Adam normal seçimle iş başına gelemeyeceğini bildiği için umudunu darbeye bağladı.
KK'nın 15 Temmuz darbesinden de haberdar olduğunu düşünüyorum.
Geçenlerde sahte belgelerle yine memleketi karıştırmaya kalktı.
Yemedi tabii...
Bakalım yarın ne yumurtlayacak?
Eğer bu da tutmazsa ABD bu kez siyasi cinayetler işleyebilir.
Kirli tuzaklarının hiçbiri işe yaramadı.
Bu kez siyasi cinayet işleyebilir.
Mesela 'Gezi' eylemleri… Kemal burada da rol aldı.
Yürüdü, tahrik etti.
17/25 Aralık yargı darbesinde yine sahnedeydi… Hatırlarsanız Meclis kürsüsünden tape okudu.
İtibar cellatlığı yaptı.
Ama olmadı.
***
MİT TIR'ları meselesi de darbe içindi.
KK burada da başroldeydi.
Erdoğan'ı IŞİD'e yardım eden biri gibi gösterdi.
Enis Berberoğlu'nu cezaevine yolladılar.
15 Temmuz darbesinden de haberdardılar…
O gece Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'dan İstanbul'a boşa uçmadı.
Havalimanında örgütün askerleriyle görüştü.
Sonra aradan sıvıştı.
Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde Reis'in alınmasını ya da öldürülmesini bekledi.
Vatan uğruna göğsünü mermilere siper eden 250 şehidimiz ile iki binden fazla gazimize fena taktılar.
Fetullah Gülen darbeye 'tiyatro' dedi.
Kemal de 'kontrollü darbe' diye inledi.
'Erdoğan'ın yurt dışında üç milyar doları var' diyerek Zarrab davasıyla aynı gün iftira kampanyası başlattı.
***
En tehlikeli dönemdeyiz.
Bu işten de sonuç alamayan CIA ve FETÖ, Türkiye'yi karıştırmak için seri suikastlere başvurabilir.
Siyasetçi, gazeteci ve yazarlardan başlayabilirler.
Türkiye'yi böyle karıştırmaya kalktılar.
Zarrab işi bir tezgâhtır.
Mahkemenin savcısı, hakimi ve jürisi de FETÖ'cü çünkü… Senaryo FETÖ'den, algı işi CHP, Hürriyet ve Soner Yalçın çetesinden.
Sözcü ve Cumhuriyet de birlikte tabii.
Alçak Emre Uslu ve Adem Yavuz Arslan mahkemeden gerginliği tırmandırmak için canlı yayın yapıyor.
Suikastlere zemin hazırlıyorlar.
ABD bu…
Puştluğuna can mı dayanır.
***
Türkiye'de yıllardır bir 'Cambaza bak' hikâyesi oynanıyor.
Bilirsiniz öyküyü…
Bir meydana sirk kurulur.
Sirkin ortasına bir ip gerilir ve anonslarla, müziklerle izleyenlerin dikkati ipin üzerindeki cambaza çekilir.
Kafalar hep yukarıdadır…
Bu arada ha düştü ha düşecek dediğiniz cambazı seyrederken ceplerinizi boşaltırlar.
Amaç sirkte gösteri yapmak, insanları eğlendirmek değildir.
Cepleri boşaltmaktır.
Kafalar aşağıya doğru inmeye başladığında gösterinin temposu da arttırılır.
Aynı hikâye topraklarımızda hep tekrarlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da cambaz gerçeğini millete iyi anlattığı için istenmeyen kişi ilan edildi…
***
Gelelim Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne kadar dürüst olduğuna…
Milletvekili Elif Doğan Türkmen'e.
Kadın Meclis'te 'yoksulluk' şovu yapmaya kalktı.
Ama ağzının payını da aldı.
1,9 milyon liralık faturayı ödemediğini unuttu çünkü.
Neyse…
Darbesever Kemal dürüst mü?
Rezidans kraliçesi kızı Zeynep'i, 18'ine girmeden Ekinciler Holding'de sigortalattı.
Oğlu Kerem de 'iş hayatına' erken atıldı!
14 yaşında ve daha ortaokul öğrencisi iken.
İşyeri yine Ekinciler Holding'di…
Büyük kızı Aslı'nın yolu da aynı Holding'den geçti.
CHP lideri, 2007 doğumlu torunu Duru'yu bile 10 aylıkken sigortalı yaptırdı.
Skandalın ortaya çıkması üzerine işi pişkinliğe vurdu.
Sonra Buzz Rezidans'ta daire sahibi olan kızı Zeynep Kılıçdaroğlu'nun 'alın teriyle' milyonluk evi aldığını iddia etti.
Adam hâlâ dekontları gösterecek.
Soralım şimdi:
Kim dürüst?
Erdoğan mı, Kemal mi?
Kim?
***
Erdoğan düşmanlarına:
Tayyip Erdoğan sayesinde ev sahibi olurken,
Altınıza lüks araba çekerken,
Onun yaptırdığı tünellerden- köprülerden geçerken,
Duble yolları kullanırken,
Uçak seyahati yaparken,
Doğalgazı kullanırken, Aklınıza Erdoğan gelsin Erdoğan...
Kör ideolojiniz değil...
Nefret damarınız değil!..
Nankörlük yapmayın...
Erdoğan nefretinizi vatan hainliğine dönüştürdünüz.
Yazıklar olsun size...