. Amerika'da seri katiller en çok 1970-1990 arasında yakalanmış.
GARİPOĞLU YAKALANMASAYDI ARKASINI GETİRİRDİ
- Seri katil denince akla ilk gelen isim kim?
- Ted Bundy. Ted Bundy sayesinde Amerikan polis teşkilatı seri katiller konusunda uzmanlaşabildi.
- Suçlu olmak genetik mi, yoksa sosyal koşullar nedeniyle gelişen bir durum mu?
- Kesinlikle genetik değil. Bunun bir kimyası yok. Kan grubu gibi bazı doğuştan gelen özelliklere göre yapılmış istatistikler var ama bunlar sağlam bir zemine oturmuyor. Yaşam koşulları çok önemli etkenlerden biri. Bugün zengin bir insan bile korkunç bir cinayet işleyebiliyor. Münevver Karabulut cinayetine bakın! Bu cinayet bir zevk uğruna da işlenmiş olabilir, cinsel bir sapkınlıkla da ilgili olabilir...
- Siz Cem Garipoğlu'nu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türkiye için çok marjinal bir cinayet olabilir ama dünya genelinde çok klasik bir cinayet vakası. Dünya genelinde buna benzer cinayetler çokça işleniyor. Zengin bir genç, ailesine de bağlı. Eğer siz onu mutlu edemezseniz, mutluluk kaynakları tıkanmaya başlıyor. Yani artık para onu mutlu edecek unsurlardan biri değil. Uyuşturucu bir süre sonra tatmin etmemeye başlıyor. Tatmin unsurları farklılaşmaya başladıkça, bu tür sapkınlıklar ortaya çıkmaya başlıyor. Bence, Cem Garipoğlu ilk cinayetinde acemice davranmasaydı, Amerika'dan aşina olduğumuz tipte bir seri katil olma potansiyeline sahip biriydi. Münevver Karabulut cinayeti, planlı işlenmiş ve gerekçesi kesinlikle kıskançlık değil. Kıskançlık işin bahanesiydi. Garipoğlu, cinayeti gerçekten işleyebilmek için kendine suni adrenalin yaratmış. Seçtiği kurban kendinden daha zayıf bir karakter. Üstelik planında hata zinciri var. Eğer bu cinayetten kurtulsaydı, kesinlikle arkası gelirdi.
- Peki Güney Afrikalı atlet Pistorius'un kız arkadaşını öldürmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bu cinayetin planlı olduğunu düşünüyorum. Birçok sorgulama yöntemleri neticesinde ifadeler uyuşmuyor. Bunun arkasında bir şey olduğu kesin.
- Kriminal dizilere, kitaplara ilgi duyanların içinde de bir katil gizli olabilir mi?
- Çok zor bir soru bu. Ben bu tip kriminal forumları, siteleri takip edenlerin yazdıklarını takip ediyorum. Özellikle 15-18 yaş grubunda özenti var. Cinayet işlemek kolay bir şey değil. Oradaki gençlerin özenmelerinin altında basının etkisi var. Özellikle ABD'den çıkan birçok film ve dizi var. Bunlar özendirici olabilir, ama yüzde 1'lik bir kitleyi etkileyebilir.
NEFRET EYLEMLERİNİN ARKASINDA AŞIRI SEVGİ GİZLİDİR
- Sıradan bir insan cani olabilir mi?
-
Bir Seri Katilin Günlüğü isimli kitabımın kanca cümlesi bu soruyu cevaplıyor. Aslında her insanın içinde bir katil gizlenmektedir! Katil olabilme durumunu, basitçe çocuklukta yaşanan travmalara bağlamak mümkün değil. Çok kötü çocukluk yaşamış biri, günün birinde cinayet işleyebileceği gibi, polis ve kanun adına çalışan bir avukat da olabilir. Dünyada her gün binlerce cinayet işleniyor, 'masum' bir insan bir katile dönüşebiliyor. Dolayısıyla her insan belirli tetiklemeler sonucu katil olabilir. İstatistiklere göre genelde cinayetlerin çoğunluğunda katil ve kurban arasında yakın bir ilişki mevcuttur. Yine istatistiklere göre, insanlar en çok kendilerini en güvende hissettikleri yerlerde saldırıya maruz kalıyor. İstatistikler çok enteresan bir gerçeği gösteriyor; dünyanın en tehlikeli yeri, kendi dört duvarınızdır.
- Bir insani katil olmaya iten nedir?
