'Köksüz' bir aile

Deniz Akçay 10 yıldan fazla süredir senaryo yazarlığı yapan, Yarım Elma, Şöhret, Küçük Kadınlar gibi uzun soluklu ve reytingi bol dizilerin senaryolarında imzası olan genç bir yazar. Eşi ve filmin hem yapımcısı hem yardımcı yönetmeni olan Ahmet Katıksız da Yavuz Turgul, Çağan Irmak, Cemal Şan ve Tomris Giritlioğlu gibi önemli yönetmenlerin yardımcı yönetmenliğini yapmış olan çok parlak bir isim. İkili şimdi Köksüz adıyla kendi filmlerini hayata geçiriyorlar. Film, üç çocuk ve bir anneden mütevellit, babasız bir aileyi anlatıyor ve bu ailenin büyük kızı Feride'nin dramına odaklanıyor. Filmin çekim mekanıysa İzmir! Köksüz'ün setini ziyaret etmek için İzmir'e ulaştıktan sonra, filmin büyük çoğunluğunun çekildiği Çamdibi'nde soluğu aldık. Çamdibi, İzmir'in orta direk muhitlerinden biri. Semt dahilindeki Boşnak mahallelerinden birinde, 5508 numaralı sokakta, Köksüz'ün ekibi harıl harıl çalışıyor.

ZOMBİSİZ DÜĞÜN SAHNESİ KOLAY!
Ekip bir gün önce kalabalık bir düğün sahnesi çekmiş. Ahmet Katıksız da düğün sahnelerinin yabancısı değil! Ahmet aynı zamanda benim ve Talip Ertürk'ün filmi Ada: Zombilerin Düğünü'nde de benzer zorlukta bir düğün sahnesine imza atmıştı. Kendisine bir gün önceki o sahnenin nasıl geçtiğini sorduk, azılı düğüncüler olarak. "Zombi olmayınca, sahneyi çekmek kolay oldu!" diye espri yaptı. Bizim şahitlik edeceğimiz sahnede Feride karakterini canlandıran Ahu Türkpençe, kardeşi İlker'i oynayan Savaş Alp Başar'la büyük bir kavga yaşayacak. Bu sahnenin çekiminden önce Ahu Türkpençe'yi sette fark etmek güç, çünkü Feride rolüne bürünmüş olarak dolanıyor! Filmde Türkpençe'nin yanı sıra Lale Başar ve Savaş Alp Başar da ana-oğul olarak yer alıyorlar.

AKŞAM YEMEĞİ, BOŞNAK BÖREĞİ
Sahnenin çekiminden önce, çekim yapılan evin gerçek sahibi Saime Abla herkese Boşnak böreği ikram etti. Başrol oyuncusundan, setin çaycısına kadar herkes aynı kaptan aynı böreği ve turşuyu yiyerek akşam yemeğini tamamladı.

BİR KARAKTER: MUSLUKÇU
Köksüz'ün son planını izlerken, yönetmen bendenizi oyuncu olarak seçti. Rolüme uyması için sağ kolunda Türk bayrağı olan, sol kolunda da İzmir yazan, 'mükemmel' bir tişörtü sırtıma geçirdim. Eve gelip giden bir muslukçuyu canlandırdım ve birkaç denemede repliğimi (iyi akşamlar) hiç şaşırmadan söylemeyi başarınca sahne tamamlandı. O gün aynı zamanda Deniz Akçay'ın doğum günü olduğu için, bir de pasta kesildi.

MUTSUZ YAŞAMAYA, MECBUR KALANLARIN FİLMİ
Ahu Türkpençe, atv'de yayınlanan Şöhret dizisi sayesinde Deniz Akçay'la tanışmış. Oyuncu "Her ikimizi de birbirine yaklaştıran şey, televizyonda yaptığımız işlerin yanı sıra reytinge, formüle dayanmayan, kendi istediğimiz gibi işler yapabilmekti," diyor. Bunun yolunun da birlikte bir sinema filmi yapmak olduğunu düşünen Türkpençe, Deniz Akçay'ı Köksüz'ü yazmakta motive eden başlıca kişilerden biri olmuş. Türkpençe'yi senaryoya en çok bağlayan unsur, sadece kendi karakteriyle değil, bütün karakterlerle özdeşleşebilmesi olmuş. Türkpençe "Feride'nin içinde yaşadığı ailede herkes işlevini ve vazifesini yitirmiş. Anne, annelikten, abla ablalıktan çıkmış. Herkes sadece mecburiyetten, toplumdaki aile algısının dayattığı sorumluluktan dolayı yan yana duruyor. Baktığınız zaman bunun etrafımızda da yaygın olduğunu görüyoruz. İnsanlar sevmedikleri insanlarla yaşamaya mahkum olabiliyor, sevmedikleri işleri, yıllarca yapmak zorunda olabiliyorlar. Film biraz bu gibi bir hayata mecbur olanların filmi," diyor.