JİTEM'in kurucusu Cem Ersever kendini 'gündüz insan gece hırt' olarak tanıtmıştı bana.
Sene 1980...
Darbeden birkaç ay önceydi...
İhtilal onun da krallığını ilan etmişti.
Birçok belediye başkanını o tayin etti.
Deli biriydi.
İki kez beni vurmaya kalktı.
Birinde mermi kulağımın yanından geçti.
Sıcaklığını ve yanık saç kokusunu algılayınca içimden 'Yaşıyorsun' demiştim.
İkincisini odasında yaşamıştım.
MP5'i Çorumlu üsteğmen Ekrem Toktaş ile bana doğrultarak "Komünistler dışarı" demişti.
Vurmak isteseydi vururdu bizi herhalde.
Ömrü terörle mücadeleyle geçti Ersever'in.
Sayısız ölüm tehlikesi atlattı.
Sonunda itirafçı teröristlerin iddiaları üzerine Ankara'da infaz edildi.
Planladığı basın toplantısını yapabilseydi faili meçhul cinayetlerle anılmayacaktı şimdi.
Ersever, Güneydoğu'da uzun yıllar görev yaptı...
Beyaz Reno onun işiydi.
Çok iyi Kürtçe biliyordu.
Zaho'da sivil çalıştı.
Sonra da Cizre, Silopi ve Dohuk'ta.
Güneydoğu'da çok kaldı.
Silopili Mehmet Tan'ın esrarengiz kayboluşunu ondan bilirler.
Piryan köyünden Hacı Zeyrek'i, Balveren köyünden de Görgün İbrahim'i de...
Eşek mağarasında birinin kafasını testere ile kestiği bile iddia edilmişti.
Cem iyi bir istihbaratçıydı.
Barzani ve Talabani için 'Siyasi işportacı' ve 'Siyasi fahişe' derdi hep.
Tespiti hiç de yanlış değildi.
İkisi de Ersever'den korkardı.
***
Barzani referandum ısrarını sürdürüyor.
Kime güveniyor?
Birincisi İsrail'e...
Ama asıl olarak da ABD'ye...
ABD bu konuda da ikili oynuyor.
Askerlerini onu korumaya yollaması boş değil.
Eşeği anırtan nedir bilirsiniz.
Haliyle Barzani de ötüyor.
İki gündür tatbikat yapıyoruz.
Niyetimiz belli değil mi?
Barzani durumun farkındadır.
Yarın yapılacak Milli Güvenlik Kurulu'ndan ne çıkacağını da biliyor olmalı.
Nefes alamayacak ki...
Erbil Konsolosluğumuz kapanırsa ardından Habur da kapanır...
Sıra Derecik, Gülyazı ve Üzümlü kapılarına gelir.
Ardından Ceyhan'daki vana kapanır.
Erbil'den Şırnak'a döşenecek boru projesi de rafa kalkar.
Diğer ekonomik yaptırımlarla nefesi kesilir Barzani'nin...
Askeri seçenek de masada.
ABD'nin askeriymiş, şuymuş falan hikaye...
Vurup geçeriz vallahi...
Erdoğan BM'deki konuşmasında da referandum konusuna değindi...
Ayrıca;
"Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun gözyaşlarımız aynı" dedi.
Ama Soner Yılçın'ın Oda TV'si, zarfa baktı mazrufa değil.
Ona göre Cumhurbaşkanı BM Genel Kurulu'nda boş salona konuşmuş.
Adamın işi gücü nifak çıkarmak...
Reis'i dünya izledi dünya!
Haluk Cangökçe ne güzel söylemiş;
"Bu ne biçim kindir arkadaş!
İflah olmaz Erdoğan düşmanı bunlar.
Domuz dile gelip 'Erdoğan'ı sevmiyorum' dese, bu hasta tipler domuzu dudaklarından öpüp koynunda yatıracak kadar iğrençleşirler".
Mesele, Erdoğan meselesi değil ki!
Mesele 15 yıldır iradesini sandıkta gösteren millete karşı açılmış bir savaştır..!