- İnsan bir anlık öfkeyle, çıkar uğruna veya çaresizlik nedeniyle cinayet işleyebilir. Bakılacak olunursa, planlanmış cinayetler, plansız işlenen cinayetlere nazaran son derece az. Örneğin, çok sakin, hoşgörülü, sevecen, hayat dolu bir insanın bile günün birinde cinnet getirmesine şaşırmamak gerek. Yaşam şartlarının ağırlığı ya da ailevi sorunlar başta olmak üzere, yaşanan sıkıntılar önce ruhsal problemlere, ardından depresyona, önlem alınmadığı takdirde ise ruhsal sorunların en doruk noktası olan cinnet getirmeye kadar varabiliyor. Aslında nefret sonucu görünen eylemlerin, temelinde aşırı sevgi gizlidir.
TÜRKİYE'NİN SERİ KATİLLERİ
1. İzmir katili: Balçova'da bir gün arayla biri bankacı, diğeri öğrenci iki kadını öldüren katil üçüncü gün de Konak'ta 'Hazal' takma adlı travesti Mustafa H.'yi öldürdü. Üç cinayette de 7,65 milimetre silah kullanan katil dördüncü günün sabahında Muğla'nın Bodrum ilçesinde bir otomobilin içinde yakalandı. Mardin nüfusuna kayıtlı olan 27 yaşındaki H. A.'nın üzerinden 4 bin avro ve pasaport, cinayetlerde kullanılan silahve maktullere ait bazı eşyalar çıktı.
2. Tornavidalı katil: Yavuz Yapıcıoğlu, Cumhuriyet tarihinin en çok insan öldüren katilidir. Yapıcıoğlu, 1994-2002 yılları arasında polis kayıtlarına göre 18, ailesine ve görgü tanıklarına göre 43 kişiyi öldürdü.
3. Artvin canavarı: "Yaşlı insanları öldürüyorsam da bunlar zaten zamanlarını doldurmuşlar. Onlar bizim yerimize fazladan yaşıyorlar. Belki de bizim kısmetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyordum, hem de onları öldürerek toplumu rahatlatıyordum." Artvin Canavarı ya da Baltalı Katil olarak bilinen Adnan Çolak işlediği 11 cinayeti bu sözlerle açıkladı.
4. Bebek yüzlü katil: Yakışıklı olması ve masum görüntüsü nedeniyle Bebek Yüzlü Katil lakabı takılan Ali Kaya, tümü Alanya'da gerçekleşen cinayetlerine, 1997 yılında amcası Celal Kaya'yı öldürerek başladı. Bu cinayet nedeniyle beş yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Cezası bitince, Adana'da kendi annesine tecavüz eden Zeynel Abidin Gümüş'ü öldürdü. Sonrasında beş kişiyi daha bıçaklayarak öldürdü. Akıl hastanesine kaldırıldı, burada da Çivici katil olarak bilinen Ayhan Kartal'ı bıçaklayarak öldürdü.
5. Otoban katilleri: Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe, 52 saat içinde yedi kişiyi öldürdü. İlk cinayetten 52 saat sonra Kızılcahamam'da yakalandılar. Toplam altı ilde işledikleri cinayetler için açılan farklı davalarda ikisi de birkaç kez müebbet hapisle cezalandırıldı.
6. İnsan avcısı: İlk cinayetini 22 yaşındayken kardeşini boğarak gerçekleştirdi. 1998-2001 arasında Kayseri'de altı kişiyi daha öldürdü. Yakalandığında "Avcıyım. Kurbanlarım av, avların üstünden çıkan para ve eşyalar da av ganimeti," dedi.
7. Kolici Katil: 17 Ağustos Depremi'ne kadar, evli ve iki kızı olan Orhan Aksoy'un sakin bir yaşamı vardı. Depremden sonra işleri bozulduğu için ailesini Romanya'ya yolladı ve öldürmeye başladı. Ekim 2000-Ocak 2001 arasında beş kişiyi öldürdü. Kurbanlarını boğduktan sonra koliye koyup şehrin tenha bölgelerine bıraktığı için Kolici Katil olarak adlandırıldı.
8. İddiayı kazandım: Durmuş Anuçin
seri katil olarak tutuklandığında, İstanbul'un ilk seri katili Seyit Ahmet Demirci ile girdiği iddia üzerine öldürmeye başladığını söyledi ve verdiği ifadede "Bu iddiayı kazandım," dedi.
9. Erdinç Tümer: 1971 doğumlu Erdinç Tümer, Ocak-Ağustos 1999 arasında İzmir ve Bursa'da beş kişiyi öldürdü. Halen firarda, polis tarafından aranıyor.
