- Sizin farklılaştığınız noktalar hangileri?
- Benim imzam öncelikle kalıp, dikiş ve kumaş. İnce detaylar, ipek kumaşlar ve sırt dekoltesi, ayırıcı özelliğim. Sırt dekoltesini ve sırttaki detayları sıklıkla kullanıyorum. Göğüs dekoltesini çok sevmiyorum. Sırt dekoltesini gizemli buluyorum. Bir de önden sade, ama arkadan çarpıcı kıyafetler bana çok hoş geliyor. Kıyafetin gizeminin sonradan ortaya çıkması hoşuma gidiyor. Bir de zaten kıyafet kadını örtmemeli. Giysiye bakmaktan yüzünü, saçını ihmal etmemeliyim.
- Henüz dört yıllık, genç bir tasarımcısınız. Kendinizi nerede görmeyi hayal ediyorsunuz?
- Yavaş yavaş ve sindirerek ilerlemek istiyorum. Hemen tırmalamanın âlemi yok. Çünkü şu anda inanılmaz bir 'tasarımcı' furyası var. Herkes 'Ben tasarımcıyım,' diyor. Ben şahsen dört yıllık geçmişimle kendime tasarımcı demek istemiyorum. Her şarkıcıya sanatçı denmesi gibi bir şey bu. Ayrıca bu işi yıllardır yapan ve kendini ispatlamış insanlara da ayıp oluyor. İyi şeyler tasarladığımı ve iyiye doğru gittiğimi, geliştiğimi düşünüyorum. Ama 'Bu kız mücadele veriyor, iyi olma yolunda bir şeyler yapıyor, ileride iyi olacak' laflarını başkaları söylemeli. Yavaş ilerlersem tökezlemem. O yüzden bu tasarım furyası bittiğinde doğru adımlar atarak kalıcı olabilmek, yıllar sonra da bu işi yapabilmek istiyorum. Ve tabii ki bugünkü titizlik ve heyecanımla devam edebilmek, tarzımın herkes tarafından bilinip algılanması, en büyük hayalim.