Bir
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nü daha geride bıraktık. Ancak bu yıl diğerlerinden farklı bir 4 Ekim haftası yaşıyoruz. Çünkü bu hafta Türkiye'de hayvan hakları konusunda son derece kritik bir durum var. Hayvanların kaderini belirleyecek olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası ile ilgili değişiklik tasarısı Meclis'in gündemine girdi. Girdi girmesine ama tasarıdaki bazı maddelerin sokak hayvanlarının itlaf edilmesinin yolunu açacağı endişesiyle tedirgin olan hayvanseverler, yasayı Meclis'ten geçirmemek için ayaklandı. Türkiye'de son yılların belki de en büyük toplumsal hareketlerinden biri gerçekleşti. Geçtiğimiz pazar günü Türkiye'nin dört bir yanında çok büyük protesto gösterileri yapıldı. İstanbul başta olmak üzere, Antalya, Adana, Mersin, Bursa, Çanakkale, İzmir, Çeşme, Konya, Bodrum ve Denizli'de 10 binlerce hayvansever sokaklara döküldü, Hayvanları Koruma Yasa tasarısının Meclis'ten geçmemesi için tepkilerini dile getirdi. 5199 sayılı yasadaki değişikliğe karşı olan binlerce kişi Galatasaray Lisesi'nden Taksim Meydanı'na kadar yürüdü. Hayvan Hakları Aktivistler Derneği, Türkiye Hayvanları Koruma Derneği, Irk Derneği tarafından organize edilen yürüyüşe Veteriner Hekimler Odası, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, Eczacılar Odası, Çarşı grubu, sanatçılar ve hayvanseverler de destek verdi. Hayvanseverler yürüyüş boyunca ıslık, düdük ve alkışlarla yasayı protesto etti. Bir grup hayvansever, kendilerini İstanbul'daki Boğaziçi Köprüsü'ne zincirledi. Yasa tasarısına gösterilen tepki o kadar güçlüydü ki, yasa tasarısını hazırlayan Orman ve Su İşleri Bakanlığı, tasarıyı gözden geçirme kararı aldı. Başbakan Tayyip Erdoğan da yoğun gündemi arasında, hayvan hakları konusuna vakit ayırdı ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na yasa tasarısının bekletilmesi ve yeniden incelenmesine dair talimat verdi. İlgili bakanlık ile yasaya karşı çıkan taraflar bir araya gelecek ve gerekirse tedirginlik yaratan maddelerde değişikliğe gidilecek. Yasa tasarısının yeniden düzenlenmesi için hayvanseverler eylemlerini sürdürecek. 7 Ekim Pazar günü Ankara'da eylem yapılacak.
GEREKİRSE TASARI GERİ ÇEKİLEBİLİR
Kamuoyundaki tepkilere karşı sessiz kalamayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, gelen tepkilere çok şaşırdıklarını açıkladı: "Hayvanları öldürmeyi, yok etmeyi, imha etmeyi değil, yaşatmayı esas alan bir kanuni düzenleme yaptık. Hep birlikte hayvanları korumak, kollamak, onları yaşatmak için el ele verelim. Biz bu konuda her türlü işbirliğine açığız. Gerekirse tasarı çekilebilir. Yasanın hiçbir yerinde itlaf ile ilgili tek bir hüküm yok. Batılı ülkelerde bu tür yerlere alınan hayvanlarla ilgili olarak itlaf uygulanıyor, ama bizde bu söz konusu değil. Emanet edilen tüm hayvanların takibi yapılacak." Bakan Eroğlu'nun açıklamasında ayrıca hazırladıkları tasarının mükemmel olduğu da yer alıyor: "Fakat her nasılsa bazıları kanunu okumadan, mevcut kanun ile tasarıyı mukayese etmeden büyük bir tepki var." Hayvanlara yapılan işkence ve tecavüze hapis cezası getirdiklerini anlatan Eroğlu, hayvanları korumak, küpelemek, aşılamak ve kısırlaştırmak için kamu kurum ve kuruluşuna kanuni görev verildiğini söyledi.
KENDİLERİNİ KÖPRÜYE ZİNCİRLEDİLER
5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası'nda yapılması düşünülen değişiklikleri protesto eden yedi hayvansever aktivist 2 Ekim sabahı saat 11.00'de Boğaziçi Köprüsü'nde kendilerini köprü korkuluklarına zincirledi. Polis tarafından gözaltına alınan ve Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen aktivistler, buradaki sorgularından sonra serbest bırakıldı. Tuna Arman'ın dışında Kebire Bozkurt, Sevim Alkoç, Nihal Balbay, Alp Ceylan, Tolga Öztorun ve Barış Soyer'in de katıldığı eylemde, eylemcilerin giydikleri tişörtlerin üzerinde 'Hayvan Öldüren Yasaya Hayır' ibaresi bulunuyordu.
HAYVANLARI KORUYAN YASA İSTİYORUZ
Yasa tasarısını protesto etmek için kendilerini köprüye zincirleyenlerden biri olan Kebire Bozkurt, "Yasa adı gibi 'Hayvanları Koruma Kanunu' olana kadar durmayacağız. Meclis'te imzalanması beklenen tasarıda büyük açıklıklar var," diyor ve ekliyor: "Örneğin, sokak hayvanı sorununu, toplayıp 'Doğal Yaşam Parkları' adı altında şehirden uzaktaki ormanlara kapatmak ve bir süre sonra uyutmak çözmez. Adı üzerinde onlar evcil hayvan, yabani hayvan değil. Bunun yerine; petshoplar, üretim çiftlikleri kapatılmalı, yurtdışından kaçak giren hayvanlar engellenmeden ve evlerinde gayri resmi köpek kedi üreten kişiler durdurulmadan sokak hayvanı sorunu çözülemez. Tüm evcil hayvanlar çipli ve sahiplerinin üzerlerine kayıtlı olmalı, böylelikle sokağa atanlara, terk edenlere ceza uygulanmalı. Kısacası bu yasa yanlıştır ve düzeltilmesi için de gerçekten bilen kişilerden bilgi alınmalıdır. Bizleri duyun artık yetkililer ve tasarıları tekrar gözden geçirin lütfen."