İnsanlar için çoğul gebelikler yakın zamana kadar nadir görülen, üstünde çok durulmayan birer olguyken, infertilizasyon (kısırlık tedavisi) sonrası gelişen yöntemler nedeniyle artan ve ulaşılabilen bir olgu haline geldi. Doğal yolların dışında infertilite sonrası, bebek sahibi olmak söz konusu ise çoğul gebelik aile, özellikle anne tarafından tercih edilen bir durum. Tek seferde daha çok çocuğa sahip olma arzusu, hem kaybetme riskine karşı bebeği yedekleme kaygısından hem de pahalı, zor bir süreci tek seferde tamamlayarak, birden fazla çocuk sahibi olma isteğinden kaynaklanır. Bunu destekleyen en önemli kanıt, daha önce sağlıklı bir çocuğu olan ailelerin, sonraki gebelikte tek çocuk isteminin daha fazla olmasıdır. Birçok annenin gebe olduğunu öğrendiği anda duyduğu sevincin yerini, bir süre sonra endişe alır. Bu endişe, bebeğe nasıl bakacağı, nasıl emzireceği, nasıl oynayacağı, kısaca nasıl anne olacağına ilişkindir. Zamanla çevredekilerin desteğiyle birçok annenin kaygısı yatışır. Kaygısıyla baş edemeyen ve yardım alamayan annelerin bu kaygısı, bebekle ilişkisinin bozulmasına, bebeğin kaygılı olmasına ve bunların yaratacağı başka sorunlara neden olur. Söz konusu bebek sayısı artınca, annenin de kaygıları artar. Tek bebeği nasıl emzireceğini düşünen anne, aynı anda birden çok bebeği nasıl emzireceğini, üstelik sütünü nasıl eşit dağıtacağını düşünmeye başlar. Eşit dağıtılması gereken sadece süt değil. Aynı zamanda ilgi göstermek, oyun oynamak, uyutmak sorun haline gelebilir. Tüm bu endişelere, yorgunluk, uykusuzluk eklenince annenin psikolojisi bozulabilir. Annenin yanında yardımcısının olması, eşinin desteği bu sıkıntıları giderebilir. Emzirmek, anneyle bebek arasında kurulan bağlardan biri. Ne kadar bol olursa olsun, annenin sütünün birden fazla bebeğe yetmesi ve onları beslemesi zor. Genellikle ek besin gerekir. Bu nedenle eşit dağıtma çabası ve endişesi yersiz. Önemli olan bebekleri eşit zamanlarda emzirmek ve bu süreci paylaşmak. Zaten her bebeğin, ikiz-üçüz olsalar da aynı hız ve miktarda emmesi mümkün olmaz. Bir emzirmede birine, diğer zaman da öbürüne öncelik tanımak yeterli olabilir. Anneler, aynı anda doğsalar da, aralarında yaş farkı olsa da çocuklarına eşit ilgi gösteremeyecekleri kaygısı taşır. Bu durum çoğul gebeliklerde artar. Aynı anda kucağa alınmak, oyun oynamak ya da konuşmak isteyen çocuklar olması karmaşık gelebilir. Ama iyi kurulan bir düzen, bu karmaşayı çözer. Aynı zamanda annelerinin rahmini paylaşan ve orada sorunsuz, eşit beslenen bebekler için benzer düzeneği dışarıda yaratmak zor değil. Belli zamanlarda hep beraber olmanın yanı sıra, her bebeğin tek başına ebeveynleriyle olma gereksinimi var. Bu nedenle ebeveynler arasında yapılan iş bölümü yararlı olur. Anne bir bebekle ilgilenirken, diğerinin babayla zaman geçirmesi, anneyi rahatlatır, bebeğin sağlıklı gelişimine katkıda bulunur. Gerekli durumlarda babadan başkalarından da yardım alınabilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, çocukların erişkinler tarafından bölüşülmemesi ve bebeklerin düzenli olarak farklı ebeveynle zaman geçirmesinin sağlanmasıdır. Çocuklar doğdukları andan başlayarak, kendi özelliklerine göre paylaşım zamanlarını ve şekillerini belirler. Birinin diğerinin hakkına müdahale etmesini önlemek, eşitlik için yeterli.
BEBEKLER, GERÇEK SEVGİYİ HİSSEDER
İyi ebeveyn olabilme endişesi, her zaman babalardan çok annelerin sorunu. Bunun nedenlerinin başında, çevrenin çocuklarla ilgili her türlü olumlu-olumsuz süreci anneyi değerlendirmek için kullanması gelir. Zayıf-şişman, sınırsız-uslu, çalışkan-tembel gibi belirlemeler, annenin bakımı ve ilgisine bağlanır. Bu bir yanıyla doğru olsa da, sadece annenin sağlayabileceği bir süreç değil. Yine de bu endişe, anneleri rahatsız eder ve çoğu kez hata yapmalarına neden olur. Oysa, iyi annelik ya da iyi ebeveynlik, çocuğa her şeyi çok vermekle, iyi beslemekle, iyi okullara göndermekle, tüm zamanı onlarla geçirmekle oluşabilen bir kavram değil. Sevgi ve ilgi dahil her şeyi doğru zamanda, yeteri kadar verebilmek, planlama yapabilmek ve sorumlulukları paylaşmak, iyi ebeveynliğin temeli. Bunun karşılığında çocuklardan çok şey istememek, onlara ilişkin yaşlarının, gelişimlerinin ve kapasitelerinin üstünde beklentiler oluşturmamak süreci geliştirir. Elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı ve bunu gönülden, isteyerek, sevgiyle yaptığınızı bebekler hisseder. Siz onları birbirleri ve başka çocuklarla kıyaslamaz, oldukları gibi kabullenirseniz, onlar da sizleri başka anne ve babalarla kıyaslamayarak, olduğunuz gibi sevecek, benimseyecekltir.