10. Çivici katil: "Çivi görünce dayanamıyordum, insanların kafalarına çakmak istiyordum hep," yakalandıktan sonra polise bu ifadeyi veren Süleyman Aktaş, 'Çivici katil' olarak biliniyor. Elektrik Kurumu'nda hat işçiliği yaparken 31 bin 500 volt elektrik akımına kapılıp ağır yaralanan Aktaş, 1986'da, Antalya'da bir başkomiseri öldürdü ve tutuklandı. Mahkeme akli dengesinin yerinde olmadığına karar verdi ve onu, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderdi.
11. Kuyucu katil: İstanbul'da boğazlarını kestiği kurbanlarını su kuyusuna atan seri katil Özkan Zengin, cinayetlerini soğukkanlılıkla itiraf etti. İstanbul Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği'ne getirilerek sorgulanmaya başlayan seri katil, işlediği tüm cinayetleri büyük bir soğukkanlılıkla anlattı: "Kurbanlarımı gasp etmek amacıyla öldürdüm. Zayıf ve narin, kibar kişileri tercih ediyordum. Onlarla yaptığım sohbet sırasında öldürüp öldürmeyeceğime karar veriyordum." Özkan Zengin iki ayda dört kişiyi öldürdü.
12. Mobilyacı katil: Seyit Ahmet Demirci, Mayıs- Temmuz 1998 tarihleri arasında İstanbul'da üç mobilyacıyı dükkanlarının bodrum katında kafalarına kurşun sıkarak öldürdü. Demirci çocukluğunun geçtiği Fatsa'da en yakın arkadaşı ile birlikte küçük bir mobilyacı dükkanının bodrum katında saldırıya uğradı. Seyit Ahmet kaçmayı başardı. Ancak yaşlı mobilyacının arkadaşı Habil'e tecavüz edilişini izledi. İki arkadaş bu olayı sonsuzluğa gömdüler. Ta ki üniversitede okuyan Habil'in intihar ettiği haberi gelene kadar.
13. Ayhan Kartal: "İçimdeki bir ses çocuklara yaklaşmamı söylüyordu. Ancak çocuklarla ilişki kurabiliyorum..." Ayhan Kartal, 20 Nisan 1985'te İkiçeşmelik'te 13 yaşındaki Armağan Kayadipli'yi tecavüz edip boğarak öldürdü. Bir yıl hastanede tedavi görüp taburcu edilen Kartal, 23 Eylül 1989'ta Şirinyer'de dokuz yaşındaki Barış Kurt'u da tecavüz edip öldürdü. Kartal, Pınarbaşı'ndaki evinde sandıkta saklanırken bulunmustu. Kartal Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde arkadaşları tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Planlı katilin karakteristik özellikleri: ?
Kültürlü, yüksek IQ'lu. ? Sabit bir işyeri olan, evli/ilişki içerisinde olan biridir. ? Sosyal, kontrollü, sıradan bir çocukluk geçmişi olan, orta veya iyi seviyeli aile bağlarına sahiptir. ? Seyahat etmeyi sever. ? Cinayet sonrası iş veya yer değişikliği yapar. ? Samimi, dışa dönük, sevimli. ? Yeni görünümlü, temiz araba tercih eder. ? Genelde eylemler için geceyi tercih eder. ? Yaşam standardı değişmez.
Suçun işleniş şekli:
* Suç mahali ile cesedin bulunduğu yer genellikle farklıdır.
* Cesedi saklar.
* Suç mahali genelde kontrollü eyleme işaret eder.
* Suçlu genelde kurbanı etkisiz hale getirmek için halat, kelepçe vb. eşyalar kullanır
* Agresiftir, cinayeti işlemeden önce şiddet uygular
Eylem sonrası:
* Suçlu kendisiyle alakalı olarak medyayı takip eder.
* Polise hayranlık duyar.
* Polis ile irtibata geçmeyi sever.
Plansız hareket eden katilin karakteristik özellikleri:
* Düşük IQ.
* Sık sık iş değiştirir.
* Asosyaldir.
* Huysuzdur, sıkça duygusal dalgalanmalar yaşar.
* Zor bir çocukluk geçmişi vardır.
* Sık sık ikamet değişikliği yapar, genelde ikametinden fazla uzaklaşmaz.
* Suç mahalline yakın yerlerde çalışmaktadır ya da ikamet etmektedir, genellikle arabası yoktur.
* Temizliğe fazla önem vermez.
* Yaşam standardı değişmez.
Suçun işleniş şekli:
* Suç mahali ile cesedin bulunduğu yer aynıdır.
* Cesedi gizlemez. ? Suç mahali karmaşık ve kontrolsüzdür.
* Kurbanı kontrol etmek için yardımcı nesneler kullanmaz.
* Cinsel istismarı genelde ölümden sonra gerçekleştirir.
* Temizliğe fazla önem vermez.
Eylem sonrası:
* Suçlu medyayı dikkate almaz.