Hilal
Ergenekon, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Mesleğe, üniversite yıllarında okurken muhabir olarak başlamış. Hayalindeki mesleğe, şimdi haftanın beş günü sabahın erken saatlerinde atv'nin sabah
Kahvaltı Haberleri'ni sunarak devam ediyor.
- Mesleğe ilk adımı nasıl attınız?
- Mesleğime Ege Üniversitesi'nde gazetecilik okuyarak başladım. Hayalimdeki meslekti zaten. Okurken
Milliyet Ege gazetesine stajyer olarak girdim.
Haber Ekspres gazetesinin spor servisi kurulunca, muhabir olarak orada işe başladım. Mezun olana kadar orada çalıştım. Ege TV'ye geçişimle birlikte, televizyon maceram başladı. Güneşin Çocukları adında alternatif bir spor programı sunuyordum. Futbol hariç her spor dalından bahsediyorduk. Orası benim için bir okul gibiydi. Montajı, haber yapmayı, kamera arkasını orada öğrendim.
- İzmir'den İstanbul'a geçiş nasıl oldu?
- Türkiye Jokey Kulübü (TJK), İstanbul'da çalışacak spiker arıyormuş. Bana teklif ettiler. Şehir değiştirmek çok büyük bir karardı. İstanbul'da tanıdığım kimse olmadığı için korkuyordum. Yine de bu mesleğin geleceğinin İstanbul'da olduğunu düşünerek radikal bir karar aldım. İyi ki de gelmişim. Bu şehir beni yutamadı. Ben onu yuttum (gülüyor). Ben TJK sayesinde bütün Anadolu'yu gezdim. Kemik bir izleyicisi vardır at yarışlarının. Hâlâ yarışıseverler beni yolda tanır, sohbet ederiz. Altılı ganyanla ilgili tüyo isterler. (Gülüyor).
- Uzun süre spor servislerinde çalıştınız. Spor servisi müdürlüğüne yükselişiniz nasıl gerçekleşti?
- O dönem TGRT'den teklif geldi, hem editörlük hem de spikerlik için. Orada spor servisinde çalıştım. O servisler, kanalların en renkli, en esprili yerlerdir. Ama çok zordur. Mesleğimin ustalık dönemlerini orada yaşadım. Hiç hesapta yokken spor müdürü oldum. Hayatımın en yoğun dönemiydi ama çok şey öğrendim. Türkiye'nin ilk kadın spor müdürüydüm.
- Hangi takımı tutuyorsunuz?
- Galatasaray sevgisi bende çocukluktan beri Tanju Çolak'tan geliyor. Tanjulu dönemlerde maçları izlemeyi çok severdim. Şike konusuna çok üzülüyorum, Türk futbolu buralara gelmemeliydi. Fenerbahçesiz Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor olmaz. Geçen yılki şampiyonluğu bana göre haklı kazandılar. Aziz Yıldırım'la tanışıklığım var. İnanasım gelmiyor, inşallah aklanacaktır.
HABER METİNLERİNİ DE YA ZIYORUM
- atv'deki günleriniz nasıl başladı?
- Teklif geldi; Turkuvaz Grubu'na bağlı A Haber'e başladım. Benim için çok güzel oldu. A Haber'de başta Uykusuz Her Gece'yi sunduk. Çok farklı bir konseptti. Güzel bir şov programıydı. Oradan da atv'de kahvaltı haberlerini sunmam istendi. Ben burada çok mutlu oldum. Çünkü büyük bir medya grubuna geldim. atv, zaten büyük bir markaydı. Erdoğan Aktaş hayran olduğum bir televizyoncuydu. Onunla aramızda yöneten-çalışan ilişkisinin yanı sıra abi- kardeş ilişkisi de var.
- Çalışma saatleriniz alışılmışın biraz dışında dağil mi?
