Dün Adli Tatil sona erdi.
Yeni yargı yılı başladı.
Yargıyla ilgili onlarca yazı yazdım.
FETÖ davaları için kurulan milyarlık havuzlara da değindim.
Milyonlarca dolar vererek tahliye edilen FETÖ'cülere de… Ve iki savcıdan söz ettim.
Başımdan geçen bir olayı da aktardım.
Duyarlılık gösteren HSK Başkan Vekili ve HSK 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz aradı.
Yazımda adı geçen savcıların ihraç edildiğini söyledi.
Hassasiyeti için sayın Yılmaz'a teşekkür ederim.
FETÖ 2007 sonrası yargıyı silah haline getirmişti.
Fetullah Gülen'e boyun eğmeyenler bir bahane ile hep ceza aldı.
Savcı Bülent Baki ve İsmail Savaş Yüksel onlardan sadece ikisiydi.
Bu iki savcı meslektaşlarını tehdit edecek kadar da ileri gitmişti.
Adamlar tehditle başka ne kafalar koparmıştı, Allah bilir?
***
Geçen dönem FETÖ'nün yargıda neler yaptığına en çarpıcı örnek 7 Ekim 2009'da İstanbul'da gerçekleşen Zeki Pilge, Hayri Ersoy suikastidir… Polis ve yargıdaki FETÖ'cüler sayesinde bu cinayet 6 yıl sümenaltı edilmiştir.
Kazakistan'da şirketleri bulunan Zeki Pilge ve Hayri Ersoy'a Fetullah Gülen'in talimatıyla 7 Ekim 2009'da bir suikast gerçekleştirildi.
Gülen'in hedefindeki isim şirketini ele geçirmek istediği Zeki Pilge idi.
Pilge, şirketini vermek istemiyordu.
Azmettirici Müjdat Güler ve Ahmet Lütfullah Ardahan, Zeki Pilge'yi öldürmesi için Ali Başaran'la anlaştı.
Ali Başaran, Allahverdi Ölmez, Recai Turna, Rıfkı Kamburoğlu'ndan oluşan suikast timi 7 ekim çarşamba günü akşam saatlerinde banka çevresinde pusuya yattı.
Plana göre tetikçi Ali Başaran kırmızı ışıkta arabaya yanaşacak, Zeki'yi öldürdükten sonra hızla oradan uzaklaşacaktı… Suikast timi Küçüksu Caddesi Akçakoca Sokak'taki kırmızı ışıklarda Zeki Pilge ve CEO'su Hayri Ersoy'un içinde bulunduğu aracı bekliyordu.
Fazla gecikmedi Mercedes… Trafik yoğundu.
Kırmızı ışık yanar yanmaz Ali Başaran peş peşe bastı tetiğe.
***
Ama kurşunlar hedefteki adam Zeki Pilge'ye değil şirketin CEO'su Hayri Ersoy'a isabet etti.
Ersoy da olay yerinde can verdi.
Pilge ağır şekilde yaralanmıştı.
İki farklı elbise giyen katil Ali Başaran ise olay yerinden hızla uzaklaştı.
FETÖ'cü savcı ve polis müdürleri dosyayı hemen faili meçhuller arasına soktu.
Dosya 6 yıl tozlu raflarda bekletildi.
Sümenaltı edilen suikast dosyası 2015'te tetikçi Ali Başaran'ın konuşmasıyla yeniden açıldı.
Anlaştığı parayı alamayan tetikçi, suikastin tüm bağlantılarını polise anlattı.
2015 yılında 7 kişi gözaltına alındı.
Aralarında azmettirici Müjdat Güler'de vardı.
Bir yıl cezaevinde kalan Güler, ara duruşmada şaibeli şekilde tahliye edildi.
Tahliyesini FETÖ'nün sağladığı konuşuldu hep.
5 Aralık'ta görülen karar duruşmasında ise Güler 18 yıl ceza aldı.
Ama adam çoktan yurt dışına kaçmıştı.
***
İstinaf mahkemesine giden davada azmettiriciler Müjdat Güler ile Ahmet Lütfulah Ardahan 20 yıl hapis cezası aldı… İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 Temmuz 2016'da görülen ara kararda, savcı kaçma ihtimaline karşı Güler'in tutuklanmasını talep etmişti.
Ancak Hâkim Necdet Ufuk Alaybeyoğlu Güler'i tahliye etti.
Şimdi Almanya, Polonya ve Kazakistan arasında mekik dokuyan Güler hakkında kırmızı bülten çıkarıldı mı?
Tahliyesi ile ilgili soruşturma açıldı mı?
HSK bu olayı da inceliyor mu?
Cevap bekleyen sorular bunlar.
Yeni adli yılda bu bilmece umarım çözülür.
