Bir ay önce Karaköy'deki Fransız Pasajı'nda açılan Kağıthane (House of Paper) adlı tasarım dükkanını gezdiğinizde her şeyi almak istiyorsunuz. Hediye almak her zaman zor bir iştir, hele özgün bir şey bulmak neredeyse imkansız. Grafik tasarımcısı ve reklamcı Emine Tuvasal'ın imzasını taşıyan kağıt eserler ise tamamen orijinal. Ev ve ofis aksesuarları, tekstil ürünleri ve takıların satışa sunulduğu mağaza, 'Ali Baba'nın mağarası'nı andırıyor. Hamsiler, istavritler burada bardak altı, kartpostal ya da afiş olarak karşınıza çıkıyor. Her sokakta gördüğümüz kedilerin yüzleri ise yelpazelerde canlanıyor. Her şeyin kağıttan ya da doğal materyallerden imal edildiği dükkanda bardak altları o kadar canlı ki, üzerindeki lahmacunu ya da kağıt helvayı yiyeceğiniz geliyor. Her bir rafta ilginizi çeken eşyaların arasında çocuklar da unutulmamış. Tamamen ahşaptan imal edilen oyuncaklar 20. yüzyılı hatırlatıyor. 'Amiral Battı', 'Adam Asmaca', 'İsim/Şehir' oyunları ise hem büyüklere hem de çocuklara hoşça vakit geçirtecek cinsten. Tuvasal sadece tasarımla da kalmamış, tüm fotoğrafları da bizzat kendisi çekmiş. Mizahın da eksik olmadığı ürünlerde kitap ayraçları ve magnetleri İstanbul tiplerinden esinlenmiş. İyi dileklerinizi İstanbul balıklarının ağızından söyleyeceğiniz küçük kartlarda ise hamsiler, mezgitler, palamutlar var. Çıkartmalarda ise "Beni sevmeyen ölsün," gibi arabesk cümleler yazıyor. Afiş ve kartpostallarda İstanbul silüetleri, Amerikan setler ise İstanbul sokak isimlerinden oluşuyor. Tuvasal'la Kağıthane'yi konuştuk.
- Siz yıllardır reklam piyasasında çalışıyorsunuz. Kağıthane fikri nasıl oluştu? - Üç sene önce çok yakın bir arkadaşımla sohbet ederken müşteriler için değil de kendim için tasarımlar yapıp kağıttan bir şeyler üretmek istediğimi söyledim. Heyecanla neler yapmak istediğimi anlatırken arkadaşım da bana Kağıthane ismini önerdi. Bunun üzerine hemen ismi tescil ettirdik. Ama mağazayı hemen açmadık; tam kriz dönemiydi. Ancak tüm bu zaman boyunca hep bu konu üzerine tasarımlar yaptım. Piyasalar düzelince işe yeniden daldık. Kız Kardeşim Lal Dedeoğlu ikinci bir mekan için yer ararken burayı buldu ve bana gösterdi. Yere bayıldım ve mekanı ortak kiralayıp ikiye böldük. Bir tarafı Bej Kahve oldu, diğer tarafı da Kağıthane. Burayı kurarken kafamda hep aynı cümle vardı: 'Öyle bir yer olsun ki, ihtiyacınız olmasa bile almak isteyeceğiniz ürünler olsun.' Hakikaten de dükkanı gezen herkes mutlaka bir şey alıp çıkıyor.
MOBİL ORİGAMİLERİ ANNESİ YAPTI
- Kağıthane'deki tüm ürünler sizin tasarımınız mı? - Hemen hemen tün ürünleri ben tasarladım. Ancak iki tane ürün Işık Üniversitesi'nde grafik dersleri verdiğim öğrencilerime ait. Bir tanesi 'İstanbul Tipleri'. Açılıştan bu yana en beğenilen ürün olduğunu söyleyebilirim. Diğeri ise Sevgililer Günü için tasarlanmış ve içinde 'Sevişelim', 'Oynaşalım,' gibi kelimeler yazan tuzluk. Hani çocukken her birimizin elinde olan ve içine esprili kelimeler yazdığımız tuzluklardan. Öğrencilerim de bu fikirden heyecan duyuyor ve tasarımları da bu sayede hayat buluyor.
- Mağazadaki ürünlerde hep İstanbul motifleri görülüyor. Bu sizin İstanbul sevdanızdan mı kaynaklanıyor? - Bu kağıt işlerini yaparken bir şeyi fark ettim: Bize özgü hiçbir tasarım ürünü yok. Mesela hiç Türkçe takvim yoktu. Magnet'ler için de aynı şey geçerli; hepsi hep İngilizceden tercüme. Bu durumdan çok sıkılıyordum. 'Yabancılar için ya da biz yurtdışına gittiğimizde hediye edeceğimiz eşyalarda niye İstanbul motifleri olmasın?' dedim. Hep fes ya da lokumla sınırlı olmasın istedim. İstanbul'la ilgili o kadar çok malzeme var ki, anlatamam. Bu fikirle yola çıktım ama tabi ki her ürürün de İstanbul'u hatırlatması gerekmiyor. Ayrıca sezonluk tasarımlar da olacak. Mesela önümüzde Sevgililer Günü var, biz de bu kapsamda 15 yeni ürün tasarladık.
- Ürünlerden biri olan eski okul defteri, sizin çocukluğunuzdan mı kalma? - Bu ürün de çok ilgi görüyor. Defteri bir müzayededen alıp bire bir replikasını yaptırdım. O defteri öylesine almıştım aslında. Çok komik buluyordum. Sonra dükkan olunca da çoğaltmaya karar verdim.
- Dükkanda tekstil ürünleri de var. Onları da mı siz tasarlıyorsunuz? - Tişörtlerimiz var. Kağıtlardan yola çıkarak geliştirdiğimiz tasarımların desen uygulamalarını kullandık. Öğrencimin tasarladığı İstanbul tiplemelerinin tişörtlerini de yapacağız yakında. Bir de ürünlerin üretiminde annemin da payı çok büyük. Mesela tavana asılan mobil origamileri o yaptı. Ay ya da yıldız şeklinde olan bu origamileri yapmak gerçekten çok zor. Tam manasıyla el emeği göz nuru. Sadece birinin yapımı bile tam iki gün sürüyor. Annem çok güzel çiçek desenleri ve minyatürler yapar.
- Kağıthane'nin en çok hangi ürünü beğeniliyor? - Okul defteriyle bardak altları en çok sattığımız iki ürün diyebilirim. Özellikle de rakı ve su için ürettiğimiz ikili bardak altı çok beğeniliyor. Türk bayrağından yelpazeler yaptım, çok beğenildi, hemen tükendi. Bir de bizim dükkanın nerdeyse alameti farikası olan çay bardağı motifi var. Hem bardak altı, hem Amerikan seti hem de hediye kağıtlarında kullanıyoruz.