Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Senfonik teröristler

Terör örgütleri her zaman silahla karşımıza çıkmıyor.
Elinde silah olan terörist de var, piyano ve keman olan da…
Vatandaşın hakkını yiyen, ekmeğiyle oynayan, devletin parasını bi şekilde cebe indirenin teröristten ne farkı var ki?
Bugün size müzik dünyasında da yapılanan FETÖ'cü teröristlerden bahsedeyim istedim.
Klasik müzik camiasında dönen fırıldaklıklara, senfonilere, konservatuarlardaki mafyalaşmaya bakalım mesela.
Yani senfonik terör örgütlerine çevirelim objektifimizi bugün.
Orkestralarda ve konservatuarlarda büyük haksızlıklar ve adaletsizlikler yaşanıyor.
Yarının gerçek sanatçılarını yok eden, insafı olmayan acımasız bir dünya burası.
Yeni Fazıl Say'ları öğüten bir değirmen.

***

Orkestralar konser verirken eksik sanatçıyı, dışarıdan temin edeceği sözleşmeli personelle tamamlamak zorunda.
Ama gerçek öyle değil.
Orkestranın neredeyse yarısı konservatuar öğretmenleriyle tam tekmil hale geliyor.
Ekstra ücret alıyorlar.
FETÖ senfonilerde de örgütlendi.
Paranın döndüğü her yerde varlar.
Halbuki konservatuar mezunu yığınla genç dışarıda iş arıyor.
Yani senfoniler öğretmenlerin gelir kapısı oldu.
İş hatır gönül işine döndü.
Yani farklı şehirlerden harcırahlı öğretmenler bile çağırılıyor.
Konservatuar öğretmenleri orkestra provalarına gidiyor.
Çünkü her prova para demek.
Buralarda eğitim gören öğrencilerin dersleri boş geçmiş kimin umurunda…
Senfonilerde siyaset de var istismar da.
Para durumu değiştiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a senfoniler üzerinden vuran oldu.
Sanatçıya verdiği destek ortadayken hem de…
'Harika Çocuk Yasası' onun sayesinde yeniden gündeme alındı mesela.
Belçika'da düzenlenen Uluslararası Grumiaux Genç Kemancılar Yarışması'nda dünya 3'üncüsü olan 8 yaşındaki Laçin Akyol'a keman hediye eden Erdoğan'dan başkası değildi.
Çok önemli bir husus daha var.
O da dışarıdan getirilen yabancı öğretmenlerin oluşturduğu karteller.
Ve müzik camiasında mafyalaşan Gürcü, Bulgar, Azeri ve Rus sanatçılar…
Onlara ayrı bir yazıda değineceğim.

***

Bazı sözde devrimcilere göre 'medeniyet'; açıkta sevişmedir, edep yerlerini açmaktır, sövmektir, yüce dinimize de 'uyuşturucu afyon' demektir.
Solcular medeni olur!
Mütedeyyinler değil!
Bakış böyledir.
Medeni dediğin rakıyı küple içer!
Başka şeyler de yapar ama onları burada yazamam…
Medeni dedikleri aykırı adamdır!
Onlar ise Necip Fazıl'cıdır, Ya da Mehmet Âkif'çi…
Nazım'ı bilmezler ama!
Bilse de bi şey anlamazlar!
Onlar imam nikâhlıdır!
Medeni nikâhtan çok müftü nikahını makbul sayarlar!
Bu yüzden laik değildirler ya!
Atatürk'ü de bilmez bunlar!
Velhasıl onlar kırodur.
Hatta bidon kafalıdırlar, Göbeğini kaşıyan adamdır onlar…
Bu yüzden Recep Tayyipçidirler ya…
Gandi Kemal'i sevmezler.
Kayseri Kitap Fuar'ında İhsan Eliaçık isimli Gezi'ciye tekme tokat girişenler de onlardır.
Üsküdar Bağlarbaşı'ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü'nde sergilenen eserlere de bu kafa saldırmıştır.
Osman Kavala, yani Türkiye'nin önde gelen insan hakları savunucusu(!), Biliyor musunuz bu adam Saray medyası ve Saray yazarlarının (yani bizlerin) linç kampanyası sonucu gözaltına alındı.
Kavala'nın darbe girişimini hoş gördüğümüzde medeni bir ülke oluruz!
Bir de senfonilerdeki FETÖ tezgâhını kabul ettiğimizde!..
Hasan emice böyle dedi de…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA