18 milyonu bulan seyircisi ve 280 milyon dolar hasılatıyla Fransa'da geçen yılın en başarılı filmi olan bu filmi, Aralık 2011'de Paris'te izleyip yazmıştım. İşte Olivier Nakache- Eric Toledano ikilisinin bu başarılı filmi, sonunda bize de geldi. Film, ağır bir felç geçirip kımıldayamadan, yatağa mahkum olan çok zengin bir adamla, ona bakıcılık yapması için seçilen bir zencinin öyküsünü anlatıyor. Afrikalı genç göçmen, üstelik hapisten yeni çıkmıştır ve yargıç ona sosyal hizmet yapma zorunluluğu getirmiştir. Kahramanımız aristokrat Philippe, tıkır tıkır işleyen dili ve beyniyle, göçmen delikanlıyı iş için başvuran bir sürü profesyonel, ama para hırsı yüzlerinden okunan taliplere tercih eder. Idriss'in içtenliği, doğruculuğu ve toksözlülüğü hoşuna gitmiştir. Böylece garip bir beraberlik başlar. Film aslında gerçek bir olaydan ve onu anlatan bir belgeselden yola çıkmış. Belgeseli izleyip çok etkilenen yazar-yönetmen ikilisi, bunu bir hikayeye dönüştürmüşler. Filmin ünlü Amerikan yapımı
Driving Miss Daisy- Bayan Daisy ve Şoförü ile de akrabalığı var. Ancak tüm bunlar, filmin özgünlüğünü bozmuyor. Deneyimli François Cluzet ile TV şöhreti, karaderili Omar Sy, filmi baştan sona götürüyorlar. Ve seyirciye komedi kılığında bir büyük insanlık dersi sunuyorlar. O zaman da yazdığım gibi, film ülkesinde bir toplumsal olay oldu. Örneğin şöyle denildi: "Fransız cumhuriyetinin temelindeki üç temel ilkeden biri kardeşliktir. Oysa ülkemizde bu unutuldu. Gelir dağıtımındaki adaletsizlik ve giderek artan yoksulluk, ayrıca ırk ve inanç farklılıklarının nefrete dönüşmesi, toplumdaki hoşgörüyü yok etti. Film bunu ele alıyor ve diyaloğun önemini belirtiyor." Bu sözler, filmin içerdiği sosyolojik önem kadar başarısını da açıklamıyor mu? Zaten Fransız seçimlerinin sonucu da, bu ilginin bir uzantısı sayılabilir.
CAN DOSTUM (Les Intouchables) ***
Yönetim ve senaryo: Olivier Nakache, Eric Toledano/ Görüntü: Mathieu Vadepied Müzik: Ludovico Einaudi/ Oyuncular: François Cluzet, Omar Sy, Anne LeNy Fransız filmi