Aslında
Hıncal Ağabey'e (Uluç) 2010 Dünya Kupası Finali'ni izlemek için gitme düşüncesi dışında plansız bir hafta sonuydu yaşadığım. Geçtiğimiz pazar günü, Hıncal Ağabey'de 100 Evler Bedri Usta'nın mangal partisini duyduğumda Şile yakınlarından taze bir köy ekmeği kaptım ve İstanbul'a doğru yola koyuldum. Saat 19.00 civarı 2010 Dünya Kupası'nın finalini (Hollanda-İspanya) izlemek için bahçe kapısından içeriye girdiğimde tutamadım kendimi. Elim, bazen günlerce kullanmasam bile sürekli yanımda taşıdığım makinemin deklanşörüne uzandı bir anda... Hıncal Ağabey'in 12 senedir oturduğu evini, bir maç öncesinde ilk defa bu kadar kalabalık görüyordum. Bedri Usta, üç kişilik ekibiyle birlikte bahçeye tezgâhı kurmuş, ziyafet yeni başlamıştı. Bir yandan İzmir'den gelen Öcal Ağabey'i (Uluç) görmenin mutluluğunu yaşıyor, bir yandan fotoğraf karelerini çoğaltıyordum. Tabii Bedri Usta elleriyle hazırladığı dürümü elime tutuşturana kadar...
BİR MASA YETMİYOR!
Yazılarını takip edenler, Hıncal Ağabey'in ne derece gönül insanı olduğunu bilir. Maç günleri kadim dostları bahçe kapısından girer, selam verir ve yerlerini alırlar. Tıpkı kupa finalinin olduğu akşam gibi... Önce Bedri Usta ve ekibinin yemek ve meze çeşitleri ile karşılaşılıyor. Bahçede ne ararsanız var. İnce kadehler; sohbet, ziyafet ve samimiyete eşlik ediyor kibarca. 'Hıncal Otağı' adı verilen salıncak konukları sallıyor bir köşede. Sadece bahçenin içi değil! Duman tüm siteyi sarmış. Bir hareketlilik var. Dürümler, bahçe duvarını aşarak komşulara uzanıyor. Maç başlayana kadar sohbete devam! Bir nevi kültür etkinliği gibi... Müzik de konuşuluyor, sinema da, spor da... Arjantin-Almanya çeyrek final maçı öncesinde Türkiye Masa Topu Birliği kurucularıyla bahçeye kurduğumuz, bilinen ismiyle langırt masasının geceye kattığı renge ne demeli? Bir yandan ziyafet sürüyor, diğer tarafta turnuva heyecanı yaşanıyor. Birinci Hıncal Uluç Turnuvası... Geceye dahil olan Türkiye Masa Topu Birliği Başkanı Tarkan Yurduneri, önce kısa kısa kuralları, oyun ile ilgili ülkemizde yer alan fakat uygulanmayan yasağı ve teknikleri anlatıyor. Yenilen çiftler, yerini diğer takıma bırakıyor. El elden üstündür. Güney Afrika'nın Dünya Kupası varsa, Türkiye'nin de Hıncal Uluç Turnuvası var. Maçların heyecanını hiç abartmıyorum. Dünya Kupası Finali'nin ilk 10 dakikasını, kendilerini kaptırarak masanın başında kaçıranlar oldu. İkinci yarının başında da, hatta uzatmaların başında da masanın reytingi oldukça yüksekti. Masa topuna olan ilgiyi gören Hıncal Ağabey bir ara esprili bir dille gülerek mesajını da verdi: "Emir, bir masa yetmiyor. İki, üç tane daha dizelim." Gerçekten bir ara masanın başında 10'u aşkın kişiyi ve gözlerindeki oynama ışığını görünce çok şaşırdım. O akşama ait masa futbolu ile ilgili bildiğim bir şey var. Çeyrek final ve final maçlarının olduğu iki günde Hıncal Ağabey'in bahçesinde sayısız maç izledim. Hıncal Ağabey'in ilk gün savunmadan attığı gol gibisine rastlamak henüz nasip olmadı. Koskoca Hıncal Uluç boşuna demedi, "Bu golü attıktan sonra bir daha oynamam," diye...
GECENİN ŞAMPİYONU ZEYNEP ULUÇ
İyi takımlar vardı elbette. Mesela Milimetric Gömlek'in sahibi Kaan Gökalp ve
Hürriyet gazetesi Spor Müdürü Mehmet Arslan gibi... Fakat gecenin fark yaratan ismi ailenin içinden çıktı. Türkiye Masa Futbolu Birliği Başkanı bile şaşırdı Hıncal Uluç'un yeğeni Zeynep Uluç'un performansına... Evet maç akşamlarında, Hıncal Ağabey'in evine kadınların girmesi normal şartlarda yasaktır. Fakat bu defa farklı. Gecenin tek kadın konuğu, 35 kişi arasında turnuvanın yıldızı olmayı başardı. Önce Sotiri Ağabey (Konomi) ile birlikte tüm rakiplerin tozunu attılar. Ardından Zeynep Uluç, Masa Futbolu Birliği Başkanı tarafından forvete transfer edildi ve şampiyon yine belliydi. Hatta birlik başkanı, kadın sporcu azlığından yakınınca Hıncal Ağabey bir cümle ile bu sorunu çözdü: "Milli takımın ilk kadın sporcusu belli oldu."
İSMAİL ÜNAL, SARIGÜL'ÜN YERİNİ Mİ ALIYOR?
Ortaköy'ün renkli simâlarından ünlü modacı Ertekin Dinçay'dan ses sanatçısı Ali Kocatepe'ye, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal'dan Güven Osma'ya, spor yazarı Ünal Özüak'tan Muzaffer Yıldırım'a kadar birçok tanınmış sima final heyecanı için yerini almıştı. Sayıyı bir daha vurgulayalım; evde tam 35 kadrolu seyirci vardı maç akşamında... 20 yıla yakındır yapılan salı yemeklerinin fikir babası da, maç gecelerinin mimarı da Hıncal Uluç. Bu iki farklı organizasyonun konuklarına 'HU Tarikatı' denilir. Dünyanın en zararsız, hatta en keyifli ve faydalı tarikatı... Salı yemekleri dedim ya; aklıma Mustafa Sarıgül gelmedi değil. Normalde Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Salı yemeklerinin kadrolu konukları arasında değildir. Maç kadrosunda da kendisini tek siyasetçi olarak görmüşken, şakayla karışık bu işin dedikodusunu eksik bırakmayalım. Acaba İsmail Ünal, yavaş yavaş Mustafa Sarıgül'ün yerini mi alıyor?
TOPLAM 16 KİLO ET GİTTİ
İşte, "Altı-yedi senedir gelirim, fakat böyle kalabalık bir geceyi ilk defa yaşıyorum" diyen Bedri Usta'nın mönüsü: Adana kebap (8 kilo), fileto kuşbaşı (4 kilo), tavuk şiş (4 kilo), çiğ köfte, ezme salatası, özel Bedri Usta salatası, tel kadayıf ve Maraş dondurması.