Yaşıtlarım 1977 seçimlerinde yaşanan Güneş Motel olayını hatırlar.
Büyük bir rezaletti o.
İktidar hırsı Ecevit gibi birine bile bu pisliği yaptırmıştı.
Bakan olanlar daha sonra 'Yüce Divan'da yargılandı.
Yolsuzluk yaptıkları için.
Ama önce 77 seçimlerine giderken yaşanan bir ilginç olaydan söz edeyim.
Seçimlerin iki büyük partisi vardı.
Biri Süleyman Demirel'in Adalet Partisi Diğeri de 'Karaoğlan' lakaplı Ecevit'in CHP'si…
Millet 'Ecevitçi' ve 'Demirelci' diye ikiye bölünmüştü.
Ecevit 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın rüzgarını arkasına almış dört nala koşuyordu…
Haldun Simavi'nin 'Günaydın' gazetesinin popüler olduğu yıllardı…
Simavi 77 seçimleri öncesi birinci sayfada tek fotoğraf yayınlama kararı aldı…
Yazı işlerinden gelen itirazı "Ben Londra'ya gidiyorum" diyerek reddetmişti.
***
Siyaset tarihinin en çarpıcı, hatta en ölümcül iddiasına imza atan da bir çay fabrikası işçisiydi.
Yüksel E., Demirel'e ve partisine ölümüne bağlı biriydi.
Köylerinin Muhtarı Mustafa S. de koyu bir Ecevitçiydi…
Seçimlerden bir gün önce köy meydanındaki kahvehanede buluşan ikili arasında büyük bir iddia yaşandı.
Muhtar;
"Sence kim kazanacak Yüksel" dedi.
O da "Kim olacak tabii ki Demirel" dedi.
Muhtar ise 'Ecevit kazanacak' diye ısrar etti.
İş kızışınca Muhtar;
"Var mısın 500 lira iddiasına" dedi.
O zaman 500 lira büyük para…
Mevsimlik işçi olan Yüksel; "Benim o kadar param yok, başka bir şeyine iddiaya girelim" dedi.
Muhtar;
"Peki Demirel kazanırsa sen 500 liranı alırsın. Ama Ecevit kazanırsa şeyini keser misin?" dedi.
Hasta partili olan Yüksel oradakilerin huzurunda muhtarın bu çılgın teklifini kabul etti.
İki gün sonra açıklanan sonuçlara göre Ecevit kazanmıştı.
Durumu radyodan öğrenen Yüksel E. de köydeki evinin odasına kapanmış jiletle kendini kesmişti.
Karısının kan revan içinde bulduğu çılgın AP'li güçlükle sağlık ocağına yetiştirilmiş, ölmekten kurtulmuştu.
Anlattığım hikaye değil yaşanmış bir gerçektir.
Gazeteci İsmail Başaran ve Ömer Güner ile ben OF'un en uzak köyüne çıkmış adamla röportaj bile yapmıştık.
Sonra bu iddia yüzünden Yüksel E.'nin başına gelmeyen kalmadı.
Fabrika müdürü CHP'li Orman Bakanı Ahmet Şener'in oğluydu.
Yüksel'i iddiası yüzünden işten attı.
CHP eskiden de bu kadar demokrattı işte.
***
1977 seçimlerinin ikinci önemli olayı ise Güneş Motel'deki milletvekili pazarıdır…
Ecevit kesin netice almadan tek başına iktidar olduğunu ilan etmişti.
Oysa 213 milletvekili çıkarabilmişti.
Bu rakam tek başına hükümet kurmaya yetmiyordu.
Bunun üzerine Güneş Motel'de Bakanlık karşılığı milletvekili transferleri yapıldı.
Tuncay Mataracı ve Hilmi İşgüzar da pazarlık yapanlar arasındaydı.
Bakan olma karşılığında CHP'ye geçen Mataracı ve İşgüzar daha sonra 'yolsuzluk' yaptıkları gerekçesiyle Yüce Divan'da yargılandı…
Gelelim bugüne…
24 Haziran seçimlerini kaybedeceğini anlayan Kemal Kılıçdaroğlu FETÖ'nün talimatıyla siyaset mühendisliğine soyundu.
Kemal bir talimatla Meral Akşener'in partisine 15 milletvekilini kiraya verdi.
CHP'den 15 milletvekilinin İyi Parti'ye geçişi iyi olmadı.
Partinin aleyhine oldu.
Siyaset tarihine 'Güneş Motel Skandalı' olarak geçen milletvekili borsasını gençler pek bilmez ama yaşlılar bilir.
CHP sıkıştığında hep bu formüle başvuruyor..
Bu durum asırlık koskoca bir partinin düştüğü sefil durumdur.
Hamle Reis'in değil Türkiye'nin önünü kesmek içindir.
Ortalık yavşak kaynıyor.
Kimi palavra anket yayınlıyor, kimi mebus pazarında kazan kaynatıyor.
FETÖ yavşağı çalıyor Kemal de oynuyor…
Yani PKK 'tak' diyor CHP 'şak' diye yapıyor…
Kılıçdaroğlu cesaret edemedi Reis'in karşısına çıkmaya.
Millet bunun farkında.
24 Haziran'da Osmanlı tokadını indirmek için bekliyor.
''Grup kurmak için abidik gubidik işler yapmayacağız'' diyen Meral Akşener'in de kulakları çınlasın.
Dün demagog CHP'li Özgür Özel'in Meclis'teki iğrenç şovu milleti çileden çıkardı.
Duruşu, bakışı, ses tonu mide bulandırıcıydı.