Suruç'taki kanlı saldırı bize şunu gösterdi; CHP - İP - SP ve HDP'ye verilecek her oy toplumsal huzura, siyasi barışa sıkılmış birer kurşun olacak.
Oldu da!.
CHP, PKK'yı yeniden başımıza bela etti.
Lamı cimi yok bunun!
Bitmek üzere olan PKK'yı ayağa kaldırdılar!
Tacizci Muharrem'in Diyarbakır mitingini HDP yaparsa böyle olur!
Seçimi kaybedeceğini anlayan Kemal, anlaşılan PKK'ya bel bağladı!
Ne acı.
CHP ve ittifak partileri şimdi de el ele verip HDP'ye barajı aştıracak.
Kaç kere dedik; HDP=PKK'dır diye.
Takmadılar…
Suruç örneği ortada.
Azmettirici HDP adayı İsmail Kaplan'dı.
Aytun Ciray ile Kemal Kılıçdaroğlu bu gerçeği bile bile gizlemek istedi.
FETÖ'ş ittifakı da Demirtaş üzerinden terörü masum göstermeye kalktı.
Bakalım bu saldırı HDP ve CHP'ye oy vereceklerin aklını başına getirecek mi?
***
AK Parti milletvekili İbrahim Halil Yıldız PKK'nın ölüm listesindeydi.
Çünkü seçilerek PKK'nın Suruç kalesini yıktı.
Bu seçimi de alacak.
Bu yüzden saldırdılar.
Tabii Kılıçdaroğlu'ndan yüz buldular!
Eee; adamlarını cezaevine gönderip Demirtaş'ı okkalatırsan,
Ve 'Selo'yu başkan yardımcısı yapacağız' dersen böyle olur baykemal!
Saldırıda AK Partili Yıldız'ın ağabeyi öldü.
Üç kardeşi de ağır yaralı!
Baykemal, şimdi de HDP'ye barajı aştırıp PKK'nın daha çok kan akıtması için çalışıyor!
Demirtaş'ı baş tacı yapan 'Abaza Muharrem' ve Özgür Özel de!
***
Onların ki 'düşmanımın düşmanı dostumdur' özdeyişini hatırlattı.
Erdoğan nefreti Kılıçdaroğlu, Akşener ve Karamollaoğlu'nu PKK'ya yaklaştırdı.
Baksanıza Pervin Buldan seçim sonrası Apo'nun tecridini kaldıracağını söylüyor.
Kimden cesaret aldı?
Tabii ki CHP'den.
Ayrıca Erdoğan'ı yemek için 12 milyar dolar harcayan körfez ülkelerinden.
Ve Davos'un intikamını almak isteyen İsrail'den.
ABD, Almanya, İsveç ve Norveç içimizdeki hainlere 'Seçim sonrasına hazır olun!' talimatı verdi.
İç savaş hazırlığındalar.
Artist Talat Bulut'u linç eden gazeteciler evli kadına 'abazayım gel' diyen Muharrem İnce'ye toz kondurmuyor!
PKK için de oy istiyor.
Çifte standartçı Yazgülü Aldoğan, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Ayşe Arman, Ahmet Hakan ve Soner Yalçın'a 'Muharrem İnce aynı şeyleri eşinize, bacınıza ya da kızınıza söylese ne yapardınız?' diye sormuştum.
Üç maymuna döndüler.
Gazetemiz yazarı sevgili Salih Tuna'nın, 'İnce o sorudan mı kaçıyor?' suali de havada asılı kaldı…
Aynı gazeteciler terörü masum gösteren yazılar yazıyor.
Dört grup insan varmış.
Akıllılar birinci gruptadır.
Bunlar kendine de ülkesine de kazandırır.
Aptallar ikinci gruptadır.
Kendine de, ülkesine de kaybettirirler.
Üçüncü grup saflarındır.
En belalı grup dördüncü gruptur.
Hainler, haydutlar ve teröristler buradadır.
Bunlar ülkesine bin bedel ödetirler.
Mesele budur yani!
Neyse...
***
Şimdi gelelim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'na…
"Birlik için, Bolluk için, Bereket için, Vakit Adana vakti" dedi ve düştü yola Devecilerin kızı Jülide…
Adana'nın taşlı yollarını topuklularıyla değil spor ayakkabısıyla arşınlıyor şu sıra.
Yörük kızı Jülide ile Mehmet Ali Bilici'nin Divan otelinde bir saati aşkın konuştuk...
Samimi bir sohbet oldu.
Mütevazi biri.
Hacıbayram'da büyüdüğünü, Ağustos'un sarı sıcağında damda yattığını anlattı.
Tam bir Adanalı.
Babası Kızılay caddesinde esnaftı.
Liseyi Adana'da, üniversiteyi ise Ankara Gazi'de okudu.
İşçi eylemlerinden etkilendiği için tercihi 'Çalışma Ekonomisi' oldu.
Sendikacılığını ve AK Parti Kadın Kollarında başlayan siyasi hayatını da anlattı.
Hayatı, kebabı, şalgamı ve türküyü sevdiğini de…
Gülen yüzüyle insana umut veriyor!
Çıtkırıldım değil, dobra.
Had bilir, had de bildirir!
Jülide Hanım çarpık kentleşme yerine yeşil alan ve sosyal donatılarıyla, şehir kimliğini öne çıkaran dokunuşları çok seviyor.
Böyle bir özlemi var.
Bir numaralı şehir için büyük projeleri de.
Balıkçılık ve turizmle ilgili olanı sadece ikisi…
Yumurtalık'ta kurulacak Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için Başbakan'dan imzayı aldı bile.
Bakan Sarıeroğlu Adana'nın kaderini değiştirmek için şehrin dört bir yanını arşınlıyor.
Bence iyi de ediyor.
Adana'nın böyle bir siyasetçiye çok ihtiyacı vardı.