HİÇ OLMAZSA BİR KİŞİNİN YARASINI SARALIM
Gece yarısı, gözümüzü yaşartan manzaralarla da karşılaşıyoruz. Bunların başında civar illerden kendi imkanlarıyla yardım getiren ve bu yardımları kendi elleriyle dağıtanlar var. Bunlardan biri Seracettin Özden. Ağrı'da yaşıyor. Oto kiralama işleriyle uğraşıyor. Kocaeli depremini yaşayanlardan. Biliyor bu acının ne olduğunu. "Kendi evimizde sıcak yerdeyiz. Ama burada insanlar soğukta, sokakta kalmış olabilir. Belki bir ihtiyaç olur, az da olsa birilerinin yarasını sarabiliriz," diye düşünmüş. Gidip battaniye, yorgan, çocuk kıyafeti, ayakkabı gibi malzemeler satın almış, arabasının arkasına doldurup getirmiş. Bu yolculuğunda ona amcaoğulları Sadık ve Necmi Arslan da eşlik etmiş. Getirdiklerinin bir kısmını bırakıp yola devam ediyorlar. Onlardan bir saat sonra bu defa Muşlu yardımseverler geliyor. Yükleri kek ve su.
"KORKMA SEVGİLİM, BEN BURADAYIM"
Van depreminin en dokunaklı sahnelerinden biri Bayram Apartmanı'nda görüldü. İtfaiye kameraları tarafından kaydedilip televizyonlarda yayınlanan bu görüntü iki nişanlının buluşması idi. Üsteğmen Onur Eryaşar'ın nişanlısı öğretmen Gül Karaçoban, deprem olduğunda arkadaşlarıyla birlikte Buse Kafe'de yemek yiyordu. Enkaz altında kaldı. Nişanlısının orada olduğunu bilen Eryaşar gelerek sabaha kadar binanın önünde bekledi. Bekleyiş muştusunu verdi, Gül Karaçoban'a canlı olarak ulaşıldı. Kurtarıcı ekibin isteği ve izni üzerine Eryaşar kurtarma çalışmaları sırasında nişanlısıyla konuşarak onu uyanık tuttu; ona moral ve güç verdi. Depremden hemen sonra kendi imkanlarıyla kurtulanları saymazsak Bayram Apartmanı'nın enkazından canlı olarak çıkarılan diğer kişilerin isimleri şöyle: Tuğba Özbek, Halil Öztemel ve Yavuz (Soyadı bütün çabalara rağmen alınıp kurtarma defterine kaydedilememiş).
MUHABBET KUŞLARI VE KÖPEKLER
24 Ekim gecesine dönersek... Sabaha doğru çalışmalar sonuç veriyor ve binanın en altında bulunan bodruma giden bir yol açılıyor. Karanlıkta yeni bir umut ışığı. İşte bu noktada arama kurtarma çalışmalarının gizli kahramanlarından biriyle tanışıyoruz. Adsız demeyeceğim, çünkü onun bir adı var: Rüya. Rüya bir arama kurtarma köpeği. Açılan dehlizden girip içerde kimse var mı diye bakıyor. Bir iz ya da koku hissederse havlıyor. O ana kadar bu yöntemle üç kişiye ulaşılmış. Güzel haber: Bodrum çökmemiş. Kötü haber: Binada bulunanların hiçbiri bodruma inmemiş. Dolayısıyla kimse bulunamıyor ve Rüya da havlamıyor. Çaresiz, arkadaşları Bozo'nun ve Paşa'nın yanına dönüyor. Üçü birlikte yararlı olabilecekleri bir başka zamanı bekliyorlar. O gece Bayram Apartmanı'nda ve çevresinde yalnızca köpekler yok; kuşlar da var. Ama cansız olarak... Binanın en alt katı kuşçu dükkanıymış ve sanırım hepsi enkaz altında kalmış. İtfaiyeciler çalışmalar sırasında çok sayıda kuş, özellikle muhabbet kuşu ölüsüne rastladıklarını söylüyor. Bazılarının tüyleri her yere yayılmış.
DEPREM KARDEŞLİĞİ
26 Ekim Çarşamba günü Bayram apartmanındaki çalışmalara Adapazarı ve Düzce depremlerini yakından yaşayan iki isim, Düzce eski Belediye Başkanı Ruhi Kurnaz ile Adapazarı eski Belediye Başkanı Aziz Duran da katılıyor. Çalışmalara bizzat nezaret ediyor; kurtarma ekibinden bilgi alıyor, bekleyen aileleri teskin ediyorlar. Kendilerine iki deprem arasındaki farkı sorduğumuzda iş makinalarını göstererek: "Şunlardan bir tanesi için neler vermezdik," diyorlar.