Borusan Müzik Evi'nin (BME) 2010 yılındaki açılış konserinde Mercan Dede, belki de ileriyi görerek "Her mekanın bir makamı vardır," demişti. Asıl olarak oda müziği icrası için planlanmış olan ve zaman içerisinde modern elektronik müzik ve deneysel caz performanslarına ağırlık veren Borusan Müzik Evi de artık makamını bulmuşa benziyor. Mekanın geçmişini ve geleceğe yönelik planlarını direktör Yağız Zaimoğlu ile konuştum. Borusan Müzik Evi'nin ilgi alanını, klasik oda müziğinden yeni, modern ve deneysel müziğe çevirmesi çok yerinde bir karar. Zira İstanbul'da senfonik salonlarda çalınamayacak müzikler için çok ciddi bir ihtiyaç vardı. Zaten İstiklal Caddesi de kronik park sorunu nedeni ile klasik müzik dinleyicisinin tercih ettiği bir bölge değil. Yönetim kurulu, 2012 sezonu başında, yeni ve deneysel müzik konserlerine ağırlık verme kararı almış. Yağız Zaimoğlu da "Burası ne bir kültür merkezi ne de Babylon gibi bir konser mekanı. Tam ikisinin arasında bir yer. Biz de sezon programlarımızı mekan ve dinleyici kitlemizle buluşturacak şekilde düzenlemeye karar verdik," diyor. Mekanda oda müziği konserleri devam ediyor, hatta mayıs ayında altı konserlik 'Borusan Classical Series' serisi devam ediyor. Buna rağmen salonda klasik müzik performanslarının oranı bir hayli düşürülmüş durumda. BME, aldığı karar doğrultusunda, 2012 sezonunda üç tane başarılı konser serisi düzenledi. Bunlardan en çok ilgi göreni 'Nova Muzak Series' oldu. Elektronik ve deneysel performansları, kimi zaman görsel efektlerle buluşturan bu seriye Kammerflimmer Kollektief, Alva Noto, Vladislav Delay gibi deneysel müzisyenler konuk oldu. 'Borusan New Series' de benzer şekilde özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinden avangart müzik örnekleri sunan bir konser dizisi şeklinde planlandı. Sezonun üçüncü önemli serisi ise MIAM (Müzik İleri Araştırmalar Merkezi) ile ortaklaşa gerçekleştirilen ve genç Türk bestecileri ve müzisyenlerine yer verilen konser ve atölye çalışmaları dizisi. Yağız Zaimoğlu, yeni bestecilere yer vermekten gurur duyduklarını ve sadece geçtiğimiz hafta dokuz tane elektronik bestecinin Borusan Müzik Evi'nde eserlerini seslendirdiğini söylüyor ve bu üç seriyi de önümüzdeki sezonda devam ettireceklerini belirtiyor. Nova Muzak serisinde, önümüzdeki sene fokuslarını Fransa'ya ve Fransız müzisyenlere kaydıracaklar. Kasım-aralık aylarında, John Cage'in 100. doğum yılı sebebi Amerikalı besteci ile ilgili kapsamlı bir projenin yanında Mercan Dede ile gerçekleştirmeyi düşündükleri bir konser serisi de 2012-2012 sezonunda yer alacak.
SEYİRCİNİN İLGİSİNDEN MEMNUNLAR
Mekan, seyircinin ilgisinden bir hayli memnun. Özellikle deneysel caz performansları oldukça ilgi görüyor. Zaimoğlu'na göre Nova Muzak serisinde sunulan konserlerin İstanbul'da zaten bir dinleyici kitlesi vardı. BME'nin yeni ve öncü müziğin önde gelen isimlerini konuk etmesiyle birlikte, o kitleyi doğrudan ilgilendirip salona çekmeyi başardılar. Daha avangart müziklerin dinleyicisi ise yavaş yavaş oluşuyor. Buna rağmen sezon başı ile sezon sonu arasındaki katılımcıların sayısında beklentilerinin üzerinde bir artış olmuş. Örneğin 8 Mayıs'taki 'İyi ki doğdun John Cage' gecesi çok ilgi görmüş. John Cage gibi çoğu insanın tanımadığı, tanıyanların bir kısmının ise çekindiği bir bestecinin eserlerine yer verilen bir gecede mekanın dolması çok sevindirici. Yağız Zaimoğlu, John Cage'in 4 dakika 33 saniye süren bir sessizliğin dinleyici üzerinde yaratacağı tepkiyi hedefleyen performansı
4:33'ü de anlattı: "Mekana gelenlerin çoğu
4:33'ün ne olduğunu bilmiyorlardı. Performans başladığında ve hiçbir müzisyenden ses çıkmadığını görenler 'Ne oluyor?' diye bakmaya, fısıldaşmaya başladı.
4:33'ün de amacı tam bu zaten," diyor. "4 dakika 33 saniye boyunca süren bir sessizliğin dinleyici üzerinde yaratacağı tepki." Üç yıl gibi kısa bir sürede önemli bir yol kat eden Borusan Müzik Evi'nin İstanbul'un kültür ve sanat hayatına daha uzun süreler katkıda bulunacağı kuşkusuz.