Artık mızrak çuvala sığmıyor.
Yolsuzluk tek yerde değil ki!
Büyükçekmece'de farklı!
Maltepe'de farklı!
Bağcılar'da farklı!
Kadıköy'de ise daha farklı!
Organize bir ekip, çok değişik usullerle, oyları çalıp, CHP'nin hanesine yazmış..
Her şey önceden hesaplanmış!
Bir plan yaptılar.
Seçim günü de uyguladılar!
Başkan Erdoğan 'sandık' dedi ya!
Onlar da "sandıkla devirelim de gör gününü" dediler...
Erdoğan düşmanlığı yetmeyince oyları çaldılar.
Hem de ne çalma!
Ahırlara, boş arazilere, TIR garajlarına binlerce sahte seçmen yazdılar...
O kadar çok hayali seçmen yazdılar ki...
AK Parti askıdaki listelerin ancak yediyüz küsurunu tespit edebildi.
Ayrıca oy kullanmaya gelen seçmenlere eksik pusula verdiler, hatta ölülere bile oy kullandırdılar.
AK Parti'yi devirmek işi profesyonellerden kurulu bir çeteye ihale edildi.
FETÖ'nün lider olduğu bir çete!
Geçersiz kabul edilip, itiraz üzerine hakim nezaretinde geçerli sayılan oyların büyük çoğunluğu AK Parti'ye aitti.
CHP'de geçersiz oy çıkmadı.
Niye diye sorulunca pişkin pişkin;
"AK Partililer cahil onun için oyları geçersiz çıkıyor" dediler.
Seçimi böyle mundar ettiler.

***

Sahtekarlığın tespitiyle İmamoğlu'nun paralel giden bir telaşı var.
"Mazbatam nerde. Mazbatam nerde" diye delirmiş gibi yollara düştü.
Ağzını fena bozdu...
Ondaki bu gerilim her yeni sahtekarlıkla biraz daha arttı.
Zaten tehdide de böyle başladı.
Maçlarda amigo bile tuttu...
Basına meydan okudu.
Adamın içinden koca bir cin çıktı.
Seçim öncesinin sakin adamı gitti, yerine tehdit eden, Avrupa ve ABD'den medet uman biri geldi.
Başkan Erdoğan'ı yemek isteyen malum çete de Ekrem'i totemleştirdi.
Yunanlılar bile topa girdi.
Ekrem İmamoğlu'nun Makarios heykeli dikmesinin bunda bir etkisi var mı?
İş Maltepe ve Büyükçekmece'de kilitlendi...
Binali Yıldırım haklı olarak dedi ki:
"Eğer usulsüzlük yapan ben isem, sandıklar yeniden sayıldıkça aradaki oy farkı neden benim lehime kapanıyor?"
İmamoğlu buna bir cevap vermedi.
Ya ne yaptı?
Pahalılıktan söz etti.
Olayı saptırdı yani.
Rastgele sandık seçerek yapılan yeniden sayımlarda İmamoğlu ile Yıldırım arasındaki 29 bin oy farkı 12 bine düştü.
Sandıkların tamamı sayıldığında gerek çalınan gerekse hatalı şekilde geçersiz sayılan oylarda aranın tamamen kapanacağı o kadar belli ki.
İtirazın sebebi de bu.
Nitekim üç valiz belge ile AK Parti, YSK'ya başvurdu.
Bu hafta bir karar çıkar artık.
Uyanığın biri de;
"Belli ki AK Parti İstanbul'da seçimi tekrarlatacak, CHP'lilerin tatile gitmesini umacaklar" demeye başladı...
Peşin peşin ön almaya çalışıyorlar.
Neyse.
Ama Yıldırım'a haksızlık yapıldı...
Bakanlık, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı yapmış, toplumda ciddi bir karşılığı olan Binali Yıldırım'ın oylarının çalındığı o kadar belli ki.
Hiç tanınmayan İmamoğlu'na yazılan oylara bakınca bu gerçeği görmemek için ya aptal olmak lazım ya da...