Amerika'nın Sesi Radyosu algı için ses yükseltti.
Yine Türkiye'yi hedefe koydular...
Hiçbir eylem ve gösteri olmadığı halde, Amerika'nın Sesi "Türkiye'nin dört bir yanında sokaklar gösteriler ve protestolarla çalkalanıyor" diyor.
ABD Radyosu, Türkiye'de protestolar varmış gibi göstererek bir algı operasyonuna soyundu.
Bir büyük hazırlık var.
Olanları birleştirince mesele anlaşılıyor.
Türkiye'ye karşı bir tertip, bir tezgah var.
HDP'li Barış Atay, "Gezi'yi arayacaksınız" diyerek tehdit ediyor.
Türban saldırılarıyla çıkan pis koku var...
AK Partililere yapılan galiz küfürler de...
Bay Kemal'in yalanlarla Reis'e yüklenmesi de boş değil.
Hepsi milleti sokağa çekmek için!
Gezi benzeri eylemlerle kaos yaratmak, hatta darbe yapmak niyetindeler!
İnsanımız böyle durumlarda şöyle der:
Katranı kaynatsan olur mu şeker cinsini sevdiğim cinsine çeker.
ABD ve PKK'dan hiç dost olur mu?
15 Temmuz işgal planı direnişe takıldı...
'Terör devleti'ni ise kuramadılar.
HDP ile yeni bir oyun hazırlığı var.
***
ABD'nin Adana Konsolosluğu'nda İslam'a ağır hakaretler yapıldı.
Eski Konsolos Linda Stuart Specht Güneydoğu'dan ayrılmazdı.
PKK'lılarla birlikte olurdu.
Bir PKK'lıyı konsolosluk tercümanı yaptı.
Konsolos Alejandro ise Cadılar bayramında "Türk" çalışanların İslam düşmanlığı yapmasına izin verdi.
Çağla Göktuğ isimli kadın elinde tuttuğu su şişesi için; "Mekke'den geliyor.
Bu arkadaş getiriyor Mekke'den. Bunu içtikten sonra bütün günahlarınızdan arınıyorsunuz" dedi.
Cengiz Yapıcı isimli şahıs da Müslümanlara, İslami değerlere ve zemzem suyuna yönelik skandal ifadeler kullandı.
Ardından domuz etini övdüler.
İyi aşılandıkları belli.
Mini etek giyip makyaj yaparak, Hristiyanlar gibi yaşamayı medeniyet zannetti ahmaklar.
Bay Konsolos da ülkemizin değerlerini aşağılatmaktan bayağı keyif almış olmalı.
***
CHP'nin başına bir kasetle gelen Kemal Kılıçdaroğlu, "Bay Kemal olmak kolay değil, Bay Kemal onurlu bir insandır" dedi geçen gün...
Katılıyorum...
Ve doğrudur...
Bay Kemal olmak kolay mı?
Hem herkes Bay Kemal olamaz ki...
Önce yalancı ve iftiracı olmak lazım.
Mesela 'Bay Kemal' olmak için seçimden önce 'namus sözü' vermek, seçim sonrası bunu unutup binlerce işçiyi sokağa dökmek lazım.
Kimler verdiği sözü tutmaz?
Utananlar bunu yapamaz.
'Bay Kemal' olmak kolay değil yani.
Bi kere Hitlerin propaganda bakanı Gobels gibi sürekli yalan söyleyeceksin.
İpe sapa gelmez iftiralar atacaksın!
Trilyonlarca lira tazminat ödeyeceksin!
Sonra milletin gözünün içine baka baka yalan söylemeye devam edeceksin.
Kolay mı Bay Kemal olmak?
Sonunda Başkan Erdoğan'ın Trump ile görüşmesinde YPG/PKK terör örgütü ile ilgili tek laf etmediğini söyleyeceksin ki Bay Kemal olabilesin!...
Memleketini karalamak için de 'can ve mal güvenliği olmayan ülkeye yabancı sermaye gelmez' diyeceksin.
'ABD'nin desteklediği teröristler bize saldırmaz' demeyi unutmayacaksın...
Tank/Palet fabrikası üzerinden Koç'a kıyak çekeceksin ki onurlu olasın...
PKK ile işbirliği yapacaksın...
Kayyumlara karşı çıkacaksın...
Çocukları dağa kaldırılan annelerin sesine kulak tıkayacaksın.
Gördüğünüz gibi Bay Kemal olmak için bir fırın ekmek yemek yetmez.
Kolay değil Bay Kemal olmak!