90'lı yılların en büyük müzik akımlarından biri İngilizlerin Brit-pop'uydu. Tüm dünyayı etkisi altına alan bu akımı, Türkiye'de biz de fazlasıyla hissettik. Hatırlıyorum, o yıllarda daha yeni açılan D&R'ların raflarında
Blur ve
Oasis'in yeni albümlerinden yüzlercesi yan yana dururdu. Dönemin her zaman üçüncü gelen brit-pop grubu Suede'inse hiç yoktan 20-30 albümü olurdu her dükkanda. Ama Blur ve Oasis'in aksine Türkiye'de de konser verdiği için
Suede'in gönlümüzde yeri bir başkadır. (Gerçi Blur 21 Haziran'da İstanbul'da olacak.) Hızla akıp giden rock'n roll yıllarının ardından 2003'te dağılmıştı Suede. Tıpkı Brit-pop akımı gibi onlar da nostaljiye dönüşmüşlerdi.
Aradan 10 yıl geçtikten sonra Suede, 'yeniden birleşip albüm yayınlama' furyasına katıldı. "Son bir vurgun yapalım," psikolojisiyle değil.
Yeni albümleri
Bloodsports'u dinler dinlemez "İyi ki geri dönmüşler," diye düşünüyorsunuz. Bu Suede'nin zirvede olduğu yılların enerjisini taşıyan bir albüm. Sanki
Bloodsports'u 90'larda kaydedip, bunca yıl boyunca saklamışlar.
Albümdeki birçok şarkı
(Barriers, Snowblind, Hit Me mesela), pekala brit-pop döneminde büyük hit'ler olabilirdi. Üstelik müzikleri hâlâ gençken kendileri yaşlı ve olgunlar. Grubun 45 yaşındaki vokalisti ve 90'ların kültürel figürü Brett Anderson, geçenlerde verdiği bir röportajda bunu çok güzel anlatmış. "Eğer genç Brett'e rastlasaydım ona tolerans gösterirdim. Ama aynı odada onunla birlikte uzun süre kalmazdım," diyor Anderson.
Bloodsports'la
Suede, 2003'te ani bir şekilde biten hikayelerine devam ediyor. Üstelik görünen o ki, hikayenin en iyi kısmı daha yeni başlıyor.
Mavi Işı klar
60'larda rock'n roll
1960'larda Türkiye'de rock'n roll adına o kadar güzel şeyler yapmış gruplar var ki, dönüp baktığınızda "İşte bunlar da bizim The Beatles'larımız," diye gururlanıyorsunuz.
Mavi Işıklar'ı yıllar önce ilk defa dinlediğimde, tam olarak böyle hissetmiştim. Uzun zaman boyunca sessiz, saklı bir hazine olarak kalmaya devam ettiler. 60'larda ülke çapında yakaladıkları popülerliğin tam aksine, kendi köşelerine çekildiler. Bugünlerde dört şarkılık bir maxi single'la geri dönmüşler.
......dünden bugüne 'de iki yeni Mavi Işıklar şarkısının yanı sıra, Helvacı ve İyi Düşün Taşın'ın yeniden kaydedilmiş versiyonları mevcut. Bilen bilmeyen herkesin ilgi alaka göstermesi şart.
Rashit
Dördüncü albüm dört dörtlük
Türkiye'nin ilk punk gruplarından
Rashit'in dördüncü stüdyo albümü
İnsan Neslinin Sonu'nun çıkışı bir süredir erteleniyordu. Albümü aldığınızda bu gecikmenin sebebini daha iyi anlıyorsunuz. Bu,
Rashit'in hem prodüksiyon hem de şarkılar açısından en etkileyici albümü.
Rashit, 20 yıl önce kurulduğu günlerdeki dağınıklığından ve tecrübesizliğinden uzakta görünüyor. Artık daha iyi şarkı yapıyorlar.
İnsan Neslinin Sonu grup üyelerinin birçok açıdan virtüözleştiği bir albüm olmuş. Hani vokalleri duymasanız, neredeyse Sonic Youth'u anımsayacaksınız. Son aylarda dinlediğim en derli toplu yerli alternatif rock albümlerinden biri bu.
Nazan Öncel düeti
Kancalar'a,
Göksel düeti
İki Gölge'ye ve düetsiz
Kişisel Cehennemim'e özellikle dikkat.