Bilgisayar
mühendisiydi. 2001 krizinde işini kaybetti, sektör değiştirdi. Yeni işini inşaat sektöründe buldu, 27 yaşında kendi firmasını kurdu. Bu sefer de mortgage krizi patlak verdi.
Ama yılmadı! Yaptığı akıllıca yatırımlarla krizi avantaja çevirdi. ABD'nin dördüncü büyük şehri Houston'da 'ekonomik evler' projesiyle yüzlerce aileyi ev sahibi yaptı.
Kazandığı başarılar, sektörde söz sahibi Musevilerin de gözünden kaçmadı. Türkiye ile İsrail ilişkilerinin en kritik olduğu, Davos krizinin patlak verdiği dönemde, Houston'ın en modern ve en büyük sinagogu Magen Zion Campus'u inşa etmesi için, Museviler bu Müslüman Türkün kapısını çaldı. Volkan Irgıt, Musevi cemaatinin 20 yıllık sinagog hayalini gerçeğe dönüştürdü.
İşte ABD'li Musevilerin kutsal mekanlarını 32 yaşındaki Irgıt'a teslim etmelerinin öyküsü...
- Kaç yıldır ABD'desiniz?
- 1995'te eğitim için geldim ve 2000'de Kuzey Teksas Üniversitesi'nde işletme ve bilgisayar mühendisliğinden mezun oldum. İlk işimi New York'ta buldum, Cambridge Technology Partners firmasında yönetim danışmanlığı yaptım. Sonra aynı firmanın Miami'deki ofisinde göreve devam ettim. 2001'de teknoloji krizi ortaya çıktı, işimi kaybettim ve Teksas'a döndüm.
- Teksas'a dönmeye nasıl karar verdiniz?
- Miami'de iş imkanları kısıtlı. Ayrıca iş arayanlar için neredeyse ilk kurallardan biri de İspanyolca bilmek. O dönem pek çok iş başvurusunda bulundum ve eski bir arkadaşım sayesinde Teksas'a iş görüşmesine çağrıldım. Ama o iş de olmadı.
- Türkiye'ye dönmeyi hiç düşünmediniz mi?
- O dönem Türkiye'de de kriz vardı. Gerçi vizemin süresi doluyordu ve dönmek zorunda olduğumu da hissediyordum. Ama o sırada adeta bir mucize oldu. Annem bizden habersiz, ben ve abim Hakan Irgıt için Yeşil Kart başvurusunda bulunmuştu ve şans eseri bize çıktı! O gün anladım ki ABD'de kalmak benim kaderimdi ve ailemin gurur duyacağı işlere imza atmalıydım. Yeşil Kart çıktıktan kısa bir süre sonra da Teksas'ta iş imkanı doğdu.
- 27 yaşında patron olmayı nasıl başardınız?
- Houston'daki ilk işim inşaat işiydi, ev yapılacak arazinin satın alınmasından mimari açıdan düzenlenmesine, imar izninden temelinin atılmasına kadar inşaat yönetimi üzerine hayli tecrübe kazandım. Başarım arttıkça hedeflerim de büyüyordu. İnşaat sektörünün benim hayalimdeki meslek olacağını hissettim ve bunun için yeniden eğitim aldım, günlerimi inşaatlarda geçirdim. Sonunda amacıma ulaştım ve 27 yaşında kendi işimin patronu oldum: MVI ve Lanterra'yı kurdum.
-
Ne gibi işler yapıyorsunuz?
- 'Yap-sat' anlayışıyla, ekonomik ve kullanışlı evler inşa ediyoruz. Meksikalı bir ortağım var. İkimiz, orta gelirlilere yönelik Houston'ın gelişmekte olan bölgelerinde araziler alıp 150-200 metrekarelik, iki katlı, özel garajlı evlerden oluşan siteler inşa edip satıyoruz.
- Mortgage krizi sizi nasıl etkiledi?
- O dönem yaptığımız alışveriş merkezleri bizi ayakta tuttu. Krizin gelişini hissettiğimizde 'yapsat' projelerimize ara verip başkaları için inşaatlar yapmaya başladık. Çok sayıda ev ve alışveriş merkezi yaptık.
MAVİ MARMARA VE DAVOS BİZİ ETKİLEMEDİ
- Teklifi almanız, Davos krizine rastlamış. Bir olumsuzlukla karşılaştınız mı?
- İnşaatı yaparken de Mavi Marmara baskını oldu. Neden diye tartışmadık. Politik olayların toplumu etkilememesi gerektiği görüşünde birleşiyoruz.
- Bu proje önünüze gelince şaşırdınız mı?
- Çok gurur vericiydi. Türklerin Musevilerle dostluğu Osmanlı dönemine dayanıyor. Sinagogu yaptıranlar da 'Beth Rambam' adlı bir cemaat. Ataları zamanında İspanya'dan kaçıp Osmanlıya sığınmış; Sefaradlar yani. O yüzden Müslüman Türklere büyük bir saygıyla yaklaşıyorlar. Projeyle onların 20 yıllık hayalini gerçekleştirmiş oldum.
- Sinagog için neden 20 yıl beklemişler?
- Cemaat, sinagogun bulunduğu arazide, 300 metrekarelik bir sinagogda ibadetlerini gerçekleştiriyordu. 20 yıl beklemişler, çünkü kimi zaman onların durumları uygun olmamış, kimi zaman da istedikleri gibi bir projeye evet diyen bir inşaat firması bulamamışlar. Bu yıl ayrıca sinegoga ilave olarak mutfak, sosyal alan ve okul inşaatı projelerimiz var.