- Evet çok ters saatlerde çalışıyorum. Gece 02.00-03.00 gibi kanala gelip işe başlıyorum. Çünkü editörlük de yapıyorum. Çok çalışmam gerekiyor ve keyifle çalışıyorum. Canlı yayına çıkmak benim için kolay. Ondan öncesi zor. Haber bulmak, haberi yazmak, habere hazırlamak yoğun süreç. Editör arkadaşım Soydan ile hazırlıyoruz haberleri, paslaşıyoruz. Sunduğum haberin metinlerini mutlaka ben yazarım.
- Kahvaltı haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
- Ajitasyondan kaçınıyoruz. Daha renkli haberlere ağırlık veriyoruz. Çünkü insanlar sabah gergin kalkıyor. Sonuçta biz ekrandan da olsa insanları güne hazırlıyoruz. İşe gidenleri, okula gidenleri, ev hanımlarını...
AĞLADIĞIM OLMUŞTUR
- En çok hangi haberleri sunarken zorlanırsınız?
- Ben çok duygusalım. Şehit haberlerini verirken çok zorlanıyorum. Ağladığım olmuştur. O duyguyu gözünüzden seyirciye geçirdiğiniz zaman zaten başarılı olmuştur. Ben kendim gibiyim ve rol yapmıyorum. Bir defasında jokey arkadaşımın at yarışı sırasında öldüğünü anlatan haberi sunmak bana düştü. Çok üzüldüm, çok zorlandım ama sundum haberi.
- İstanbul'a temelli mi taşındınız?
- Ailem İzmir'de. İzmir sevilmez mi? Alaçatı ve Çeşme çok güzeldir. Alaçatı 10 yıl öncesine göre çok gelişti. Kordon benim gözümde başkadır. İzmir'i sığınak gibi görürüm. İstanbul'dan bunalınca İzmir'e kaçarım.
- İlerisi için projeleriniz neler?
- En büyük hedefim, ana haberleri sunmak. Ulusal kanallarındaki en genç haber spikeriyim. Bir gün ana haber sunma fırsatını elde edeceğime inanıyorum. Önce habercilik sonra da programcılık var aklımda. İleride kitap da yazmak istiyorum. Magazinsel olmayı hiç sevmem ve dikkat ederim. Bir araya geldiğimiz insanlar zaten çok sevdiğim ünlü arkadaşlarım. Buradan söylüyorum hiçbiri sevgilim değildi. Erkek arkadaşım olsa söylerim zaten, çekinmem
.
- Ciddi bir ilişkiniz var mı?
- Talip çok ama ilişkim yok (gülüyor). Olsa inanın söylerim. İnşallah gönlüme göre olur. Tabii ki her insan gibi ben de evlenmeyi düşünüyorum.
DİZİDE OYNAMAM İÇİN TEKLİF GELDİ AMA OYUNCULUĞU DÜŞÜNMÜYORUM
- Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
- Ben sosyal medyayı severek kullanıyorum. Facebook'ta sayfam, Twitter'da hesabım var. Kendimle ilgili özel fotolarımı paylaşmaktan da çekinmiyorum. Makyajsız fotoğraflarımı da koyarım profilime, öyle bir çekincem yok. Özgüvenim yerindedir bu konuda. Ben Hilalim. Yüzümde hiçbir estetik ya da botoks yok.
- Ekranların en beğenilen spikerlerindensiniz, habercilik dışında teklifler geldi mi size?
Dizide oynama teklifi geldi. Hem de sektörün en önemli cast ajansının başındaki isimden geldi. Ama ben hiçbir zaman oyunculuğu düşünmedim. Şu an için bu tür tekliflere kapalıyım ama ileride olabilir. Güzel bir sinema filminde oynamayı isterim belki. Benim hayallerim arasında yazarlık da var. Bir dergide ya da gazetede yazmak isterim. Bu röportaj yayınlandıktan sonra artık grubumuzun dergilerinden bir teklif bekliyorum.